'Özür diliyorum' deseler
Darbecilikten yargılanlar da, tutuklu olanlar da, serbest kalanlar da hep aynı şeyi yapıyor. İnkar ediyorlar!
2010 Referandumunda "Hayır" kullanan CHP de inkar ediyor. Hatta Kılıçdaroğlu "Ergenekon nerdeyse ben de üye olacağım" demişti.
Mustafa Balbay, 2010 Referandumunda getirilen AYM'ye bireysel başvuru hakkından yararlandı.
Şimdi sevinen CHP, o günkü inkarını hatırlayıp nedamet getirir mi? Özür diler mi?
***
Balbay'ın tahliyesine sevindik. Anne-babasının, eş-çocuğunun özlemini görüp de sevinmeyen olur mu?
Fakat bizde "Özür dileme" kültürü yok. Daha doğrusu "Özür" genimiz eksik.
Ergenekon ve Balyoz davalarında kurunun yanında yanan yaşlar da var.
Mesela darbeci paşalar, Emasyaları, planları, oyunları, senaryoları itiraf edip özür dileseler.
'Demokrasi' deseler, 'darbecilik gibi insan haklarına aykırı işler yaptık milletimizden özür diliyoruz" deseler.
"Benim uzun tutukluluğum yanlıştı ama ben de yanlış yapmıştım" deseler..
"Darbeleri destekleyen yazılar yazdığım, Cuntacıları kolladığım, darbe için günlük topladığım için özür diliyorum milletimden" deseler...
"İdeolojisi ne olursa olsun milletin oyları ile seçilmişleri, atanmış generallere kurban etmek istediğim için özür diliyorum" deseler...
"İçerde, dışarda yaşadığım her şey, özgürlüğün, sivil siyasetin ve milletin iradesinden daha güzel bir şey olmadığını gösterdi bana" deseleru2026
"Kuruların yanında yaktığımız tuzlar için özür diliyorum" deseler...
"Planlar, oyunlar, senaryolar yaptım. Şimdi inkar ettiğim için benimle birlikte çalışan. sekreterden, katibe kadar herkesi zan altında bıraktım. Üç kişi ceza alacakken üçyüz kişinin hapiste kalması içimi acıtıyor" deseleru2026
***
Kibri bıraksalar,
Çevrelerindeki insanların da alilelerini düşünseleru2026.
Şu anda tutuklu olan, sadece onların talimatını yapan emirlerindeki birçok memur da serbest kalacaktı.
***
Güney Afrika'da 'adli' değil 'adil' şekilde yüzleşmeler yaşanmıştı. Apartheid rejimi ile zulmün muhatapları yüzleşmişti.
Dersim'le, istiklal mahkemeleri ile, Abdülhamet'e yapılanlarla, 60 ihtilaliyle, 12 Eylül'le, 28 Şubat'la yüzleşemediğimiz için, kimse özür de dilemiyor...
Halının altına süpürme geleneğinin çözüm olmadığını görüyoruz.
Hemen mevzuyu kapatıp helalleşmek de mümkün değil çünkü yarası sızlayanlar var.
Kabuk bağlamış her yara en küçük hatıra da kanıyor.
Pansuma tedavi de yarayı iyileştirmiyor.
Neşter vurmak, çok katmanlı sorunlarda muhatapların bir tarafını muhakkak çok incitir. O da olmuyoru2026
***
Öyleyse konuşmalı, yüzleşmeliyiz.
Bir dostum şöyle dedi: "Ne KCK'lı ne darbeci tutuklu kalmasın. Toplumun önünde herkes suçunu itiraf edip özür dilesinu2026"
Keşkeu2026
