Özelin güzeli olmalı!
Ne çok sevenimiz varu2026 Etrafımız çepeçevre sevgiyle kuşatılmışu2026 Biraz gürültülerden sıyrılıp, toz dumandan uzaklaşıp, kendimize baktığımızda, her şeyin üzerinde bir değere sahip olduğumuz ve bütün varlık aleminin üzerimize titrediğini göreceğiz. Başta Allah (c.c) seviyor, Peygamber (a.s.v) seviyor ve hazreti Kur'an seviyoru2026 Bu dinin muhteşem esaslarından beslenen evliyaullah seviyor... Kısaca: Allah dostları hayatlarını insanlığın kurtuluşuna vakfederek, sevgilerini sergilemişlerdir... Her şey insanı severken, ağaç, bulut, güneş sadece insan kendini sevememiş. Kendini hakiki manada seven, Allah'ın sevdiği tarzı hayatı yaşar!
Uzun ve karışık yollardan kul olmaya gelmişiz. Ruhlar aleminde, Allah'ın (c.c.) ihtişamına bakıp, kul olmaya, cisimlendirilip bir an evvel secde kapanmaya can atmışızu2026 Giydiğimiz vücut elbisesi için, ibadetle teşekkürümüzü sunmaya gelmişizu2026 Orada kul olmaya, secdeye kapanmaya, duyduğumuz iştiyak, burada ise göstermeye gayret muhteşem bir şükürdür. Yine orada duyduğumuz kulluk arzusunun şiddetine benzer, burada da şeytanın engel olma arzusu var. Bütün gürültülerin, bahanelerin tek bir sebebi var; o da kulluk yapmayı istememek, engel olmak. Şeytan elbette yalnız girmeği istemez cehennem denen teşekkürsüzlerin kovulduğu yere!
Konak sahibine husumeti olan, ne tür ikram görürse görsün, teşekkür etmemeyi kafaya koyduğu için, öyle bahaneler bulur ki, kendisi bile inanır. Kendi durumunu gözden geçirmemiş, Allah'a ibadetle gereken teşekkürü yapmamış, hangi mezhep mensubu olursa olsun, özel olduğunu gözden kaçırmış, güzel olan kulluk ve muhabbete muhabbetle cevap vermemiştiru2026
Kuran'ın emrine göre Allaha kulluk yapan her mezhebin mensubu, insan olarak değerini ortaya koymuştur... Bizi birbirimizden üstün kılacak olan, ancak ve ancak Yüce Rabbimizin hoşnut kalacağı teşekkürü yapabilmektiru2026 Farzlar dışında kalan ise, gayretimize kalan şeyler... Hiçbir ırk, hiçbir mezhep ya da renklerin farklılığı, Allah'a kulluk yapmaya engel değildir. Güneş her ırk için doğuyor, yağmur her inanış için yağıyor. Toprak her renk mensubu için rengarenk çiçekler açıp, meyveleri sunuyor... Irk, mezhep, renk ayırt ettirmeden nimetlerini gönderen Allah, bizden de kendi menfaatimize olan kulluğu beklemektedir. Hiçbir mezhep ve din mensubu emir dışına çıkamaz, bir takım bahanelere sığınamazu2026
Bir Sünni, ben şundan dolayı kızgınım, öfkeliyim diyip, ibadetten kaytaramaz, bir Alevi kardeşimde, asırlarca önce meydana gelmiş ve bütün ehli imanın yüreklerini dağlamış olan malum hadiseleri bahane ederek, namaza, camiye küsemez... Allah, zalimlerin zulmüne uğramış Peygamber (a.s.v)'in damadını ve torunlarını hepimize gerçek manada ve ölçülü sevmeği ve tarzı hayatlarını örnek almayı nasip etsin. Eğer onlarla beraber ahirette aynı yerde olmayı düşünüyorsak, onların kulluklarını Rabbimiz bize de yaşamayı nasip etsin... Onlarla ebediyen aynı yerde olmak ve o mübarek neslin harikalığından lezzetlenmek için, onların cennetine vesile olan ibadeti ve sağlam ruh halini yaşamak vazifemiz olmalı.
Peygamber (a.s.v)'in torunlarının Allah'ı razı eden her hallerinde ki incelik, nezafet ve ibadetteki devamlılıklarının hakiki manasına bakılırsa, ruhlar alemindeki verdikleri sözün eri oldukları görülüyor. Orda neye söz vermişlerse burada onu yaşamışlardır; özel olduklarını unutmamışlardıru2026 Yaşadıkları korkunç acılar, hiç bahane olmamış, insanı sevmişler, Allah'ı sevmişler, namazı sevmişler... Yaşadıkları haksızlıkla, bizden daha fazla hak ve hukuku sevmişler... İbadetten kaçmak için bahane bulmamışlar; tam tersi Allah'a kulluk için her fırsatı değerlendirmişler; sevmek için bahaneler üretmişleru2026 Madem varlık aleminde özeliz; elbette güzelliğimiz olsun. Ağacın güzelliği meyvesidir, insanın güzelliği ibadeti. Mevlayı Kerime muhabbet, kuru lafla olmaz kiu2026 Son söz yine Bediüzzaman'dan:
Muhabbetullah, ittiba-ı Sünnet-i Muhammediye Aleyhissalatü Vesselamı istilzam eder. Çünkü Allah'ı sevmek, Onun marziyatını yapmaktır. Marziyatı ise, en mükemmel bir surette zat-ı Muhammediyede (a.s.m.) tezahür ediyor. Zat-ı Ahmediyeye (a.s.m.) harekat ve ef'alde benzemek iki cihetledir.
Birisi: Cenab-ı Hakkı sevmek cihetinde emrine itaat ve marziyatı dairesinde hareket etmek, o ittibaı iktiza ediyor. Çünkü bu işte en mükemmel imam, zat-ı Muhammediyedir (a.s.m.).
İkincisi: Madem zat-ı Ahmediye (a.s.m.) insanlara olan hadsiz ihsanat-ı İlahiyenin en mühim bir vesilesidir; elbette Cenab-ı Hak hesabına hadsiz bir muhabbete layıktır. İnsan, sevdiği zata eğer benzemek kabilse, fıtraten benzemek ister. İşte, Habibullahı sevenlerin, Sünnet-i Seniyyesine ittiba ile ona benzemeye çalışmaları kat'iyen iktiza eder.