Otomotiv sektöründe oluşan burjuvazi?

Ah be!

Bir zamanlar böyle miydi?

Öyle ayrı gayrı yoktu, yöneticiler, çalışanlar ve gazeteciler bir aradaydı.

Her etkinliğe çağırırlardı, giderdik.

Nerdeeee o otomotivin eski günleri.

Bilgi almak istediğimizde direk yöneticiyi arardık.

Şimdi ara ki bulasın.

Niye böyle oldu anlamadım.

PR'cıyı bile arasak açmıyor.

Hani basınla marka arasında köprü olacaktı PR'cılar.

Doğru, bazısına köprü, bazısına çıkmaz sokak.

Geç geçebilirsen.

Bir de güzel türkü tutturmuşlar, yürekleri dağlayan; 'sınırlı sayıda kontenjan.'

Neye göre, kime göre sınırlı.

Diye insanın sorası geliyor. Tabi kendi kendine, kim cevap verecek.

He, en vahim olanı ne biliyor musun?

'Onlar gelirse, biz gelmeyiz'

'Aynı otobüse binmeyiz'

'Biz ayrı organizasyon isteriz' diyen otomotiv editörleri var.

Diye konuşulurken kulak misafiri oldum.

Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.

Hemen sordum, kim bunu diyenler?

İsim vermeme gerek yok herkes biliyor kimler olduğunu diye cevap verdi, burjuva olamayan otomotiv editörü.

Araştırdım ki herkes bu burjuva otomotiv editörlerinden şikayetçi.

Fısır fısır her ortamda konuşuluyor 'A' öyle mi diye.

Bunu kendi aranızda konuşacağınıza, açıkça dile getiremiyor musunuz?

Sorusunu yöneltince de ortam bir anda buz kesiyor.

Ben de üstelemiyorum.

Şimdi bu konuşulanları yazdım diye de kimse alınmasın, gücenmesin.

Burjuva otomotiv editörlerinin kim olduğunu bilmediğim için buradan beyanda bulunuyorum.

Öyle arkadan konuşmayı sevmem.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovacaksanız da kovun.

Siz sağ ben selamet derim.