Oruçtan ders Ve hikmetler
İbadetler tevkifidir. Her ibadette öncelik, elbette Allâh'ın (cc) emrine teslimiyettir. Yani hiçbir ibadet şu veya bu hikmeti ve illeti için değil, sırf Allah (cc) emrettiği için yapılır. Ancak ibadetlerdeki hikmetleri keşfedip tefekkür etmek, daha bir şuur ve bilinçle ibadete vesile olur. Dolayısıyla ibadetlerin hikmetleri üzerinde durmak, ibadetlerde şevk, heyecan ve haz verir.
Tabi bu hikmetlere daha niceleri eklenebilir. Ayrıca, bu hikmetlerin her birisi mutlak doğru da değildir. Ya da birinin hikmet olarak gördüğü şey, başka birine göre hikmet olmayabilir. İşte bazı hikmetler:
- Oruç Allah (cc) ın emrine iktidadır. Esasen bu hikmet, her ibadet için de geçerlidir. Zira kul duyduğunda ilahi emre uymakla, Allâh'ın (cc) ulûhiyet ve Rubûbiyetini kabullenip teslim olduğu gibi, kendisinin kulluğunu ve rabbine olan ihtiyacını itiraf etmiş olmaktadır. Başka bir deyimle, Allah’ım!
- Sen Rab’sın, ben kulum.
- Sen yücesin, ben cüceyim.
- Sen emredersin ben yaparım.
- Sen müstağni ve ganisin, ben muhtacım
- Ben senin benim için tespit ettiğin kulluk sınırlarının içindeyim. Bu sınırlarının dışına taşmadım, istikametten sapmadım.
- Senin emir ve fermanına amadeyim. Sana teslimim.
- Resûlullah (sav) ve nice peygamberlerin sünnetine ittibadır. Bu iki hikmet, bir nevi kelime-i tavhidin ifadesir. İlk maddede “Allah (cc) birdir” demiş olduğu gibi, bu maddede de “Peygamber haktır” demiş olmaktadır.
- Tüm insanlık ve hatta daha önceki ümmetlerle kardeşliğin şuurunu kuşanmaktır. Bilindiği üzere oruç, sadece bize değil, bizden önceki ümmetlere de farz kılınmıştır. Dolayısıyla oruç tutan mümin, daha önceki ümmetler de dâhil tüm insanlıkla kardeşlik bağını hatırlamış ve her defasında bunu yenilemiş olmaktadır. Her secdeye vardığımızda dünyanın dört bir yanında, bizim gibi, aynı Rabbe yönelip aynı gaye ile secde eden, kıyama duran, huzuru ilahide rüku eden kardeşlerimizi hatırlarız. Yani her ibadette ümmet, hatta insanlık ailesinin bir bireyi olduğumuzu fark ederiz.
- Nefsi açlıkla terbiyedir. Unutmayalım ki nefis terbiyesinde en etkin öge açlıktır.
- En güzel sabır ve sebat okuludur.
- İrademizi kontrol etmemizi sağlayan mükemmel bir öğretmendir. Yiyecek var, içecek var, imkân var, ama sırf Allah (cc) men ettiği için, kişi iradesine sahip çıkıp arzularına gem vurmaktadır.
- Açların halini pratik olarak öğretip yardımlaşma ve dayanışmaya çağıran münadidir. Tok açın halini bilmez. Dolayısıyla Allah (cc) açların halini tam olarak bilip onlara gereği gibi yardımcı olunması için, bizzat aç kalmayı şart koşmuştur.
- Nimetlerin değerini anlatıp şükretmenin gereğini öğretir.
- Dolayısıyla, birlik, beraberlik, kardeşlik, yardımlaşma, dayanışma ve sosyal barışın pratiğidir.
- Varlık içindekileri darlık içinde olanlarla buluşturup kucaklaştıran toplum bireylerini birbirine kenetleyen toplum mühendisidir. Sevgi şefkat ve merhametin, sigortasıdır.
- Dolayısıyla zenginlerin olası cimrilik hastalığı ve muhtaçların yokluk derdinin de dermanıdır. Yani bir yandan fakir ve muhtaçların yaralı gönüllerine derman olurken, diğer yandan varlıklı kimsedeki cimrilik hastalığını da gayet şefkatli bir şekilde tedavi etmektedir. Malumdur ki, cimriliğin tek ilacı, pratik cömertliktir.
- Sağlıklı beslenme, perhiz ve tedavide şefkatli bir doktordur.
- Programlı ve disiplinli yaşamayı öğreten dikkatli bir hocadır.
- Ebedi yolculuk için yol azığı biriktirmek için en verimli iklimdir.
- Nefis ve şeytanın saldırılarına karşı muhkem bir kaledir.
- Cehennem ateşine karşı sağlam bir kaledir.
- Cennete Reyyan kapısı (oruçlulara has protokol kapısı) ndan girmeye hak kazandıran pasaporttur. Başka bir deyimle oruç mü’mini VİP cennetlik yapar. Rabbimiz oruçtan azami derecede istifade etmeye bizleri muvaffak eylesin.
