Oruç bir kalkandır!
Ramazan, her türlü günahı terk ederek ruhumuzu esaretten kurtardığımız ve böylece huzur bulduğumuz; hâlimizi Rabbimize arz ederek aczimizi itiraf ettiğimiz; riya, kibir ve haset gibi manevî hastalıklardan kurtulmaya çalıştığımız bir şifa ayıdır. Ramazan, hayır ve hasenatımızla, fakir, yoksul, kimsesiz, garip ve muhtaçların dertlerine derman olarak; cimrilik ve bencillik hastalığımızı tedaviye yöneldiğimiz bir merhamet ayıdır. Ramazan; hidayet rehberimiz Kuran-ı kerimi daha çok okumaya ve tefekkür edip yaşamaya çağrıdır.
Ramazan, sahuruyla, iftarıyla
yuvalarımızda huzur ve berekettir. Beş vakit namazın yanında kıldığımız
teravihlerle bedenimize sıhhat, ruhumuza sükûnettir. Zekât, fitre ve
sadakalarımızla; yakınlarımız, komşularımız ve bütün kardeşlerimizle aramızda
bir muhabbet vesilesidir. Ramazan; Kuran, sabır, şükür, tövbe ve tefekkür
ayıdır. Ramazan, bin aydan daha hayırlı Kadir gecesini içinde barındıran en
şerefli aydır. Ramazan ibadettir, berekettir, mağfirettir, taattir, hayır ve
hasenattır...
Ramazan, kötü alışkanlıklara son verme,
iyiden ve güzelden yana yeni sayfalar açma fırsatıdır. Bu mübarek ayda, hayırlı
işlerde yarışır, iyiliğe yatırım yapar, kötü sözden ve kötü işten uzak dururuz.
Bu ayda; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı gönülden hissederiz.
Böylece aramızdaki sevgi ve saygı bağları güçlenir. Ramazan, bireysel anlamda
arınma ve yenilenme bilincimizi, sosyal boyutta ise, yardımlaşma ve dayanışma
duyarlılığımızı gözden geçirdiğimiz bir muhasebe mevsimidir.
Maddi yönümüz kadar mânâ dünyamız için
de şifa kaynağı olan Ramazan ayı, hayatı anlam ve amacından uzaklaştıran
anlayışlara karşı güçlü bir varoluş bilinci inşa eder. Müminin anlam dünyasını
adalet, merhamet, muhabbet, tefekkür, ihsan, ikram, sabır, metanet, şükür ve
tevbe gibi ulvî değerlerle donatır. Oruçla birlikte inananların gönül
dünyasında kibir, enaniyet, hırs gibi menfi duyguların yerini tevazu, samimiyet
ve kanaat gibi erdemler alır. Ramazan, iyi olmayı ve iyilik yapmayı müminin karakterine
nakşeder. Müminin hayır ve hasenatla; mahzun ve mahrum gönüllere yaklaşma
çabası, onu Rabbi’ne ve Yaradanı’na yaklaştırır.
Oruç ibadetinin özünden bir parça olan
takvâ, her boyutuyla dünyevî ve uhrevî hayatı kuşatan bir hak bilinci ve bu
bilincin davranışa dönüşmüş hâlidir. Zira dünyada kâmil insan olmanın ve
erdemli bir toplum inşa etmenin, âhirette ise cehennemden kurtulmanın ve ebedî
huzura ulaşmanın ön şartı bu bilinci canlı tutmaktır…
Evet Ramazan orucunun hikmetlerinden
biri de her türlü kötülükten ve günahtan uzak durmaktır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Oruç bir
kalkandır. Sizden biriniz oruçlu olduğu günde kötü söz söylemesin, kavga
etmesin. Ona birisi sataşır veya söverse, ‘Ben oruçluyum!’ desin.”
Esasen oruç, sadece midemiz ve yeme içme
arzularımız üzerinde bir kontrol sağlamayı değil bütün azalarımıza sahip olmayı
öğretir. Efendimiz aleyhisselam; orucu, olumsuzluklardan ve kötülüklerden
koruyan bir kalkana benzetir. Bu yönüyle oruç; yalan, gıybet, kötü söz ve kavga
gibi fıtratı tahrip eden şeylere karşı insanın istikametini muhafaza eder.
İbadetlerin bize sayısız faydaları
vardır; namazlarımız, zekatlarımız, oruçlarımız, dualarımız, mukabelelerimiz,
hatimlerimiz ve sadakalarımız manevî olarak bizleri güçlü kılan, kalbimizi
arındıran, umudumuzu artıran ve zorlukların üstesinden gelmede bize güç veren
nimetlerdir.
Öyleyse gelin; dilimizi, kalbimizi, beynimizi ve bütün hayatımızı Ramazanın
getirdiği güzelliklerle buluşturalım. Kuran-ı kerimi okumaya ve O‘nu anlamaya
her zamankinden daha fazla vakit ayıralım. Yıpranan gönül ve zihin dünyamızı
Kuran-ı kerimin nuruyla tamir edelim. Yalnız midemize değil dilimize, elimize,
gözümüze, gönlümüze, hülasa bütün uzuvlarımıza oruç tutturalım. Elimizi,
dilimizi, gözümüzü, aklımızı ve kalbimizi bundan böyle günahlardan korumaya söz
verelim.
Gelin yorulan ruhlarımızı, Ramazan-ı
şerifle teskin edelim. Bunalan gönüllerimize Rabbimizden inşirah dileyelim.
Özümüze ve fıtratımıza yönelip kulluk şuurumuzu kuşanalım. Sabır, şefkat, merhamet, kanaat ve şükür bilincimizi
artıralım.
Bu mübarek ay; gönül ve zihin dünyamıza şifa olsun; her türlü dert, sıkıntı ve hastalıktan bilhassa yaşadığımız bu kuraklıktan tez kurtulmamıza vesile olsun inşaallah…