Özgürlüğün Bedeli!
“Özgürlüğe doğru attığımız her adımın bir bedeli olduğunu
biliyordum. Ancak size şunu söylüyorum: Teslim olmanın bedeli çok daha
büyüktür!” diyor şehit Yahya Sinvar vasiyetinde!
Yaşamak mı ölmek mi, özgürlük mü esaret mi? İzzetli bir
hayat mı zillet içinde teslimiyet mi? İnsan ve İslam olmanın gereğini yerine
getirmek mi yoksa inandığını iddia ettiğin bütün değerlerin çiğnenmesine razı
olmak mı?
Hamas’ın lideri, Aksa Tufanı’nın planlayıcısı ve Gazze
direnişinin öncülüğünü yapan Yahya Sinvar destan yazarak şehit oldu!
Öyle bir şehadet ki, yıllardır onu yakalamak, küçültmek
aşağılamak için herşeyi yapan, aylardır algı operasyonları çeken işgalci
Siyonistlerin eliyle bütün dünya, Yahya Sinvar’ın ve şahsında direnen bütün yiğitlerin
ne kadar asil, yiğit ve kahramanca mücadele ettiklerini gördüler.
Allah bir kulunu yüceltmek isterse bunu, insan ve İslam
düşmanı Siyonist caniler eliyle bile olsa gerçekleştirir.
“Silaha, pazarlık konusu olmayan onurunuza ve ölmeyen
hayalinize sımsıkı sarılın. Haklarınız üzerinde pazarlık yapmayın. Şehitlerin
kanına sadık kalın, bize bu dikenli yolu bırakanlar, Onlar kanlarıyla bize
özgürlük yolunu açtılar. Biz, öncekilerin başlattığını tamamlamak için
buradayız ve ne pahasına olursa olsun bu yoldan sapmayacağız. Direnişin boşuna
olmadığını, sadece atılan bir kurşun değil, onur ve şerefle yaşadığımız bir
hayat olduğunu her zaman hatırlayın. Dünyadan adalet beklemeyin, çünkü ben
nasıl dünyanın acımız karşısında sessiz kaldığına şahit olduysam siz de olacaksınız.
Adaleti beklemeyin, adalet siz olun. Filistin hayalini kalbinizde taşıyın ve
her yaradan bir silah, her gözyaşından bir umut kaynağı edinin.
Diyen Yahya Sinvar, kendisinden önde giden şehitlerin
yolunda yürüdü, silahını bırakmadı, Allah için küfrün kalbine korku salarak
vuruşa vuruşa şehit oldu.
Çok ağır bedel ödüyor Filistinli kardeşlerimiz. Ölüyor, katlediliyor vatanları harap
ediliyor, Siyonistlerin soykırımıyla her gün yüzlercesini yok ediliyor ama
iradelerini teslim etmiyorlar.
Küresel Haçlı Siyonist düzen, en çok da bu yüzden Siyonist
soykırımı destekliyor. Dünyadaki neredeyse her ülkeyi bir şekilde ele geçirmiş,
boyun eğdirmiş, adeta insanlığı esir hale getirmişken, Gazze’de insanlar ölüyor
ama teslim olmuyor. Bu yüzden Gazze direnişi İnsanlığın küresel şeytani düzenin
esaretinden kurtuluş ümidini temsil ediyor.
Dünyadaki 208 ülke ve bu ülkeler içindeki Halkı Müslüman
olan 57 ülkenin, şu veya bu sebeple, iktidar, makam, menfaat veya korkunun esir
olduğu için göz göre göre Siyonistlerin yaptığı soykırımı engelleyecek bir adım
atamaması, bedel ödemeyi göze alacak cesaret ve izzete sahip olamadıkları
içindir.
Bedelsiz özgür olunmaz. Bedel ödemeyi göze alamayan insan da
devlet de esirdir!
Özgür insanın en fazla canını alırsınız, vuruşarak başı dik
şekilde gider şehadete… Şeyh Ahmet Yasin, İsmail Haniyye, Yahya Sinvar…
Kuşatılmış topraklarda bedenen zindandaydılar ama esir değillerdi. Özgür bir
şekilde, özgürlüğün sembolü olarak şehadete kavuştular.
Teslim olmanın bedeli ise daha ağırdır. Onur, izzet, şeref, namus,
vatan, bağımsızlık, güç, irade… Asil ve ulvi olan her şeyini teslim etmesi
beklenir esir olandan… Teslimiyetin bedeli bu yüzden daha ağırdır.
Hamas’ın her lideri gibi, Yahya Sinvar’da gerçek bir mümin,
asil bir Müslüman ve sözünün eri bir mücahit olduğunu, herhangi bir
Filistinlinin kanından daha aziz görmeden inancı ve vatanı için halkıyla aynı
şekilde yaşadığını ve hatta daha önde şehadete yürüdüğünü gösterdi son anında
bile.
Son olarak yine Şehidin şu sözleri düsturumuz olsun:
Bu benim vasiyetimdir: Silahlarınızı bırakmayın, taşlarınızı
atmayın, şehitlerinizi unutmayın ve hakkınız olan hayalden vazgeçmeyin. Biz
burada, toprağımızda, kalbimizde ve çocuklarımızın geleceğinde kalacağız.
Ölümüme kadar aşkla bağlı olduğum Filistin’e, asla eğilmeyen bir dağ gibi
omzumda taşıdığım hayale sahip çıkın. Eğer düşersem, benimle düşmeyin;
düşürmediğim bayrağı taşıyın ve kanımı bir köprü yaparak, küllerimizden daha
güçlü doğacak nesiller için yol açın. Unutmayın ki vatan, anlatılan bir hikaye
değil, yaşanan bir gerçektir ve bu topraktan doğan her şehitle birlikte
binlerce direnişçi daha doğar; doğacaktır.
Eğer tufan döner ve ben aranızda olmazsam, bilin ki özgürlük
dalgalarının ilk damlası bendim ve yolunuzu tamamladığınızı görmek için
yaşadım. Düşmanınızın boğazında bir diken, asla geri çekilmeyen bir tufan olun
ve dünya, hak sahibi olduğumuzu ve haber bültenlerinde sadece birer rakam
olmadığımızı kabul edene kadar durmayın.