Özçelik'ten Yunus söyleşileri
Peygamberimiz bir hadisi şeriflerinde “İlim bir hazinedir, anahtarı soru sormaktır.” buyurur. Yine bir başka hadisi şerifte ise Efendimiz “Güzel soru sormak, ilmin yarısıdır.” der.
Bilmediğimizi öğrenmenin ilk yolu
şüphesiz konunun ehli olan kişiye soru sormaktır. Edebiyat dünyamızda Yunus
Emre denilince akla gelen birkaç isimden birisi de Mustafa Özçelik’tir. Mustafa
Özçelik neredeyse tüm yazı hayatını Yunus Emre’ye vakfetmiş kıymetli bir
hocamızdır. Onun Yunus Emre hakkında birçok eseri bulunmaktadır. Bu eserler
halkasına son olarak kendisiyle Yunus Emre hakkında yapılan söyleşilerin
derlendiği yeni bir kitap daha eklendi.
Fabrik Yayınlarından 2023 yılında
çıkan “Yunus Emre Söyleşiler – Mülakatlar” isimli kitap 268 sayfadan oluşuyor.
Kitapta 31 farklı söyleşi yer almakta. Bu söyleşiler arasında Şakir Kurtulmuş
ve bendenizle yapılan ikişer söyleşi bulunmakta. Bunun yanında iki söyleşi; Burak
Yasin Taş - Onur Çelik ile Simge Türkan - Seda Türk tarafından ikişer isimli.
Bu isimlerden başka söyleşi yapan diğer isimler de şunlar: Semiha Kavak, Saliha
Sultan, Hacer Yeğin, Hatice Elif Çavuşoğlu, Fatma Gülşen Koçak, Yeliz Köse, Mikail
Bal, Ayşe Yolcu, Kemal Batmaz, Şeyma Subaşı, Mehtap Altan, Gıyasettin Dağ, Sıddık
Ertaş, Yunus Yeniçeri, Halide Sönmez, Ayşe Öztürk, Recep Şen, Zehra Çam, Rahmi
Emeç, Bedir Acar, Yunus Emre Güllü, Fatih Güldal, Mehmet Pektaş, Musa Tektaş ve
Burak KILIÇ…
Kitaptaki söyleşiler ve sorular Yunus
Emre’nin şahsiyeti, eserleri, tasavvuf anlayışı, şiir dili, Türkçe hassasiyeti,
toplumsal misyonu ve Mustafa Özçelik’in Yunus Emre hakkında yazdığı kitaplar hakkında
gerçekleşmiş.
Özçelik kitap hakkında ön sözde; “Biz de yazı hayatımız boyunca ona dair
çalışmalar yaptık, kitaplar yayımladık. Bu surette Yunus Emre'ye dair özel
ilgimizi bilen ve çalışmalarımızdan haberdar olan şair-yazar arkadaşlarımız,
bize zaman zaman ona dair sorular sorarak söyleşiler gerçekleştirip gazete ve
dergilerde yayımladılar. Bunların dergi gazete sayfalarında kalmasına gönlümüz
razı olmadı. Zira söyleşi türü ele alınan şahsiyetle ilgili daha özel bilgiler
ve merak edilen konular etrafında daha fazla imkâna sahiptir. Ayrıca anlatım
daha senli benli, sıcak ve tabii olduğu için okunması da hem daha kolay hem
daha faydalı olmaktadır.” demektedir.
Kitabın önsözünde belirtildiği gibi
söyleşilerin çoğu 2021 yılının Yunus Emre ve Türkçe yılı olması sebebiyle bu
konuşmaların büyük bir kısmı 2021-2022 yılları arasında gerçekleşmiş. Özçelik;
farklı zamanlarda farklı kişiler tarafından gerçekleştirilen bu söyleşilerde
zaman zaman birbirine benzer sorular sorulduğunu ve bu sorulara yine benzer
cevaplar verildiğini açık yüreklilikle dile getirerek bu hususu okurun
anlayışla karşılaması temennisinde bulunmuş.
Kitaptaki söyleşiler, Yunus Emre
hakkında bilinenin dışında ve özellikle onun tasavvufi anlayışı hakkında daha
özel bilgi sahibi olmak isteyenler için bir başucu eser niteliğindedir.
Söyleşilerin iddialı başlıkları bile
bu konuda ufuk açıcı cümleleri içermekte ve okuru söyleşilere davet etmekte. Bunlardan
bazıları şu şekildedir. “Yunus Emre gönül diliyle söyledi. Yunus Emre’nin asıl
hikâyesi Tabduk Emre ile başlar. Yunus Emre Türkçeyi yazı dili yaptı. Yunus
Emre’ye bütün dünyanın ihtiyacı var. Yunus Emre’den öğrenecek çok şeyimiz var. Yunus
Emre hümanist değil mutasavvıftır. Tasavvuf bilinmeden Yunus anlaşılamaz. Yunus
Emre bir yol rehberidir. Yunus Emre’de aşk her şeyin özüdür. Yunus Emre aşk
ocağında pişti. Yunus Emre bir medeniyet şairidir. Yunus Emre’de aşk, iman ve
ihlas demektir. Yunus, yalınlık içinde müthiş bir derinlik taşır. Yunus
Anadolu’nun ruhudur. Yunus Emre manevi tabiplik görevi yaptı. Yunus Emre’yi batılı
kavramlarla anlayamayız. Yunus Emre çağdaşımızdır.”
Mustafa Özçelik’in Yunus Emre
hakkında edindiği bir ömürlük müktesebatından birer katre mesabesindeki bu
söyleşiler, Yunus’u gerçek anlamda anlamak isteyenler için kaçırılmayacak bir
fırsat niteliğinde.
Bu tür kitapların sayısının
çoğalması dileklerimizle sözlerimizi yine bir hadis mealiyle sonlandırıyoruz. Bir Hadisi Şerifte Efendimiz (a.s) “İlim,
hazineler durumundadır. Anahtarları ise, sorup öğrenmektir. Soru sorun ki
Allah Teâlâ sizlere merhamet etsin. Çünkü bundan dolayı dört kişi ecir ve
sevap kazanır; soruyu soran kişi, cevap veren âlim, dinleyen ve bunlara sevgi
gösteren.”
Yunus hazinesinin anahtarlarını bağrında barındıran bu söyleşilerle
okurlarımızı başbaşa bırakıyoruz.