PARANOYA

Devlet televizyonu TRT'de izlediğim bir programda askeri ve hükümet yetkililerinin bulunduğu bir toplantıdan söz ediliyordu. O sıralar Ak Parti hükümeti yeni kurulmuştu. Daha doğrusu birkaç yıllık idi. Toplantıda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önüne konmuş suyu içmeyerek, çaktırmadan korumasına verdiği ifade edilmişti.

İşte önündeki o su tahlile gönderilmiş, maalesef zehirli olduğu anlaşılmıştı. Demokratik yollarla halledemedikleri Erdoğan'ı suikastla bertaraf etmek istemişler, ancak Rabbim onlara fırsat vermemişti.

Cumhurbaşkanımıza böyle pek çok suikast teşebbüsünün olduğunu biliyoruz. Ülkesi için büyük kalkınma hamleleri yapmış, sayısız dev eserler kazandırmış önemli devlet adamını elbette ülkenin başında görmek istemeyen şer odaklar olacaktır. Ve devlet muhakkak ki bu kıymetli evladını koruyacak, gerekli tedbirleri alacaktır.

Nedense Tayyip Erdoğan tarihte hep Sultan Abdülhamit Han'a benzetilir. İşin ilginci Türkiye'nin düşmanları ve ipleri dış hain çevrelere bağlı olanlar nasıl ki ona titiz ve tedbirli davranışlarından dolayı paranoyak dedilerse şimdi de Erdoğan'a aynı karalamayı çalmaktadırlar.

Sultan Abdülhamit Han'a yapılan suikast teşebbüslerini biliyoruz. Hele Yıldız Camiinden Cuma namazı çıkışında bombaların patladığını, bir dostuyla ayak üstü sohbet ettiğinden bir iki dakika gecikerek hedef dışı kaldığı bilinmektedir. Yani Sultan paranoyak oluşundan değil gerçekten tehlikede olduğundan dolayı dikkatli, tedbirli ve güvensizdir.

Aynen Cumhurbaşkanımız da aynı durumdadır. Bulunduğu şartlar o derecede kritik ve tehlikelidir ki en ufak hata veya gaflet maalesef hainlerin isteklerini elde etmeleriyle yani iktidardan sinsice düşürülmesiyle neticelenebilecektir. Tabii ki en üst noktada koruma ve güvenlik tedbirleri alınacaktır. Allah korusun bu ülke düşmanları hain emellerine kavuşurlarsa Türkiye'nin halini akla bile getirmek istemiyorum. Karışıklık ve yıllarca geriye gitmemiz başta olmak üzere.

Abdülhamit'in kıl payı kurtulduğu bombaların patlaması ertesinde soğukkanlılığını bozmadığını ve gayet rahat davrandığını, yani zerre korkaklık göstermediğini biliyoruz. Yine bir depremden sonra herkes kaçışırken Sultan'ın vakarını bozmadığı da tarihçilerce kaydedilmektedir. Abdülhamit Han kesinlikle paranoyak veya korkak bir padişah değildi. İçinde olduğu şartlara karşı gerekli tedbirleri alan biriydi. Zaten böylelikle o kritik dönemde 33 yıl koca imparatorluğu bir karış toprak vermeden başarıyla yönetebilmiştir. Ama buna rağmen düşmanlarımız ve onların maşaları onu bir saray darbesiyle iktidardan düşürmüş, Selanik'e sürgüne yollamışlardır.

Bunları niye mi yazıyorum: Fuat Avni adını kullanarak, kim olduğunu bilmediğimiz sosyal medya şarlatanı Sayın Cumhurbaşkanımıza zamanında Abdülhamit Han'a yapılan suçlamaları tekrarlamaktadır. Cumhurbaşkanımızın kesinlikle korkak ve paranoyak olmadığını buradan ifade ediyorum. O bu ülkenin iftiharıdır ve ne gerekiyorsa onu yerine getirmektedir.