Özgürlüğün ve yaratıcılığın ressamı: Picasso
Pablo Ruiz Picasso (25 Ekim 1881-8 Nisan 1973) bütün zamanların en önemli ressam ve sanatçılarının başında gelmektedir. Kubist hareketin öncüsü olan Picasso, sanatta özgün stillerin gelişmesine öncülük etmiştir. Les Demoiselles d’Avignon (1907) ve Guernica (1937) tabloları, şaheserler olarak insanların hafızalarına kazınmıştır. Picasso, Les Demoiselles d’Avignon (Avignon’lu Kızlar) tablosunu Afrika kültüründen esinlenerek yapmıştır. Guernica tablosunda Picasso, Guernica’nın İspanya İç Savaşı sırasında Alman ve İtalya hava kuvvetleri tarafından bombalanmasını dramatik bir şekilde çizmiştir. Kolaj ve Kubizmin öncü isimlerinden olan Picasso, varolan kalıpları ve stilleri takp etmek yerine hep yeniliğin ve yaratıcılığın peşinde olmuş ve yeni stiller icat etmiştir. Yaratıcılığın en büyük düşmanının vasatlık ve sıradanlık olduğuna inanan Picasso, hep sarsıcı, kışkırtıcı ve devrimci olanın peşinde olan bir sanatçıdır.Picasso, özgürlüğün ve barışın ressamı ve sanatçısıdır.
Picasso’nun öncülüğünü yaptığı Kubizm anlayışı, bir
şeyi bizzat görmek için bir bakma ve tecrübe yoludur. Picasso, Kubizmle bir
şeye tek bir perspektifle değil, birçok yerden bakarak bir şeyin
hakikatini derinliğine idrak etmeyi amaçlamıştır.Her şeyi akışkanlık içinde
çizmeyi amaçlayan Kubizm, onu farklı ve
değişken perspektiflerle görmemizi sağlamaktadır. Bir tek resmin yüzeyinde
eşzamanlı olarak birçok görüşü düşünmemize ve tecrübe etmemize Kubizm imkan
sağlamaktadır. Picasso, bilincin ve zamanın sürekli olarak akış halinde olduğu
bir sanat ve insan tasavvurunu benimsemektedir.Günlük hayatımız, sürekli olarak
akış halindedir. Picasso’nun Kubizmi, insan hayatını tek bir anlama sahip bir
çizime sığdırmak yerine, tek bir portre üzerinden hayatımızın yeniden yorumlanıldığı
ve anlamlandırıldığı dünyaların kurgulanmasını amaçlamaktadır. Her birey, sanat
eseri üzerinden sürekli olarak kendini çizmekte, şekillendirmekte, kurgulamakta
ve anlamlandırmaktadır. Kubizm, formel
bir ifade biçimi olmanın ötesinde dinamik bir tecrübeyi temsil
etmektedir.Değişmeyen istikrarlı bir benliğimiz ve bilincimiz yoktur. Yüzeyde
her ne kadar istikrarlı bir benlik ve bilinç görüntüsü versek de iç dünyamızda
sürekli olarak istikrarsızlıklar, alt üst oluşlar, değişkenlikler ve
yenilenmeler söz konusudur.
Picasso, içindeki çocuktan gelen ilhamla yaratıcılığı ve değişimi gerçekleştirmiş bir
sanatçıdır. Dış dünyayı dikkatli ve duyarlı bir gözle inceleyen Picasso, kendi
içinde düşten, duygudan ve düşünceden oluşan kendisine özgü bir dünya
yaratmıştır. Hayal ettiği her şeye gerçek olarak bakan Picasso, düş
dünyasını gerçekliğe dökmek için sürekli
olarak üretmiş ve çizmiştir.Çocukluğundan itibaren dış dünyayı kendi içinde
yaratan Picasso, fikirlerini ve düşlerini gerçekliğe dökmüş, kısacası kendisini ve
dünyayı zengin hayal gücüyle sürekli olarak yaratmıştır. Picasso, her çocuğun yaratıcı
bir doğaya sahip olduğunu ve büyüdükçe yaratıcılıklarının öldüğünü ve
köreldiğini söylemektedir. Picasso, içimizdeki yaratıcı çocuğu öldürmeden
büyüme şeklinde bir görevimiz olduğunu bize göstermektedir.
Picasso, yaratmak ve gelişmek için sürekli olarak
üretmek gerektiğini hayat hikayesiyle
ortaya koymuştur. 78 Yıllık hayatında Picasso, 147800 eser ortaya koymuştur.
Sürekli üreten ve çalışan Picasso, yaratıcı
enerjisini şöyle ifade etmektedir: “Bana bir müze verin ve onu
doldurayım.” Picasso, üretirken ve yaparken iç dünyasından gelen yaratıcı
ilhamları takip etmiştir. Picasso, sanatı bir macera olarak tecrübe ettiğini
şöyle anlatmaktadır: “Ben başkalarının adına görürüm. Başka bir deyişle, bana
kendisini zorla kabul ettiren görüntüleri tuvale geçiririm. Tuvale ne
koyacağımı önceden bilmem, hangi renkleri kullanacağıma ise hiç karar veremem.
Çalışırken, tuvalde neyin resmini yaptığımın hiç farkında değilimdir. Yeni bir
resme her başlayışımda kendimi boşluğa atıyormuş gibi bir duyguya kapılırım.
Ayaklarımın üstüne düşüp düşmeyeceğimi hiçbir zaman bilemem. Yaptığım şeyin
etkisini değerlendirmeyen ancak daha sonra başlayabilirim.” En iyi ilham,
işbaşında olmaktır. Bir sanatçının hayat perspektifinin daha fazla üretmek, yazmak, çizmek, yapmak ve
yaratmak olduğunu Picasso, kendi hayat hikayesiyle somutlaştırmaktadır. İnsan üreterek ve
yaparak yaratıcılığını geliştirebilir. Picasso, hayatı bütün doğallığıyla, özgürce
ve şarkı söyler gibi yaşamanın mesajını
vermektedir.