Ortalığı kim geriyor, niçin geriyor!
“Seçimi kaybedeceğini gördü, ortalığı kızıştırıyor!” propagandası, daha doğrusu “algı operasyonu” epeyce tutmuşa benzer.
Şimdilerde, “komplo teorileri” havada uçuşuyor.
Bir eski
politikacı da “sığındığı Fransa’dan”
Sayın Cumhurbaşkanı’nın kaybedeceği bir seçime asla girmeyeceğini öne sürmüş!
İcabında “yakınımızdaki Yunan adalarına” iki
bomba bile attırabilirmiş, sırf seçimi ertelemek için!
*
Sağdaki
soldaki vatandaşlarımıza, özellikle de gençlerimize “Seçim yaptırmayacak, kaybedeceği seçime girmez, seçimin ertelenmesi
için her şeyi yapar!” yollu iddialar hakkında neler düşündüklerini
soruyorum.
Sonuç, “algıyı oluşturmak” isteyenlerin arzu
ettikleri şekilde.
Son günlerde yaşadıklarımızın, Sayın Erdoğan’ın ortalığı germe
stratejisini açık bir şekilde ortaya koyduğunu iddia edenleri gördüm mesela.
Bu
arkadaşlara “Son günlerde neler
yaşandı?” diye sorduğumda ise, “İşte
Erdoğan şunu dedi, bunu dedi” yollu lâflar ediyorlar.
Sosyal medya
üç günlük hadiseleri bile tamamen farklı algılatabiliyor, özellikle gençlere.
Hatırlayın, “son günlerdeki gerilim süreci”, Kemal
Kılıçdaroğlu’nun SADAT baskınında ortaya attığı şok iddialarla başlamadı mı?
“SADAT terörist yetiştiriyor!” iddiasını, “Saray” dediğini öne çıkartarak "sıvadı" Kılıçdaroğlu.
Ardından da,
ABD’deki yurt üzerinden el yükseltti, “Erdoğan
ve çevresi 300 kişilik bir uçakla kaçacak ve o uçakta bugün kendisine hizmet
eden bürokratlar olmayacak!” yollu cümleleriyle gerilimi iyice tırmandırdı.
O gün,
Külliye ve Ak Parti yöneticilerinin önde gelenleri sırayla canlı yayına
bağlanarak bu iddialara cevap verdi.
Bu seri
cevap verişler de, “İyice paniklediler!”
propagandasında etkili bir şekilde kullanıldı.
Ortalık
iyice karıştı.
Ve bu arada…
Olan “sokaktaki vatandaşa” olurmuş ya…
Bizim
gündemimizdeki, “sokaktaki vatandaşın
sıkıntıları”, “vatandaş gruplarının
haklı talepleri”, “çarşı, pazardaki
yangın” gibi meseleler de güme gitti!..
Muhalefet,
en fazla yapması gereken işi, “sokaktaki
vatandaşın sıkıntılarını, taleplerini gündeme getirme işini” bir kenara
bıraktı…
Konuyu, “Erdoğan karşıtlığına, Erdoğan düşmanlığı”na
bağladı.
Mesele yine,
“Erdoğan
düşmanları ile Erdoğan’a gönülden bağlı olanlar” tartışmasına dönüştü!
*
Cumhurbaşkanı’nın
grup toplantısında söyledikleri, “terörist
yetiştiriyorlar, kaçacaklar” söylemine tepki.
Ağızlarda
torba yok, herkes her istediğini söyleyebilir.
Nasıl olsa
söylenenleri ispat mükellefiyeti yok…
Birileri hakkında “Kaçmaya
hazırlanıyorlar!” iddiasını ortaya attığınızda, ortada ispatlanabilecek bir
durum olmaz…
Demiş
olursunuz sadece…
Bir de,
arkanızda güçlü sosyal medya organizasyonları varsa ve bir de karşınızdaki
grubun “sosyal medya” üzerinden cevap verme kabiliyeti son derece kısıtlıysa, ortamı
“ger”, gitsin!
*
Yaygın
iddiaya göre, Cumhurbaşkanı gerilimi tırmandırdıkça tırmandırmak istiyor!
Bu iddiayı
savunanların, destek verdikleri politikacılara “Erdoğan’ın oyununa gelmeyin, ortalığı germeyin, nasılsa seçimi
kazanacağız!” demeleri gerekmez mi?
Yok hayır…
Tabloya
baktığınızda, gerilimin “altılı ya da
yedili masanın işine geldiği” gibi bir sonuca ulaşıyorsunuz.
Gelişmelerin
kronolojisine bakın, mesele tam da dediğim gibi.
Altılı ya da
yedili masanın, bilhassa da Sayın
Kılıçdaroğlu’nun tamamen şuursuz
bir şekilde hareket ettiğini söylemek de çok mantıklı olmaz.
Sayın
Kılıçdaroğlu, evet, iyice öne çıkmak suretiyle “Cumhurbaşkanı Adayı” olma ihtimalini kuvvetlendirmek istiyor.
Bu olabilir.
Ortalığı “sokaktaki vatandaşın sıkıntılarını bile
konuşulmaz hale getirecek kadar” karıştırmanın başka sebepleri de olmalı.
Bir büyük
strateji…
Sayın
Erdoğan’a gönül bağı değil de, menfaat beklentisiyle “yakın” duranları iyice ürkütmek ve büyük dalgalar halinde kopuşlar
meydana getirmek istiyor, Sayın Kılıçdaroğlu.
Gördüğüm
kadarıyla bu baskı ve basınç artarak devam edecek.
Sosyal medya
üzerinden kısa sürede ünlenen Ufuk Kaynar,
“İktidarda bir adanmışlar var, bir de dadanmışlar!” diyordu ya…
Özellikle “belli yerlere gelmiş olanlar” arasında,
adanmışların oranı nedir, dadanmışların oranı nedir?
Bilemiyorum.
Sayın
Kılıçdaroğlu, dadanmışların oranının
epeyce fazla olduğuna inanıyor olmalı ki oradan yükleniyor!