Ortadoğu kurtların önüne atılan bir et parçası değildir!
İçinde ABD Başkanlarının, medya, finans ve silah baronlarının da bulunduğu sayıları 500 milyondan fazla Evanjelist, Kabalist, ezoterik yapılardan oluşan azgın bir topluluk dünyayı gözlerimizin önünde karpuz gibi dilimlere ayırıyor! Musul ve Suriye'deki gelişmelerin tüm detaylarını TV'lerdeki Ortadoğu uzmanlarından öğrenebilirsiniz. Ben artık bu işin petrol ve enerji kaynaklarını da aştığını düşünüyorum. Bugün olan bitenleri sırf petrolle izah edemeyiz. Bu petrol kavgası değil. Bu aynı zamanda bin yıllık bir kinin, İslam düşmanlığının bir öç almanın savaşıdır.
Bakınız Yeni Dünya Düzeni uğruna nükleer savaş dahil her şey düşünülmüş. Albert Pike'nin mektubunda ifade ettiği Kissinger'in "dört gözle bekliyorum" dediği 3. Dünya Savaşı kapıda. Projeye göre 3.Dünya Savaşı bir dinler savaşı olacaktır. Bu azgın topluluk 11 Eylül saldırılarını bahane ederek yıllardır Müslümanlara kan kusturdu. BOP, 22 İslam ülkesinin sınırlarının değiştirilmesini esas alıyordu. 200 yıldır bu topraklarda kan ve gözyaşı hiç eksik olmadı. Zavallı Müslümanlar yıllardır Yeni Dünya Düzeni kisvesi altında Haçlı birlikleri tarafından katlediliyor.
Bakınız 2001'den sonra yaklaşık 11 yıllık işgalde 60 binden fazla Afgan öldürüldü. 30 milyon civarında nüfusa sahip olan Afganistan'da, yaklaşık 20 milyon insan günlük 1,5 dolarla yaşamaya çalışıyor. ABD'nin Afganistan'a girdiği 7 Ekim tarihinden beri, ülkeye 12 bin tondan fazla bomba atıldı. Bu bombaların yüzde 60'ı, uydudan veya lazerle yönetilen akıllı bombalaru2026 B-52 veya diğer uçaklarla çok yüksek irtifadan atılmış olan bu bombaların çoğunun hedefini şaşırarak(!) sivilleri vurması da cabası! Bu zaman diliminde İran, bugün de olduğu gibi ABD ile danışıklı dövüşe girerek, Müslümanların kalelerini, teker teker küresel sistemin kucağına attı. Bugün artık hiçbir İslam ülkesi İran'dan darbe yemeyeceğine emin değil. 2003 yılına kadar ABD'nin haberi olmadığını sandığımız İran'ın nükleer santrallerden emin olun haberleri vardı.
Katarlı Arap gazeteci Faysal el Kasım bir makalesinde İran'ı şöyle tarif ediyor. "İsrail, Lübnan'a saldırdığında, Iraklı Şii din adamlarının Amerikalılara karşı fetva çıkarmasını bekledi. Fakat İran'la ABD'nin ortak çıkarlarını göremedikleri için hayal kırıklığına uğradılar." 1991 yılındaki 1. Irak işgalinde, İran'ın dostane ittifakını ise Brezenski şöyle itiraf etmiştir: "İran'la anlaşmasaydık ve bu ittifaka binaen Basra Körfezi bize açılmasaydı, bu savaştan büyük bir felaketle çıkardık! Bugün de din alimi kisvesi altında meydana çıkan İran'ın irili ufaklı Fetullahçıları güya Musul için Hz. Hüseyin'in intikamını alacağız şeklinde Müslümanları katletmek için bahane üretiyor! Mezhep savaşını kışkırtıyorlar. Peki, neden?
Irak'ın işgalinden hemen sonra Evanjelik misyonerlerden Tom Craig şöyle diyor; Tanrı ve Başkan Bush bize İsa'yı Ortadoğu'ya getirme şansı doğurdu. Bu bana verilen bir emirdir." Bakın buradaki savaş biraz da Eski Ahid-İncil,Tevrat-Kabala kitaplarının satır aralarında sürdürülüyoru2026 Mescid-i Aksa için korkunç planları olan İsrail'e geçenlerde UNESCO üzerinden Babil'e odaklanın cevabı geldi. Çünkü AB'den sonra hedef Babil'dir. Çünkü kutsal kitaplarına göre burada bir imparatorluk inşa edilecek. Yani Irak paramparça edilecek. Bu yüzden Erdoğan'ın buna engel olmasını istemiyorlar. Yoksa İbadi gibi aptal adamları neden orada tutsunlar? İran ve ABD güdümlü DAEŞ ve onun yedek lastiği PYD gibi terör örgütleri tam da bu parçalama vazifesini yerine getirmeleri için inşa edilmedi mi? Musul'a tek bir kurşun dahi atmadan ele geçiren DAEŞ'in ne menem bir örgüt olduğunu bilmeyen kaldı mı?
Musul, Bağdat, Kerkük bin yıldır İslam medeniyetinin gözbebeği olan kentlerdi. 1055 yılında Selçuklu Devleti'ne bağlanan bu kadim şehirlerde barış hiç eksik olmadı. Bilim, kültür, sanat, felsefe alanlarında insanlık tarihinde örneğine rastlanılmayan gelişmeler yaşandı. İşte bu şehirlerimiz bugün Haçlı birliklerinin işgali altında. Erdoğan bu azgın ve sapkın topluluğun büyük projesine çomak soktuğu için bugün Deccal ilan edilmiş durumdadır. Erdoğan DAEŞ balonunu patlattığı için, tuzağa düşmediği için bugün hedefe konulmuştur. Lakin bölgede hesap edemedikleri bir şey var. 1897, 1923, 1969,1983 ve 2001 yıllarında yaptıkları planların bugün bir geçerliği yok. Bugün hem Türkiye'de hem de bölgede oluşan yeni sosyolojiye her defasında yeniliyorlar. Öyle ya da böyle Ortadoğu'daki bu kemik savaşı nihayete erecektir. Bakınız Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde yaklaşık bin 200 kilometrekare toprağı teröristlerden arındırdı. Dabık ele geçirildi. Rakka'da tuzağa düşmüyor. Musul'da farklı planları var.
Velhasılıkelam Türkiye bugün İslam ümmeti için çok değerlidir. Vaktiyle bir işaretle hazine sandıklarını boşaltan İslam aleminin bugün tek umudu yine Türkiye'dir. Uluslararası ilişkilerde genel kural, şayet komşunuzla bir sıkıntınız varsa avantaj elde etmek için komşunuzun komşusuyla temasa geçer ve iyi ilişkiler kurarsınız. Bugün komşunuz İran tehditse onun komşusu olan Afganistan var. Kısacası Türkiye'nin bölgede alternatifi çok. Ortadoğu İslam coğrafyasını bu aç kurtlardan ve sapkın ezoterik örgütlerden mutlaka kurtarmalıyız. Bugün İslam alemi istiklal harbi vermektedir. Allah yardımcımız olsun.
@ufukcoskunn