Oruç Allah'la beraber olmaktır
Kesintisiz ve en uzun ibadet Oruç ibadetidir. Bir ay boyunca oruç tutmak için büyük bir sabır gerekir. Bilhassa sıcak yaz günlerinde 17 saat kadar oruç tutmak gerçekten büyük bir metanettir. Namaz esa, günde beş vakittir namazdan sonra elbette kalbi hüşyar, aklıselim olanlar namazın kontrolünden kolay kolay çıkmazlar. Hac farizası bir gündür Arafat'ta bulunmakla hac ibadeti yerine getirilmiş olur. Şüphesiz ki ibadetlerin farklı olması hayatın her alanında İlahi kurallara göre tekamül ve disiplin içindir.
Oruçlu insan her an Allah ile beraber olur yani Allah'ı hatırlar. Oruç ibadeti sayesinde bir ay boyunca nefisle mücadele ettiğimizden maddi ve manevi olan hayatımızın da kontrolü oruç ibadetiyle sağlanmış olur.
İnsan hayatı her an zikzaklıdır, bazen gaflette, bazen günahta bazen de hakikat üzerinde seyreder. Cenabı hak ibadetleri Allah'tan uzaklaşmamak, gaflete düşmemek, yanlış işler yapmamak, sıratı müstakim üzerinde hareket etmek için bizlere emretmiştir.
Bazı insanlar yatak ile mutfak arasında dolaşırlar. Bunların hayatı yaşayan ölü gibidir. Çünkü Şeytandan ders alan nefsin gayesi hayatımızı manevi olarak zehirlemektir.. Nefsin gayrimeşru arzularını yerine getirmek için helal haram demeden günahlarla dolu bir hayata sürüklemektir. Bu şekilde hayat süren bir insan, vasıflarını elbette kaybedecektir.
İslam dini bize üç sabır emretmektedir.
masivaya yani günah işlememek için sabretmektir. Günahlara karşı sabreden evvela günahı kebairden ( Büyük günahlardan) kurtulur. Diğer günahlar da işlememek asıl hedeftir. Malum olduğu üzere bunun en güzel örneği Hz. Yusuf'un (a.s.) hayatındaki bir kıssadır. Hz. Züleyha'nın gayri meşru talebini derhal reddederek tavır alması ve Allahtan gafil olmamasıdır.
Biri de musibetlere karşı sabretmektir. Bunun en bariz örneği ise Hz. Eyyüp (a.s.) uğradığı müthiş bir hastalığa karşı verdiği çetin bir imtihandır. Elde ettiği mal, mülkünün tamamını kaybettiği gibi sıhhatini de kaybeden Hz. Eyyüp (a.s.) bütün bu dünyevi musibetlere karşı nefsine mağlup olmamış Allah ile birlikte olmuş. Yaptığı halis dua neticesinde Allah ona şifa bahşetmiştir. Çünkü Allah'ın kapısından başka bütün kapılar kapalıdır.
bahsederken Hz. Eyyüp'ü hep misal veririz amma içimiz dışımıza çevrilse Hz. Eyyüp'den daha çok hasta olduğumuz ortaya çıkacaktır. Çünkü onun hastalıkları dünyevi idi ve dünya hayatına zarar verdi. Bizim ise manevi hastalıklarımız uhrevidir ve daha şiddetlidir.
Biride taat yani İlahi emirlerin yerine getirilmesi için sabretmelidir. Bütün peygamberler tereddütsüz taat üzerine hareket etmişlerdir. Zülüm ve şiddet ne olursa olsun onlar tavizsiz bir şekilde İlahi emirleri yerine getirmek için gayret göstermişlerdir.
Peygamberlerin hayatı bizim için rehber ve örnek olduğundan bizimde bu üç sabırla hareket etmemiz kurtuluşun vesilesi olacaktır. Öyle ise Allah'ın buyruklarını yerine getirmek için sabır kuvvetine sarılmamız gerekir. Oruç ibadetini yerine getirmek için sabır gösterenler Rabbimizin verdiği müjdeye inşallah mazhar olurlar. Orucun sevabını ben takdir edeceğim buyurur.