Dolar (USD)
32.46
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2434.02
BIST 100
9936.57
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

12 Ağustos 2020

Özel okullar derneği başkanı ve neden olduğu tartışma

Covid-19 salgınına paralel olarak okulların açılıp açılmaması konusundaki tartışmalar sürüyor. Pandemi sürecinde tedbirlerin ilk alındığı kurumlar okullar olmuş ve yüz yüze eğitime mart ayının ortalarından itibaren ara verilmişti.

Okullar açıldığında yükseköğretim öğrencileri ile birlikte yaklaşık 27 milyon öğrencinin aynı anda mobilize olması söz konusu. Çocukların sağlığı ve güvenli şartlarda eğitim görmeleri temel önceliktir. O yüzden toplumdaki hemen herkesi ilgilendiren böylesi ciddi bir kararın tartışılması doğaldır.

İşte bu tartışmalar sürerken Türkiye’deki 13 bin özel okulun 2 binini temsil eden Türkiye Özel Okullar Derneğinin Başkanı medyaya yaptığı açıklamada sanki okulların kapalı olmasından öğretmenler sorumluymuş gibi öğretmenleri suçlamayı tercih etti. “Dünyanın her yerinde okulların açılması birinci gündemken burada tek muhalefet var, o da öğretmen sendikaları. İşe gitmeden maaşlarını alıyorlar. Sanırım rahata da alıştılar.”


Gönül isterdi ki Özel Okullar Derneği Başkanı temsil ettiği okulların süreç içerisinde yaşadıkları sıkıntıları dile getirsin. Bunun yerine o, öğretmenleri rencide ederek sayıları 1,5 milyona yaklaşan eğitimci ordusunu yattığı yerden para kazanmayı arzulamakla ve rahatına düşkünlükle suçlayan bir açıklama yaptı.

Özel okulların ekonomik gerekçelerle okulların açılmasında aceleci davrandıklarını anlayabiliyoruz. Fakat sorumluyu yanlış yerde arıyorlar. Okulların açılmasına ne öğretmenler karar verecek, ne de onları temsil eden sendikalar. Kaldı ki öğretmenin ne özlük haklarının ne de mali haklarının iyileştirilmesinde herhangi bir etkisi olamayan sendikaları okulların açılmasında etkili görmek abesle iştigal etmektir.

Özel Okullar Derneği Başkanı’nın eğitimciye yakışmayan bir yaklaşımı da olumsuz örnekler üzerinden olumsuz bir şeyi meşrulaştırmaya çalışması. AVM’ler, sahiller dolu ise neden okullar açılmasın gibi bir yaklaşımla salgının artmasına neden olan sorumsuzluğu okulların açılması için örnek gösteriyor. Altı doldurulmaya muhtaç ifadelerle okulların daha sağlık ve güvenli olacağını iddia ediyor. Çocukların sağlığından çok ticari gelirlerine veya edecekleri zarara odaklanan ve bunu yaparken de hükümete yükseltemediği sesini öğretmenlere hakaret ederek duyurmaya çalışan bu anlayış doğal olarak tepki gördü. Günlerdir öğretmenler sosyal medyada ve üyesi bulundukları kuruluşlar yoluyla Özel Okullar Derneği Başkanı’nı özür dilemeye davet ettiler.

Öğretmenler tepkilerinde haklı. Ancak bence en başta Özel Okullar Derneği üyesi olan özel okul sahiplerinin ve yöneticilerinin tepki göstermesi gerekiyor. Çünkü bu tür beyanlar özel okulların kamuoyunda zaten pek de iyi olmayan imajlarını daha da kötüleştiriyor. Özel okullar aynı zamanda birer işletme. Ekonomik açıdan bir çarkı döndürmek zorundular. O okullarda çalışan on binlerce insan var. Ne var ki sorunlarını herkesin makul göreceği bir dilde ifade etmek varken eğitimcileri karşısına alarak kendi yaralarına da merhem olmayacak bir yola tevessül edilmiş olması en başta özel okullara zarar veriyor.

Önemli ve öncelikli olan, milyonlarca öğrencinin can güvenliği ve sağlığıdır. Okulların açılmasına da öğretmenler ve sendikalar değil Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun tavsiye ve telkinleri doğrultusunda Hükümet ve MEB karar verecektir.