Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.80
Gram Altın
2977.10
BIST 100
9730.7
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Eylül 2015

Özgür medya palavraları!

Erbakan'ı devirmek için; "Gerekirse silah bile kullanırız." Başörtüsü özgürlüğü için; "411 el kaosa kalktı." Kürtçe klip çekmek isteyen Ahmet Kaya için; "Vay Şerefsiz." Vaktiyle Özal'ı devirmek için; "Özal sivil diktatör" türünden saymakla bitiremeyeceğimiz manşetlerin sahibi bir gazetenin yayın yönetmeninin utanmadan, sıkılmadan, yüzü bile kızarmadan sözümona "özgür medya susturulamaz" kampanyasına dahil olduğu bir ülkede yaşamaktayız. Keza yaptığı yalan haberlerle Türkiye'yi terörist ülke ilan etmeye çalışan, ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanının yedi sülalesine varana kadar hakaret ve tehdit eden, "bana çizmelerimi giydirmeyin, çıplak vaziyette katrana batırılacaklar" türünden şiddet fantezilerini sıralayan yazarlarıyla ve abileriyle nam salmış paralel örgütün de özgür medyayı dilinden düşürmediği ilginç bir zaman diliminden geçiyoruz. Söz konusu Erdoğan nefreti olunca tek yürek olan, yıldırım hızıyla paralel örgütün dibinde biten muhalefetin temsilcileri ise paralel yayın organlarında nöbetleşe özgür medya naraları/palavraları atmakla meşgul.

Örneğin üç hilal sembolüyle faaliyet yürüten milliyetçi partinin temsilcisi, Abdülhamid Han dönemini istibdat dönemi olarak gördüğünü ifade ettikten sonra -kendince lafı gediğine koyduğunu zannederek- "Bunlar Abdülhamid'e bile rahmet okutuyor!" dedi. Milliyetçiliğin bir başka versiyonunu temsil eden bir partinin lideri de; "Artık Türkiye'yi dünya önünde rezil etmesinler" şeklinde bir çıkış yaptı kendince. Bir başka milliyetçi partinin lideri ise; "Bunun siyasi bir operasyon olduğunu" ifade etti. Sonra koro halinde "darbe dönemlerinde bile medya bu denli baskı altında değildi(!) dolayısıyla özgür medya susturulamaz!" şeklinde itirazlarını dillendirdiler. Nedense hiçbiri ne attığı yalan manşetle Türkiye'nin itibarını zedeleyen Bugün Gazetesi'ni kınayabildi ne Erdoğan'ın kızıyla ilgili atılan o iğrenç iftirayı ağızlarına alabildi ne de Star Medya Grubu Başkanı Murat Sancak'a dönük yapılan suikastı gündemlerine alabildi. Varsa yoksa diktatör Tayyip özgür medyayı susturuyor. O halde ya adam gibi gidecek ya da gitmek durumunda kalacak!

Bu ülkede Erdoğan'a diktatör/tek adam diyen ne kadar insan varsa inanın hemen hepsinin gönlünde ve yaşamında "tek adam" olduğu görülecektir. Örneğin bugün varlıklarını Fethullah Gülen'e adayan paralel yapının üyeleri nasıl oluyor da ağızlarına özgürlüğü alabiliyor açıkçası anlamak mümkün değil. Birileri bu sözde özgürlükçülere ve demokratlara bu ülkede nasıl iktidar olunduğunu anlatsın. Siz yıllardır halkın önüne Kemalizm'i, laikliği, çağdaşlığı, Türk, Kürt ve Atatürk milliyetçiliğini koyarken AK Parti projelerini koydu ve bu imparatorluk bakiyesi aziz millete yeni bir Türkiye vaat etti. Dolayısıyla millet her seçimde AK Parti'yi tercih etti. Erdoğan kimsenin başına silah dayamadı. İktidarlığını kan akıtarak, zorbalıkla elde etmedi. Siz kim oluyorsunuz da halkın özgür iradesine rağmen bu iktidarı Gezi gibi sokak çatışmalarıyla, darbeyle ve medya organlarınızla devirmeye cüret edebilirsiniz! Siz kim oluyorsunuz da milletin yüzde 52 oyuyla cumhurbaşkanı olan bir liderine Yezid, diktatör, hırsız, namussuz, katil, alçak gibi ağza alınmayacak türden hakaretler yağdırabiliyorsunuz! Bu mu özgür medya!

Geçenlerde 180 kişi bir bildiri yayımladı. Kendilerini özgürlük savaşçıları gibi takdim eden bu bir avuç biatçı aydın grubu güya bu filmi bir daha yaşatmamak için ant içmişler! Ant içmeden evvel ne içtiler açıkçası merak ediyorum. Hatırlarsanız bir kısmı da geçenlerde işin içine PKK'yı karıştırmadan devlet silah bıraksın kampanyasına imza atmıştı! Şimdi de akılları sıra Türkiye'yi Hitler Almanyasına benzetmişler! Düşünebiliyor musunuz? Vaktiyle Erol Özkasnak'ın ona süngü takıp sınır sınır gezdireceğim diye tehdit ettiği Mehmet Altan, bugün Erdoğan'a rahatlıkla diktatör diyebildiği bir ülkede; "darbe dönemlerinde bile medyaya böyle baskı yapılmadı" diyebiliyor! Güçlü, nüfuzlu, otoriter insanların karşısında kuzuya dönen bu gazeteciler şimdi kalkmışlar cumhuriyet tarihinin en sivil en demokrat yönetimini Hitler Almanyasına benzetiyor! Darbe dönemlerinde gazetelerini komutanların emrine veren, komutanların karşısında hazırolda bekleyen, komutanlara yalakalık yapma yarışına giren bu omurgasız insanlar şimdi kalkmış bize özgür medya dersleri vermeye kalkıyorlar!

Bu ülkede sırf gazetecilik yaptığı için baskıya maruz kalan, düşünce ve ifade özgürlüğü elinden alınan tek bir yazar gösterebilir misiniz? Algı oyunlarına gelmeyiniz. Medya son on yıldır cumhuriyet tarihinin en özgür yıllarını geçiriyor. 4,5 milyon gazetenin satıldığı bir ülkede bunun 3 milyonunun AK Parti karşıtlarının tekelinde olması medyanın susturulduğu anlamına mı gelmektedir! Sınırsız özgürlük diye bir şey yoktur. Özgürlük her istediğini yapmak anlamına gelmez. Özgürlüğün var olduğu yerde sorumluluktan da bahsedilir. Sizin özgür medya dediğiniz şey, bu ülkenin cumhurbaşkanına hakaret etmek midir? Özgür medya size yalan haber yapma hakkını verir mi? Özgür medya dediğiniz şey halkın seçtiği hükümeti devirme aracı olarak mı kullanılmalıdır! Kimsenin basın özgürlüğünü bir zırh olarak kullanmaya hakkı yoktur. Ve kimse özgür medya kisvesi altında kendini dokunulmaz kılmasın. Yayın anlayışınız güçlü, nüfuzlu bir kesimi, güçsüz ve nüfuz sahibi olamayan bir kesime ezmesi için teşvik ediyor ve halkı hiçe sayıyorsa orada özgürlükten bahsedilmez. Kimseyi kandırmayın. Darbe çağrıları yaptığınız medyanızdan "özgür medya susturulamaz" palavralarınıza karnımız tok bizim.

@sivildemokrat

[email protected]