Paralel bir dünya teşebbüsü Bilderberg
Ülke olarak bölgeden ve jeopolitik konumumuzdan kaynaklanan özelliklerden dolayı bölgemizi ve ülkemizi etkileyen birçok gelişmeyi aynı anda yaşamaktayız.
Bilderberg Paralel dünya sisteminin temelleri, 1954 Mayısında Hollanda’nın Osterbeek kentinde Bilderberg Otelinde İsveçli Joseph Retinger-1887-1960- tarafından atıldı. Kurulan bu gizli gurubun finansmanının önemli bir kısmı Amerika'daki Rockefeller Vakfı tarafından karşılanır. Diğer finansör ünlü banker Rothschild Ailesi’dir.
Kurulduğundan bu yana toplantılarının tamamı basına ve kamuoyuna gizli yapılmış, burada konuşulanlar hakkında hiç kimse bilgi sahibi olamamıştır. Toplantıya katılanlara burada konuşulanları ne pahasına olursa olsun dış dünyada konuşmayacaklarına dair yemin ettirilir.
Tamamen kapalı Masonik bir cemaat mantığı veya sosyolojik olarak illegal bir örgüt, Marjinal bir örgüt psikolojisi Bilderberg.
Dünya'nın siyasi gidişatı, oluşacak kaoslar, ülkelerin durumları, stratejik tüm hamleler, dünya ekonomisi gibi tüm olayların ekseninde bu toplantı vardır.
Kısaca “Savaşları başlatan, savaşları bitiren” tüm kararlar bu toplantıda alınır. Temelinde, “Siyonist ” yani Yahudi temelli bir organize aklın olduğu, paranın gücünü kullananların, tüm Dünya'ya hakim olmak için oynadığı bir satrançtır diyebiliriz.
30 yılını Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü'nde çalışarak geçiren ekonomist ve jeopolitik analist Peter Koenig daha ötesine giderek, Bilderberg'in gizli gündeminin küresel nüfusun azaltılması olduğunu söylüyor.
En önemli hedeflerinden birinin dünya nüfusunu seçkin ve seçilmişlerden oluşacak 500 milyona indirgemek olduğunu, bunu da terör ve savaş yoluyla ülkeleri birbirlerine kırdırarak, toplu soykırımlarla, hastalıkları yayarak, suni yolla biyolojik salgın hastalıklar yayarak vs. sonuca ulaşmak.
Düşünebiliyor musunuz? Yedi milyarın üstünde olan bir dünya nüfusunu 500 milyona indirme projesi. Bütün emperyal projelerin anası bir proje, merkez bir proje, aslında ABD terörünü en iyi açıklayan bir proje.
Öte yandan konferansa davet edilenler sadece kariyerinde zirveye çıkmış olanlar değil. Bu yolda yürüyenlerde davetliler arasına giriyor.
Eski ABD Başkanı Bill Clinton 1991'de toplantılara katıldığında, bırakın Beyaz Saray'da George W. Bush'un yerini alacağı, Demokrat Parti'nin başkan adaylığını kazanıp kazanmayacağı bile belli değildi. Clinton 1992'de ABD Başkanı seçildi
Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair 1993'te toplantılara davet edildiğinde, henüz İşçi Partisi lideri bile seçilmemişti. John Smith'in ertesi yıl ölümünün ardından Blair partinin başına geçti. 1997'de İngiltere Başbakanı seçildi.
Türkiye'de ise;
Süleyman Demirel Cumhurbaşkanlığı'na, Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz ise Başbakanlığa Bilderberg toplantıları sonrasında yürümüştür.
1995'te toplantıya katılan Cem Boyner parti kurdu.
1996'da toplantıya katılan Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ile Dışişleri Bakanı Emre Gönensay yurda döndü, 4 gün sonra hükümet düştü.
Gazi Erçel, 28 Şubat darbe hükümetlerinde Merkez Bankası Başkanı idi. Türkiye'nin yaşadığı en büyük krize giden günlerde paranın rotasını çiziyordu.
1998 Toplantısına katılan merhum Dışişleri Bakanı İsmail CEM de parti kurdu.
2002 te toplantıya katılan Kemal Derviş Dünya Bankası'nı bıraktı, 3 Mart 2002'de Ecevit Hükümetinin Ekonomi Bakanı oldu.
2004 yılından itibaren, Koç Holding Yön. Kur. Başkanı Mustafa Koç'un liderliği başladı. Zira Mustafa Koç 2004 yılından itibaren bu toplantılara katılmaya başladı.
2007 yılı Türkiye için çok önemli bir yıldı. İlginçtir Bilderberg toplantısı da İstanbul'da yapıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimi, 27 Nisan e-Muhtırası, Hudson darbe toplantıları da o yıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çevikoz, Özyeğin Üniversitesi'nden Evren Balta, Koç Üniversitesinden Metin Sitti, Selva Demiralp'i ve geçen senenin de katılımcısı olan Koç Holding CEO'su Ömer Koç.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz bugüne kadar Türkiye’den katılanlardan en kabağı.
Tabi ki merak konusu. Çeviköz’ün, katıldığı toplantılardan birinde Papaz Pompeo'dan otel lobisinde ayaküstü aldığı üç talimattan birisinin, Ak Parti'ye karşı nasıl bir muhalefet ve ittifak ile mücadele edeceği konusu muydu? Onu bilemiyoruz.
Zira o yıl 27 Ağustos tarihinde CHP cenahından atılan tweetleri okuduğumuzda, otel lobisinde alınan talimatların, aynı menba'dan beslenen Joe Biden in talimatları ile Doğu Akdeniz ve Türkiye'de Erdoğan'a karşı tek çatı muhalefet ile ilgili olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek.