Ortalık yangın yeri
Annem bana hamileyken dağa çıkıp zeytin fideleri diktiğini söyler. Ne büyük bir zahmet ve ne büyük bir fedakârlık bu. Ne var ki dikilen bu ağaçların bir kısmı vaktiyle çıkan bir yangında kül oldu. O gün nasıl ağladığını size anlatamam.
Bizim buralarda dikilen ağaçlar zamanla insanın evladı gibi olur. Ege insanı tabiatı sever, ağaçları evladı gibi görür ve üzerinde titrer.
Kaç gündür Milas’ta ve diğer bölgelerde çıkan yangınları gördükçe yüreğim paramparça oldu. Çok üzgünüm. Cırcır böceklerinin sesi kesildi. Kuşların, yaban hayvanlarının çığlıklarını duydum.
Gökyüzü kapkara dumanlara teslim olmuş vaziyette. Ortalık resmen mahşer yerini andırıyor.
Dolayısıyla hepimizin moralleri bozuk. Ömrü hayatımda böylesi büyük yangınlara şahit olmamıştım. Sadece bizim buralarda Mazı, Meşelik, Bozalan, Fesleğen, Gökbel ve Ören civarları yangınla boğuşuyor.
Ülkemizin 144 ayrı bölgesi yangınlara teslim olmuş vaziyette. Sadece Türkiye değil dünyada kırktan fazla ülke yangınlarla boğuşuyor.
Habertürk kanalına çıkan uzmanlara soracak olursanız yangınların tek bir sebebi var o da; küresel iklim değişikliği.
Anlaşılan bu sene Ağustos ayında küresel iklim denilen şey TIMES ve The Ekonomist dergilerinde ifade edildiği gibi tüm dünyada yangınları tetiklemeyi karar verdi!
Ve bir anda dünyanın birçok bölgesinde 40 derece sıcaklıkta ormanlar aynı anda tutuşmaya başladı.
Bilirsiniz Bill Gates de bu vahim iklim sorunu dert edinen ender hassas insanlardan biridir! Öyle ki Covid-19 salgınından kurtulmanın, iklim değişikliğine kıyasla çok daha kolay olduğunu” söylüyordu.
Hatta iklim değişikliği bu yüzyılın sonunda, her yıl beş kat daha fazla ölüme neden olacak” diyordu.
Dünyada görülen yangınlar, seller, depremler gibi olağanüstü tabiat olaylarının nedeni ortada; küresel iklim değişikliği!
Ne diyordu uzmanlarımız; küresel ısınmanın etkisiyle oluşan iklim değişikliği önümüzdeki 20 yıl içinde toplam 100 milyon insanı ölüme götürecek.
Şimdi gelin de endişelenmeyin değil mi?
İsterseniz meseleye şöyle bakalım; Covid-19 sürecinde insanlar ciddi anlamda korkuya teslim edildi. Öyle bir hava estirildi ki sokakta maske yüzünden bile insanlar birbirleriyle kavga eder hale getirildi.
Bugün de işi aşı olmayana ekmek bile vermeyeceğiz noktasına bile getirdiler.
Bir yazımda ifade etmiştim; insanlarda oluşan bu korku üzerine artık her sistemi rahatlıkla inşa edebilirsiniz.
İşte ülkemizde ve dünyada çıkarılan yangınları görüyorsunuz, bunun nedenini de küresel iklim değişikliği olarak gösteriyorlar.
Bir taraftan yukarıda bahsettiğim gibi ormanlarımız gözlerimizin önünde cayır cayır yanıyor ve yaban hayatı büyük oranda tehdit altında.
Devletler tüm imkânlarını seferber etmelerine rağmen yangınları kontrol altına almakta zorlanıyorlar. Esasında olan şudur; tüm insanlık yepyeni bir dünya rejimine hazırlanıyor.
Korkuyla, tehditle, kaosla, inkâr edilemez gerçeklikle ve bizzat bu kötü buhranı yaşayarak!
Muhalefet partileri işin bir parçası mı bilinmez ancak onlar hala iktidarı bir bahane ile indirmenin hesaplarını yapıyor. Nerede bir afet olsa hemen oracıkta yaşanan acıdan siyasi rant devşirme yoluna gidiyorlar.
Oysa ortada küresel ölçekte algısı, kurgusu önceden hesap edilmiş çok büyük bir proje var. Kimse buraya odaklanmıyor. Demek ki muhalefet partilerine dikkatleri başka yöne çekme talimatı verilmiş.
Covid-19 ile sindirilen kitleler şimdi de küresel iklim değişikliği bahanesi ile yeni dünya düzeni projesine hazırlanıyor.
Bilinmelidir ki Türkiye küreselci sapkın topluğunun kıyamet projesinin tam göbeğinde olan bir ülkedir. Bu anlamda bu ülkede yaşayan insanlar uyanık ve bilinçli olmak durumundadır.
Beni kimse ülkemizde ve dünyada aynı anda birden fazla yerde çıkan yangınların nedeninin küresel iklim değişikliği olduğuna ikna edemez.