Papazın insafı
Aksa Tufanı operasyonunun arkasından insanlık vicdan sınavı veriyor. Siyonist, soykırımcı İsrail tarafından öldürülen Filistinli, bebek, çocuk, anne, sivil, gazeteci, yardım çalışanı, aktivist hatta bunlar için bulunması gereken ne kadar değer varsa hepsinin katledilmesine karşı vicdanların sessizliğini bile sorgulayamaz olduk.
Şayet öldürülen Filistinli değil de başka bir ülkenin vatandaşı olursa bir nebze olsun tepkiler artıyor, hatta hatta öldürülen batılı veya ABD’li olursa insanlığın vicdanı bir nebze olsun harekete geçer gibi oluyor.
İsrail’in işlediği son uluslararası cinayet Türk kızı Ayşenur Ezgi Eygi’nin hedef gözetilerek, yani kafasına nişan alınarak öldürülmesi olayı. Ezgini’nin katledilişiyle insanlığın vicdanı hafifden mırıldanmaya başladı. Ayşenur Eygi, aynı zamanda ABD vatandaşı. Şayet sadece Türk vatandaşı olsa idi verilen ses Hasan Saklanan’ın şehit edilmesi sonrasında üstünün örtülmesi gibi kısık olurdu. İsrail’in Filistin davasını yok etmek için ilk öldürdüğü kişiler değildi bu ikisi elbette. ABD’li aktivisit Rachel Corrie, Al Jajeera muhabiri Şirin Ebu Akile, İngiliz Foto muhabiri Tom Hurndall, İngiliz kameraman James Hanry Miller.. say sayabildiğin kadar, bu güne kadar Filistin için ses çıkaran ve İsrailli Siyonistler tarafından katledilen ne kadar insan varsa insanlığın vicdanını harekete geçirmeyi başaramadılar.
İsrail her zaman zalim olduğu halde mazlum rolünü nasıl oynuyor, vuran taraf olduğu halde kendisine vurulmuş gibi nasıl ağlıyor diye sorarsanız Mavi Marmara şehitleri ve daha sonra dava sürecine bakmanız yeterli. Gazeteci arkadaşımız Cevdet Kılıçlar ile bire bir görüşen birisi olarak konuyu incelemiş çaresizliğimiz karşısında yuh olsun diyebilmiştik.
Vicdan ve insaf deyince bu sadece Müslümanlarda bulunmuyor, Filistin davası için mücadele verenlerden Ramallah’taki Rum Katolik Kilisesi Başrahibi Abdullah Yulio,’Barış toprağı Filistin’de her gün dünya barışı için dua ediyoruz” diyerek vicdanının sesini dillendiriyor. Başpapaz Filistin için yapılan bütün gösterilerde en başta yürüyerek dünyanı kararan vicdanlarını bir nebze de olsa arındırmak istiyor. Rahip Avad, Rahip Müsellem Filistin topraklarında yaşayan, İsrail zulmünden bıkmış onlarca Hristiyan din adamı da batılı dindaşlarında İsrail barbarlığını anlatmaya çalışıyorlar.
Batılıların sömürü düzenini sürdürebilmeleri için yaptıkları propagandalardan biri de kendileri gibi olmayanların çağ dışı, diktatör, gerici, yobaz, barbar olarak tanıtılması. Fransız ve İngilizlerin Afrika’yı nasıl medenileştirdikleri hafızalarımızdan silinmedi.
İsrail’in Filistinlilere uyguladığı asimile politikaları Fransız ve İngilizlerin yaptıklarından çok da farklı şeyler değil. O dönem Afrika’sında olanlara bakarsanız gelecekte Filistinliler için neler planlandığını daha rahat okuyabilirsiniz. İsrail bundan sonra, Eğer Gazze’yi, Batı Şeria’yı, Ramallah’ı yönetemiyorsam onları para ile kendisine bağlayacak İsrail çıkarlarını ve soykırımı Filistinlilerin elleriyle sürdürmeyi deneyecektir. Tıpkı Fransa ve İngiltere’nin Afrika ülkelerine bağımsızlıklarını verdikten sonra koloni yönetimleriyle ilişkilerini ve sömürülerini sürdürmeleri gibi. Savaş ve zulüm para etmiyorsa, siyasi sindirme o da para etmiyorsa ticari anlaşmalar, menfaat ilişkileri ile soykırım politikaları sürdürülmek istenecektir. Nasıl Fransız ve İngiliz asimilasyon politikaları yoksullaştırılan Afrikalıları kendilerine bağımlı hale getirmeyi, barbarlıklarını ticari kılıfla gizlemeyi denemişlerse İslam ülkelerinde de aynı barbarlıklarını işbirlikçilerle ve ticari partnerlerle ilişkileri sürdürerek deniyorlar. İslam ülkelerinin olduğu gibi Türkiye’nin de handigapı burada başlıyor. Askeri anlaşmalar (NATO) yetmezmiş gibi ticari anlaşmalar (Gümrük Birliği) ile de batıya göbekten bağlıyız. Her ne kadar Türkiye’nin aleyhinde olsa da önemli olan batının çıkarları. OYP’de de batılılara para akıtmak için iç ticaretimizi, sanayimizi, üretimimizi, tedarik zincirlerimizi yok etmeyi göze almadık mı?
ABD politikacıları için sonuna kadar taraf yoktur. Bak Cumhuriyetçi Dick Cheney’e bir dönemler yardımcısı olduğu Donald Trump yerine, Demokrat aday Kamala Haris’e oy vereceğini açıkladı. ABD, Ukrayna’da, Zelenkiy’i savaşa soktuğu yetmiyormuş gibi, Kursk’a saldırtarak, Putin’in elini biraz daha güçlendirdi. Ukrayna’da kaybeden ABD politikalarının Gazze eksenli Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’da konuşlanmasından vazgeçeceğini mi zannediyorsunuz. Türkiye’nin Mısır ile işbirliği hamlesini etkisiz kılacak yeni denklemler üreteceklerdir. Filistin’de Müslümanlar insanlığın vicdanı olmayı başaramasalar bile, sömürgeci batı medeniyetinin temsilcileri Papazların insanlığın vicdanına tercüman olabilmeleri bile bizim için değerli olmalı. İkide birde revize edilen Orta Vadeli Proğram’a bir de batı ile bağımlılık ilişkilerimize dikkat etmeliyiz. Gazze’ye yardım için Haydarpaşa Limanı’nda yüklenen Vicdan (yardım) gemisinin denize açılmasına muhtemel İsrail saldırısı karşısında iktidarı, kamuoyu nazarında küçük düşürebileceği kaygılarıyla izin verilmemesi bu işin başka bir boyutu. Binlerce Filistinli katledilirken, ekonomimizi batıya, vicdanımızı da papazların insafına bırakmak nemenem duygudur…. Vesselam…..