ORTA VADELİ PROGRAM YAYIMLANDI(2)
2016-2018 döneminde uygulanacak makro politikaları ve ulaşılacak hedefleri kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) önceki Pazar günü Resmi Gazete'de yayımlandı.
Geçen hafta programın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla(GSYH) ile kişi başına düşen milli gelir konularına değinmiş, yazı uzadığından aşağıdaki başlıkları bugüne bırakmıştık.
Büyüme:
2015-2017 dönemine ait OVP'de öngörülen büyüme hızları revize edildi.
Şöyle ki;
Geçen yılki OVP'de, bu yıl için yüzde 4'lük büyüme öngörülürken, yeni OVP'de büyüme rakamı yüzde 3'e çekildi.
2016 yılı için büyüme tahmini yüzde 5'ten yüzde 4'e indirildi.
2017 beklentisi ise yüzde 5'ten yüzde 4,5'e düşürülürken 2018 için yüzde 5'lik büyüme öngörülüyor.
En büyük ihracat pazarımız AB'de durgunluğun hüküm sürmesi, Çin ekonomisinin yavaşlaması, jeopolitik riskler, siyasi belirsizlik, küresel likiditenin daralması, büyüme hızını düşüren faktörler olarak gösteriliyor.
AB ülkeleri ortalaması yüzde 1'lerde, aynı kulvarda yarıştığımız gelişmekte olan ülkeler Çin ve Hindistan hariç yüzde 2'nin altında büyürken Türkiye'nin yüzde 4 civarında büyümesi küçümsenmemelidir.
Ancak genç nüfusuna istihdam yaratabilmesi ve AB ile arasındaki gelir farkını kapatabilmesi için Türkiye'nin her yıl yüzde 5'in üzerinde büyümesi gerektiğini de aklımızdan çıkarmayalım.
İşsizlik:
Yeni OVP'de işsizlikte de geri adım atıldı.
Bu yıl için eski OVP'de yüzde 9,5 olarak tahmin edilen işsizlik oranı yüzde 10,5'e yükseltilirken, 2016 için yüzde 9,2'den yüzde 10,3'e, 2017 için yüzde 9,1'den 10,2'ye artırıldı.
2018 sonunda ise işsizlik oranının yüzde 9,9 olması bekleniyor.
Ekonomide temel sorun işsizliktir.
Diğer göstergeler ne kadar parlak olursa olsun insanlar karnını doyuracak iş bulamıyorsa hiçbir anlam ifade etmiyor.
Enflasyon:
OVP'de enflasyon hedefi de yükseltildi.
Geçen yılki OVP'de; 2015, 2016, 2017'de sırasıyla yüzde 6,3, yüzde 5,0, yüzde 5,0 olarak belirlenen enflasyon hedefi, yeni OVP'de yüzde 7,6, yüzde 6,5, yüzde 5,5 olarak değiştirildi.
Dünyada enflasyon sorun olmaktan çıkmışken bizim yıllardır enflasyon hedeflerini ıskalamamız anlaşılır gibi değil.
Enflasyon bütün makro dengeleri bozan, TL'nin değerini düşüren bir illettir.
İhracat:
Önceki OVP'de; 2015 için 173 milyar dolar, 2016 için 187,4 milyar dolar, 2017 için 203,4 milyar dolar olarak öngörülen ihracat yeni OVP'de 143 milyar dolar, 150 milyar dolar, 170 milyar dolar seviyesine çekildi.
Dış borcu 405 milyar doları bulan ve sürekli cari açık veren bir ekonomide ihracatın teklemesi hayra alamet değil.
2008'de 132 milyar dolar olan ihracatın 7 senede sadece 11 milyar dolar artması, bu yılki ihracatın ise geçen yılın 15 milyar dolar gerisinde kalması düşündürücü.
Cari Açık:
Tek olumlu gösterge denebilir.
Eski OVP'de; 2015, 2016, 2017'de 46 milyar dolar, 49,2 milyar dolar, 50,7 milyar dolar olarak öngörülen cari açığın 36,7 milyar dolar, 34 milyar dolar, 34,4 milyar dolar düzeyine ineceği hesaplanmış.
Tabii cari açığın ihracat artışından dolayı değil de ithalattaki düşmeden kaynaklandığını not edelim.
Netice olarak, 2016-2018 dönemini kapsayan OVP, bir önceki programda ortaya konan hedeflerin gerisinde kalmıştır.
Türkiye 2023 hedeflerini yakalamak istiyorsa dahaiddialı programlar hazırlamalıdır.