Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Öteki Canlar

Kediname kitabını yazdıktan sonra dünyaya, insanlara, hayvanlara ve genel olarak kâinata bakışım değişti. Ecdadımızın bize miras bıraktığı ‘merhamet medeniyeti’ni keşfettim. Salgında insanlarla birlikte hayvanları, bitkileri ve bütün yaratılmışı düşünmeye başladım. Yûnus Emre’nin “Yaradılanı hoş gör Yaradan’dan ötürü” mısraındaki hikmeti kavramaya çalıştım. Yeni dostlarım, akrabalarım oldu. Mesela her gün penceremizin kenarına gelip konan, camı tıklayıp benden ekmek isteyen martılarla selamlaşmaya başladım.

Arşivim genelde insan isimleri ve hadiseler hakkındaydı. Kedi, köpek, kuş, balık, aslan, kurt, ceylan, karınca ve kelebek dosyalarım da oldu şimdi. Günlük tartışmalar, gereksiz kavgalar, lüzumsuz gevezeliklerle göz ardı ettiğimiz muazzam ve muhteşem bir dünya var gözümüzün önünde… Bu olağanüstü evreni ne yazık ki göremiyor, güzelliğini fark edemiyoruz.

Şahsiyetine, fikirlerine ve seçkin eserlerine değer verdiğim kıymetli edip Beşir Ayvazoğlu’nun Öteki Canlar isimli kitabı elime ulaşınca tarifsiz bir sevinç duydum. Hayal ettiğim müstesna eser, işte muhtasar olarak önümde duruyordu. Beşir Bey, titizliğini, disiplinini, kılı kırk yaran özenli çalışma tarzını bu eserde de göstermişti. Kapı Yayınları’nın hassasiyeti ise kapağa taşmıştı. Cihat Burak’ın nefis tablosunu çerçeveleyen kedi, köpek, leylek, eşek ve güvercin resimleri…Anlamlı ve duygulandırıcı ithaf ise şöyle: “Bu kitabımı önceleri dokunmaktan bile çekindiği kedileri şimdi öz çocukları gibi seven ve bu sevgisini bütün canlılara teşmil eden eşim Handan’a ithaf ediyorum.”

Yazarımız bir gün, kedisi Boncuk’la oynarken kendi kendine, “Niçin bir kedi kitabı yazmıyorsun?” diye sorar. İşte kitap bu doğru sorunun cevabıdır ve iyi ki tasavvur hakikate dönüşmüştür. “Bir Dostluğun Hikâyesi”, çocuk iken mahalle haylazlarıyla birlikte çıkılan ‘kedi avı’ ile başlar. Gerisinde ilginç gelişmelere şahit oluyoruz. Birçok kediseverde önceleri gördüğümüz tedirginliği yazarımız da yaşar ama akabinde en iyi fotoğraflarından birini Boncuk’la birlikte verir. Boncuk’un serencamı, bir bakıma bütün kedilerin serüvenine az çok benziyor. Merak etmeniz için teferruata girmeyeceğim ama okunmaya değer. Beni çok üzen bir konu ile başlanıyor: “Büyük Kedi Katliamı”. 1930’larda yaşanmış bu hadise yüreklerde burukluk meydana getiriyor ama acı gerçek. Hele kediler öldürülürken bunun basında mizah konusu yapılması ne kadar feci!İlk kederi ‘Köpekler Adası’ndaki o menhus ve menfur ‘itlaf’ meselesini okurken duymuştum. Meğer biz insanlar bazen ne kadar da zalim olabiliyormuşuz, farkında mıyız acaba?

Yanlış kanaat doğmasın kitap bu hicranlı mevzularla dolu değil. Aksine bizde kedi muhabbetinin türlü çeşitleri, renkli hâlleri anlatılıyor. Resimlerle, çizimlerle bu yakınlığımız delilenip ispatlanıyor.Bilhassa sanatkârlarınve yazarların kedilere düşkünlüğü dile getiriliyor. Bazı roman ve hikâyelerimizdeki kedi bahisleri ilginizi çekecektir. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki meşhur ediplerimizin büyük kısmı bu dünya tatlısı canlara sevgiyle yaklaşmış ve nahif metinlere imza atmışlardır. Namık Kemal’in, Tanburi Cemil’in, Mesut Cemil’in, Refik Halid’in, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, Necip Fazıl’ın, Nâzım Hikmet’in, Nurullah Ataç’ın, Tarık Buğra’nın, Safiye Erol’un ve diğer ünlülerin kedi hikâyeleri alakanızı çekecektir. “Mağrur Kediler” başlığına hemen kızmayın, orada ‘vakarlı kediler’ anlatılıyor.

Kedi bahsi geçer de son devrin “Ebu Hureyre”si İsmail Saib Sencer ve “Kedili Kütüphane”siyâd edilmez mi? Kedileri yazan edebiyatçılar var da kedi ressamı Cihat Burak olmaz mı? Kediname’yi okuyan bazı okuyucular “Artık biz de kedi beslemeye başladık. Şimdi bizim de can dostlarımız var.” demişler ve beni bahtiyar etmişlerdi. Bence Öteki Canlar’ı okuyanlar da benzer bir hisse kapılacak; hemen kuyruklu ve bıyıklı bir pisiyi edinip evlatları arasına katacaklardır. Bu kitabı okuduktan sonra Şerife Çağın’ın hazırladığı ve Dergâh Yayınları’ndan çıkan Kedi Edebiyatı’nı da salık veririm. Bence kedi kitapları okullarda okutulmalı. Şükür, kedilerle ilgili kitapların sayısı giderek artıyor.

PekiÖteki Canlar’da sadece kedi bahsi mi var? Olur mu canım! Cevval ve sevimli kedimiz, hayvanat bahsinde hemen öne fırlamış, kitabın başına kurularak ilk 148 sayfayı patisiyle işgal etmiş. Ben de bir kedi babası olarak yazımı ona ayırdım. Yoksa kitap eskilerin tabiriyle muhallet, tam 452 sayfa. Peki sayfalarda başka kimler var?Köpek, Eşek, Karga, Leylek, Güvercin… Eserin yazılabilecek ikinci cildinde diğer yeryüzündeki sakinlerimiz niçin arz-ı endam etmesin? Ben kendi hesabıma kitabı çok sevdim, size de hararetle tavsiye ederim. “Bu yazarlar çok garip, bize hikâyeler anlatıp hayvanları sevdiriyorlar. Sonra da onlarla birlikte yaşamamızı istiyorlar.” demeyin sakın. İnanın böyle niyetimiz yok. Zira her hayvan evde yaşayabilecek tabiatta değildir. Kendileri de bunu istemez zaten. Ama kediler başka!