Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Mart 2017

'ÖZÜR DİLERİM!'

Sağanağın altında bir huy abdesti. Değişmesi gerektiğine inanmak. Kötüyken iyileşmek. İyiyken daha iyi olmak. Vazgeçmek böyle geldim, böyle giderim demekten. Vazgeçmek "Ben böyleyim!" dayatmasından. E sıhhatler olsun. Artık bir daha ki günaha kadar güle güle kirlenebiliriz.

İnsanlığın aldığı ilk kelimeler; özür dileme makamındadır. Daha dün bir, bugün iki dünyaya düşer düşmez özür dilemiştir insan...Şu an en çok unuttuğu bir cümle olsa da külli hafızasında ilk bu cümleler uyanmıştır.

Demek ki varlığımızda bilinçli bir defo var. Kusursuzluğu cezbeden bir kusurluluk. Yüksek bir bahçenin kapılarını çarpıp defolup geldiğimiz ve hemen ardından büyük pişmanlıkla yazıklandığımız duygusu ile kodlanmış durumdayız. Ardından geri dönüş için "sarp yokuşlar", gök merdivenleri/miraçlar...Neler neler.

Hem cidden şımartılmışız insan olarak.

Hem de zaman zaman şımarıklığı seçiyoruz.

Günah milattır. Özellikle büyük boyluları. Büyük zarar verenleri... Küçük boylular da boylarını birleştirirler sayı yeterliliğinde. Onlar da boy ölçüşür. Onların toplamından da alırız huyumuzun ölçüsünü.

Yanlış, bir yasak ihlali sonrası...

Bir şey olur. Mutlu değilizdir. Halbuki seçip istediğimizdi. Yaptık. Ettik. Eyledik. Nasılll mutluyduk. Fakat bitti. Samandı. Alevdi. Ateşti. Küldü. Neydi. Ne oldu. Şimdi yapayalnızız. Vicdan ve biz. Sözünü tutmadığımız değerimiz ve onun yanında, ona göre değersizliğimiz. Saygın erdemimiz ve pespaye biz. Canımızın çektiğini yiyor, çay kahve içiyor, gezip tozuyor, muhabbetle, iş güçle oyalanıyoruz fakat ne zaman bir sessizlik olsa bizi buluyor o kısılası iç ses. O suskun hatip. Serapa göz. Gözlerimize çiviliyor kendini. Serapa sivri dil. Hiciv üstadı. O sancılı iğne. Karın ağrısı...Taa ki etrafa bakıp ta kimse görmeden silinen o ilk damlaya kadar. Kafatasınızın içine sığışmaya çalışan o göğümüz çatlayıp dökülene kadar...Ve sağanağa teslimiyet. Sağanak bizden utanıp kaçıncaya kadar...

Kalbin dip kapı komşusu mudur nedir, nerdedir o oda? Tek kişilik muhasebe odası. Hesap gününün günlüğü. Mahkemenin küçüğü. Yargıç biziz. Sanık biz. Biz bizeyiz. Yabancı değiliz. Benden içeri benle benden dışarı benin birleştiği noktada saygıya durmuşuz. Korkulu saygıya. Sevgili saygıya...

Acemi oluşumuzu, bilemeyişimizi, yanlış yaptığımızı düşünüyoruz. Kesin böyle düşünüyoruz. O "nasıl içten" yaşadıklarımıza yabancılaşıyoruz. Yanlışımıza üstten bakabiliyoruz. "Yüreğimiz bilseymiş oraya götürmezmiş bizi" diyoruz. "An kendisinden ibaret değilmiş meğer, an'ı bir gün anı olacağını düşünerek yaşarmışız" diyoruz. Göğsümüzü gere gere an'ane olacak şekilde... İsyan sonrası doğruya, iyiye, güzele itaat gücümüzü keşifle meşgulüz. İyi icat çıkardık doğrusu! İrademiz var artık! Vallahi de billahi de bir daha asla yapmayacağız! Söz veriyoruz! Bundan böyle irade göstereceğiz!