Öz farkındalığımız var mı?
Kendini bulan insanın bu dünyada kaybedecek bir şeyi kalmamıştır. İçindeki insanı anlayan tüm insanlığı anlamaya başlar.” – Stefan Zweig/ Olağanüstü Bir Gece
Kendini tanımakla kastedilen şey aslında öz farkındalık. Öz farkındalık, kişinin duygularının, güçlü ve zayıf yanlarının, ihtiyaç ve güdülerinin bilincinde olması olarak tanımlanıyor. Öz farkındalığı olan bir insan ne kendini gereksiz yere eleştiriyor ne de boş hayallere kapılıyor. Hem kendine hem de başkalarına karşı dürüst olmayı öğreniyor.
Öz farkındalığı yüksek kişiler duygularının, söylemlerinin ve düşünce kalıplarının kendini, başkalarını ve yaptığı işi nasıl etkilediğini bilirler. Değer ve hedeflerinin, ne yöne gittiğini idrak ederler ve o yöne niçin döndüklerinin bilincinde olurlar. Bu sayede kısa vadede iyi görünen ancak değerlerine uymayan işlerden uzak dururlar. Öz farkındalığı olmayan kişiler ise derinlerinde yatan değerleri yok sayarak iç çatışmaya sebep olacak kararlar verirler. Örneğin günümüzde revaçta olan ya da kazançlı olduğu için kendisine uygun olmayan bir mesleği tercih edebilirler. Bu durum zaman içerisinde hayat sevincini kaybetmelerine sebep olur. Oysa öz farkındalığı yüksek olan kişiler değerleri ile uyumlu olduğu için ne yaparlarsa yapsınlar tutkuyla yaparlar.
Araştırmalar kendimizi tanıdıkça özgüvenimizin ve yaratıcılığımızın arttığını gösteriyor. Daha mantıklı kararlar alıp daha sağlıklı ilişkiler kuruyor, daha etkin bir iletişim gerçekleştiriyoruz. Yalan söyleme hile ve hırsızlık gibi olumsuz davranışlar sergilemekten kaçınıyoruz. Ne yapıyorsak daha iyisini yapıyoruz.
Öz farkındalık ile ilgili tanımları incelediğimizde kimileri bu kavramı içsel dünyamızı gözleme becerisi olan içsel öz farkındalık olarak görürken, kimileri de kendimize bakışımız ile başkalarının bize bakışı arasındaki fark olan dışsal öz farkındalık olarak tanımlıyor. İçsel öz farkındalık; değerlerimizi, tutkularımızı, dünyayla uyumumuzu, tepkilerimizi( düşünce, duygu, davranışlar, güçlü ve zayıf yanlar dahil) ve bunların diğer insanlar üzerindeki etkisini ne kadar net görebildiğimizi gösterir bize.
Yapılan bir diğer araştırma ise öz farkındalığın mesleki tatmine, daha doyurucu ilişkilere, kişisel ve toplumsal kontrole yol açtığını bildiriyor. Aynı zamanda öz farkındalığın anksiyete stres ve depresyonu azalttığını doğruluyor.
Dışsal öz farkındalık ise diğer insanların, yukarıda sayılan etkenler bağlamında bize bakışını bilmek anlamına geliyor. Diğerleri tarafından nasıl göründüğünü bilen kişilerin ise empati sergileme ve olaylara dışardan bakabilme konusunda becerileri artıyor.
Öz farkındalığımızı geliştirmek hemen olacak bir şey değil elbette. Kendinize derin düşünebileceğiniz alanlar verirseniz, kendinize ve etrafınıza merakla ve açık bir zihinle bakmaya devam ederken, gereken değişimleri hayata geçirebilecek cesareti gösterirseniz yavaş yavaş hayatınızın da değiştiğini ve güzelleştiğini göreceksiniz.