Özgür insan, özgür şair
“Kimseden bir fayda ummam, dilenmem kol kanat,/Kendi boşluk, kendi gök kubbemde kendim Gezginim. Bir eğik baş bir boyunduruktan ağırdır boynuma; Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairim” diyen Tevfik Fikret (24 Aralık 1867-19 Ağustos 1915) özgürlük, insancıllık, kendini gerçekleştirme, akıl, gelişme, aydınlanma değerlerini en berrak, saf, sistematik, bütünlükçü haliyle ifade eden özgün bir düşünür ve şairdir. Tevfik Fikret, insan olmanın, insanlığı sevmenin ve insanlığa hizmet etmenin hayatta gerçekleştirilmesi gereken tek amaç ve görev olduğunu evrensel nitelikte ortaya koyduğu edebiyat şah eseri niteliğindeki yapıtlarıyla anlatmaya çalışmıştır. Fikret, bütün insanlığı akıl, ahlak, eşitlik ve adalet etrafında özgür ve onurlu bireyler olmak için birbirlerine katkı sunmaya ve emek sarf etmeye davet eden evrensel ve doğal bir çağrının sahibi ve sesidir.
Tevfik Fikret, insanı ve doğayı asli gerçeklik olarak ele
almakta, doğanın ve insanın birlikte anlaşılmasını ve onlara saygı
gösterilmesini istemektedir. Doğaya saygı göstermeyenin insana saygı
göstermeyeceğini düşünen Fikret, aynı şekilde insana saygının ancak doğaya
saygı gösterilmesiyle mümkün olduğu kanaatindedir. Sahici anlamda insana saygı
için insanlar arası kurgulanan sahte ırk, dil, renk, tarih, coğrafya, kültür, mezhep ve diğer
bütün yapay ayırımların ortadan kaldırılması gerektiğini düşünen Fikret, dünyayı yurt, insanlığı tek aidiyet olarak
kabul etmenin gerekliliği konusunda bir farkındalık oluşturmaya çalışmıştır.
Tevfik Fikret’e göre yeryüzündeki bütün sorunların çözümü yeniden insanlığa
dönüşten, ortak insanlığımızı keşfetmekten, eski dönemlerin bütün sahteliklerinden,
kurgularından ve kalıplarından kurtulmakla mümkündür. Fikret’in şiirlerinin her
yanında insan vardır. Fikret, hümanizm
düşüncesini evrensel ölçekte şiire dökmeyi başarmış müstesna bir şairdir. Evrensel
hümanizmin şairi olarak Fikret, bütün
insanlığı, özgür ve eşit bir aile olarak kabul etmektedir. Özgürlük ve eşitlik
gerçekleşmediği sürece insanlık, bir güruh olmaktan çıkıp toplum ve aile olmayı
başaramayacaktır. Fikret, ortak insanlık kimliğini şu ölümsüz dizelerle ifade
etmektedir: “Yeryüzü vatanım, insanlık milletim... insan/insan olur ancak bunu
kavrayışla inandım/ Şeytan da biziz, cin de, ne şeytan ne melek var,/dünya
dönecek cennete insanla inandım.”
Fikret, insanın insanlaşması için tarih adı altında insanın sırtına bindirilen yüklerden özgürleşmesi gerektiğini ifade etmektedir. Fikret, radikal bir tarih eleştirisi yapmaktadır. İnsanları uyutmak için gerçeklikten ve akıldan kopuk bir şekilde anlatılan masal ve ninni olmaktan öteye geçmeyen bütün tarih kurgularına ve anlatılarına meydan okuyan Tevfik Fikret, insanlığın geçmişe değil geleceğe bakması gerektiğini söylemektedir. Fikret, tarih konusunda şu üç temel mesajı vermektedir: Hiçbir tarih kutsal ve gerçek değildir. Hiçbir tarihe bağımlı olmaya mahkum değiliz. Uğruna ölünecek kadar değerli ve yüce hiçbir tarih yoktur. Tarihin kutsallaştırılmaması ve tarihe tapılmaması gerektiği mesajını veren Fikret, insani özgürleşmeyi ve olgunlaşmayı gerçekleştirmek için bütün tarihleri uygun oldukları yere, yani çöplüğe atmayı öğrenmemiz gerektiğini ifade etmektedir. Fikret, tarihi bir çöplük olarak görmekten ziyade tarihi, atılması, kusulması ve arınılması gereken bir kirlilik, pislik ve çirkinlikler toplamı olarak görmektedir. Tarih adı altında insanlara dayatılan her şeyden kuşku duyan Fikret, insanın akıl yoluyla gerçekliğin peşinde koşmasını istemektedir: “Kusurum ne? Kuşkuda olmak mı? Kuşku koşmaktır aydınlıklara doğru. İnsan aklıdır eninde sonunda gerçeği bulacak olan.”
Fikret, radikal bir
savaş, şiddet ve hakimiyet eleştirisi yapmaktadır. Egemenlerin hakimiyet
hırslarının yeryüzünü cehenneme çevirdiğini
ve insanlığı ateşe attığını ifade eden Fikret, hakimiyet uğruna ölmenin ve
öldürmenin hiçbir yüceliğinin ve erdeminin
olmadığını anlatmaktadır. Fikret, ölüm yerine hayatı, vahşet yerine
medeniyeti, hakimiyet yerine insanı yüceltmektedir. Fikret, insana ve hayata inanana, onlara değer veren
ve onları yücelten bir şair ve filozoftur. Akıl, özgürlük, insancıllık ve
medeniyet fikirlerini sahici bir duyarlılıkla anlatan Fikret’in eserlerinin
yaşamasının bir ihtiyaç olduğunu ifade ederek 108. Ölüm yıldönümünde büyük şairimizi
ve düşünürümüzü saygıyla anıyorum.