Özgürlük savunuculuğu ile ahlak sınırı arasındaki kırmızı hat
Dünya eşi benzeri görülmemiş bir katliamı yaşarken -tarihte sayıca örnekleri olabilir lakin hiçbir katliam canlı yayınla dünyanın gözü önünde böylece yapılmadı- bazı suni gündemlerin insanları meşgul edebiliyor olması gerçekten kahredici.
Bu katliamın
yaşandığı Gazze’de bir tek öğrenci mezun olamamışken mezuniyet programındaki
kıyafet tartışması o kadar gereksiz ve zelil bir tartışma ki buna sadece o
okuldaki vakıa üzerinden bakmak da bir o kadar yetersiz ve anlamsız.
Toplumumuz,
son10-15 yılda dijital kamusal alan ile yakından tanışması ve bu alandaki
mahremiyet sınırlarının ortadan kalkması sonrasında ciddi bir dönüşüm yaşıyor.
Bu ciddi ve geniş çaplı dönüşümü sadece bir olay ile değerlendirmek, bu olay
üzerinden yargılamak doğru bir sonuca ulaştırmayacaktır.
Mevzubahis
birçok sosyal medya mecranın kontrolsüz bir şekilde özellikle 2-16 yaşları
çocukların mevcut kültürel seviyelerinin oluşmasında sabit bir öğretmen/eğitmen
ya da en çok vakit geçirilen sosyal ortam etkileyicisi olarak
değerlendirebiliriz. Özellikle Tktk gibi rezalet kanalarından akan tortularla
oluşan alt bir kültür seviyesi oluştu. Bu alt kültür ya da kültürsüzlük
seviyesi özellikle çocukların ve genelde yetişkinlerin de inançları baskılayan
bir yaşam biçimine dönüştü. İçinde yaşanılan kültür sari bir şekilde dini
baskılamakta ve vecibelerin sınırlarını akıl almaz seviyede genişletmekte hatta
çoğu zaman yok etmekte.
Toplumun
genelinde yaşanan bu sancı özellikle bir kesimde -ki sayıca azınlık ama
seslerinin çıkışı açısından çoğunluk gibi duruyor- zihinleri de saran bir
vebaya dönüşmüş durumda. Bu veba giyim tarzı olarak sunduğu açıklık seviyesinin
çok üstünde ahlak sınırlarını zorlayan -ki bu evrensel ahlak sınırıdır- bir
çıplaklık ve karşısındaki insanları hiçe sayan bir saygısızlık seviyesidir.
Kişilerin
bir toplum içerisinde yaşadığının, toplumun diğer fertlerinin de en az kendisi
kadar rahat yaşama hakkına sahip olduğunu görmezden gelerek teşhircilik
seviyesizliğinde bulunması kabul edilemez. Dijital ya da gerçek kamusal alan
hukukunu hiçe sayan bir aymazlığı toplumun geneline kabul ettirmeye çalışmak
bunun için de bireysel özgürlük, yaşam hakkı, kişi hak ve hürriyetleri filan
gibi kutsal kavramların arkasına saklanmak akleden insanlar için tahammül
edilemez bir boyuttadır.
Teşhircilik
seviyesinde açık ve tüm vücut hatlarını belli eden ya da doğrudan gösteren iç
çamaşırlarıyla toplumun bir arada yaşadığı ve birbirlerini ikna ederek anlamaya
çalıştığı ortak yaşam kamusal alanı içerisinde kendi özel alanlarında gibi
bulunmak erkekte ne kadar çirkin ise kadında da o kadar çirkindir. Erkekte ne
kadar sapıklık ise kadında da o derece sapıklıktır. Tiksindiricidir.
Bireysel
özgürlük namına bir seviyesizliğin “ne var ki bunda, herkes istediği gibi giyer,
yaşar” sığ cümlesiyle dahi savunulması evrensel ahlak sınırlarını aşan, bir
başka bireyin özgürlük alanına tecavüz eden, ortak yaşam alanları için gerekli
minimum saygı düzeyini koruyamayan bir anlayışı savunmak demektir. Bu iki
hassas konu arasındaki kırmızı hat ahlaklı insanların sapıklar lehine asla
taviz ver(e)meyeceği bir hattır.
Bilvesile
Tüm İslam aleminin mübarek Kurban Bayramını tebrik eder, Allah (CC)’a
yakınlaşmaya vesile olmasını niyaz ederim.