Özgün ve özgür düşünce mümkün mü?
İnsan, özgün ve
özgür düşünme imkanlarına, kapasitesine ve araçlarına sahip tek varlıktır.
Kültür, din, gelenek, aile, kimlik ve tarih insanın özgün ve özgür düşünme
kapasitesini, yeteneğini ve imkanını ortadan kaldıran ve yine insan tarafından
oluşturulan kurgulardır. İnsan, kendi zindanlarını yine kendi oluşturmaktadır.
Yarattığı zindanlar içinde birey, kendisine ait düşüncesi olmayan, hep
dışarıdaki otoritelerin ve kurguların ne buyurduğuna bağımlı olan köleci
zihniyeti, ahlakı ve kişiliği içselleştirmiş zayıf, etkisiz, verimsiz,
taklitçi, ve takipçi bir nesne düzeyine düşebilmektedir. Özgür ve özgün
düşünebilmek için, bireyin kendi ürünü olan bütün zindanlardan kendisini
özgürleştirmesi gerekmektedir.
Günümüzde
hayatımıza hükmetmek ve bizi kendilerine bağımlı kılmak için değişik otoriteler
ve güçler icat edilmeye devam edilmektedir. Yaşam koçu, psikolog, danışman, uzman,
manevi danışman, felsefi danışman, psikyatrist, arabulucu, aile danışmanı ve
daha birçok ad altında özgün ve özgür
düşünmemize imkan vermeyen ve kendi
görüşlerine göre hayatımızın bütün alanlarına hükmetmeye ve yön vermeye
kalkan sahte otoriteler ve güçler icat
edilmektedir. İnsan, herşeyi anlama ve düşünme kapasitesine sahiptir. İnsanın
düşünmesini ve anlamasını istemeyen karanlık ve kirli yapılar, konuları
karmaşıklaştırmakta, dini, felsefi, sosyal, siyasal, tarihsel ve bilimsel bir
konunun ancak alimler, uzmanlar, müçtehitler, entelektüeller, danışmanlar ve
daha birçok sahte otorite tarafından bilinebileceğini ileri sürerek kişinin
düşünme ve anlama yeteneğini köreltmekte ve önünü kapatmaktadırlar. İnsan, düşünemeyen
ve anlayamayan çaresiz bir varlık değildir. Bireyin bir felsefi, dini,
bilimsel, sosyal veya başka nitelikte bir konuyu anlayamayacağını ileri süren
veya bireyin önüne gerçekleştirilmesi zor şartlar koyan her türlü
sahtekarlığın, tekelciliğin ve yapaylığın reddedilmesi gerekmektedir. İnsan
düşünmeye ve akletmeye cüret ettikçe, anladığını ve düşündüğünü tecrübe edecek,
önündeki sahte putlar, otoriteler ve engeller buharlaşacaktır. Her türlü sahte
otorite, hayatımız başta olmak üzere bize ait maddi ve manevi olan her şeyi
bizden almaya çalışan hırsızlardır. Özgün ve özgür düşünme kapasitemizi
köreltmenin bedeli, hayatımızın çalınması şeklinde ağır bir sonuç doğurmaktadır.
Hayatımızın ve varlığımızın bizden çalınmaması için sürekli geliştirmemiz,
büyütmemiz ve canlı tutmamız gereken yeteneğimiz, sermayemiz ve kapasitemiz
olan özgün ve özgür düşünme gücümüzdür. Her ne adına olursa olsun daha doğru,
sağlıklı ve iyi düşündüğünü iddia eden bütün otoritelere ihanet edip, özgün ve özgür bir şekilde kendi
düşüncemizi oluşturmak için emek sarfetmeliyiz.
Akletmeye ve düşünmeye cüret etmeden özgün ve özgür bireyler olarak kendi
hayatımıza sahip olamayız.
İnsan için önceden
belirlenen mutlak doğru olarak nitelenebilecek bir öz, kişilik, karakter, kader
veya çerçeve yoktur. İnsanın özü yoktur, özgürlüğü vardır. İnsan özgürlüğü
sayesinde kendisine ait bir hayat oluşturma sorumluluğuna sahiptir. İnsan
hayatının amacı, kendisini gerçekleştiren bir hayata sahip olmaktır. İnsan,
istisnasız hiçbir güce, otoriteye, kurguya, yanılgıya, yanılsamaya, yalana ve varsayıma
kul ve köle düzeyinde bağımlı olmak zorunda değildir. İnsanın varoluş amacı
kendini gerçekleştirmektir. Özgür olmanın ve özgür kalmanın ölçüsü, insanın
kendini gerçekleştirmesidir.
İnsanı
vahşileştiren özgürlük değil, köleliktir. Hep dış otoritelere ve güçlere
bağımlı olarak yaşayan kişiler, gruplar ve yapılar en vahşi olanlardır.
Özgürlük, insanın gerçek anlamda insan olmasını sağlamaktadır. Mensup oldukları ideolojiye, inanca, örgüte,
kimliğe veya kültüre bağımlılık ve kölelik düzeyinde kul olanlar, sahte putlar
adına her türlü katliamı ve vahşeti işleyebilmektedirler. Bir coğrafyayı,
şehri, kimliği, grubu, örgütü, devleti, partiyi, öğretiyi, ritüeli, mitolojiyi
kendilerine put edinenler, her türlü vahşeti yapmayı kendilerine yüce ve meşru
hak olarak görmektedirler. Köle olanlar, özgür ve özgün düşünemezler. Köleci
düşünce, vahşetin ve barbarlığın kendisidir. Medeniyet ve insanlık, özgür ve
özgün düşüncenin en tatlı ve verimli meyveleridir.