Dolar (USD)
34.48
Euro (EUR)
36.22
Gram Altın
2959.03
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Haziran 2024

​Özgürlük savunuculuğu ile ahlak sınırı arasındaki kırmızı hat

Dünya eşi benzeri görülmemiş bir katliamı yaşarken -tarihte sayıca örnekleri olabilir lakin hiçbir katliam canlı yayınla dünyanın gözü önünde böylece yapılmadı- bazı suni gündemlerin insanları meşgul edebiliyor olması gerçekten kahredici.

Bu katliamın yaşandığı Gazze’de bir tek öğrenci mezun olamamışken mezuniyet programındaki kıyafet tartışması o kadar gereksiz ve zelil bir tartışma ki buna sadece o okuldaki vakıa üzerinden bakmak da bir o kadar yetersiz ve anlamsız.

Toplumumuz, son10-15 yılda dijital kamusal alan ile yakından tanışması ve bu alandaki mahremiyet sınırlarının ortadan kalkması sonrasında ciddi bir dönüşüm yaşıyor. Bu ciddi ve geniş çaplı dönüşümü sadece bir olay ile değerlendirmek, bu olay üzerinden yargılamak doğru bir sonuca ulaştırmayacaktır.

Mevzubahis birçok sosyal medya mecranın kontrolsüz bir şekilde özellikle 2-16 yaşları çocukların mevcut kültürel seviyelerinin oluşmasında sabit bir öğretmen/eğitmen ya da en çok vakit geçirilen sosyal ortam etkileyicisi olarak değerlendirebiliriz. Özellikle Tktk gibi rezalet kanalarından akan tortularla oluşan alt bir kültür seviyesi oluştu. Bu alt kültür ya da kültürsüzlük seviyesi özellikle çocukların ve genelde yetişkinlerin de inançları baskılayan bir yaşam biçimine dönüştü. İçinde yaşanılan kültür sari bir şekilde dini baskılamakta ve vecibelerin sınırlarını akıl almaz seviyede genişletmekte hatta çoğu zaman yok etmekte.

Toplumun genelinde yaşanan bu sancı özellikle bir kesimde -ki sayıca azınlık ama seslerinin çıkışı açısından çoğunluk gibi duruyor- zihinleri de saran bir vebaya dönüşmüş durumda. Bu veba giyim tarzı olarak sunduğu açıklık seviyesinin çok üstünde ahlak sınırlarını zorlayan -ki bu evrensel ahlak sınırıdır- bir çıplaklık ve karşısındaki insanları hiçe sayan bir saygısızlık seviyesidir.

Kişilerin bir toplum içerisinde yaşadığının, toplumun diğer fertlerinin de en az kendisi kadar rahat yaşama hakkına sahip olduğunu görmezden gelerek teşhircilik seviyesizliğinde bulunması kabul edilemez. Dijital ya da gerçek kamusal alan hukukunu hiçe sayan bir aymazlığı toplumun geneline kabul ettirmeye çalışmak bunun için de bireysel özgürlük, yaşam hakkı, kişi hak ve hürriyetleri filan gibi kutsal kavramların arkasına saklanmak akleden insanlar için tahammül edilemez bir boyuttadır.

Teşhircilik seviyesinde açık ve tüm vücut hatlarını belli eden ya da doğrudan gösteren iç çamaşırlarıyla toplumun bir arada yaşadığı ve birbirlerini ikna ederek anlamaya çalıştığı ortak yaşam kamusal alanı içerisinde kendi özel alanlarında gibi bulunmak erkekte ne kadar çirkin ise kadında da o kadar çirkindir. Erkekte ne kadar sapıklık ise kadında da o derece sapıklıktır. Tiksindiricidir.

Bireysel özgürlük namına bir seviyesizliğin “ne var ki bunda, herkes istediği gibi giyer, yaşar” sığ cümlesiyle dahi savunulması evrensel ahlak sınırlarını aşan, bir başka bireyin özgürlük alanına tecavüz eden, ortak yaşam alanları için gerekli minimum saygı düzeyini koruyamayan bir anlayışı savunmak demektir. Bu iki hassas konu arasındaki kırmızı hat ahlaklı insanların sapıklar lehine asla taviz ver(e)meyeceği bir hattır.

Bilvesile Tüm İslam aleminin mübarek Kurban Bayramını tebrik eder, Allah (CC)’a yakınlaşmaya vesile olmasını niyaz ederim.