Orta Doğu
İngiliz-ABD emperyalizmi tarafından Orta Doğu’nun başına musallat edilen İsrail terör örgütü, bölgeyi kan ve barut fıçısı hâline getirmeye devam ediyor. Filistin topraklarında soykırım yapan Siyonist barbarlar, şimdi de Lübnan topraklarını kirletmeye başladılar. Burada duracaklar mı? Hayır! Soysuz amaçları belli. Sapık Arz-ı Mev’ud idealleri var, güya vadedilmiş topraklar! Bölgeyi istila hevesi.
12 Şubat 2019 tarihinde ebedî âleme
göç eden merhum yazarımız Mustafa Necati Özfatura’nın eserini okuyorum: Adı, Filistin-İsrail Ekseninde Orta Doğu. Kitap,
münevverimizin 1998-2018 yılları arasında Türkiye
gazetesinde kaleme aldığı yazılardan meydana geliyor. İlk baskısı 2015’te yapılan
eserin şimdi Divanyolu Yayınları tarafından ikinci baskısı gerçekleştirildi.
Kutluyorum.
Aynı gazetede birlikte çalışma
talihine eriştiğim rahmetli Özfatura, bir mümin basireti, feraseti ve şuuruyla
daha çok eski yıllardan beri emperyalizmin sırtına bindirilmiş olan Siyonizm
tehlikesini görmüş ve toplumun dikkatini bu tehlikeye çekmiş, herkesi ikaz etmişti.
Son yarım asırda kaleme alınan bu makaleler, sadece Orta Doğu’yu değil bütün
dünyayı dizayn etmeye çalışan sefil güruhun attığı kanlı adımlara işaret
ediyordu.
Yaşananlar ortada ve hepimizin gözü
önünde cereyan ediyor. Bölgedeki Arap ülkelerinin yöneticilerini esir alan ve
onlara ağız açtırmayan Siyonist ittifak, kan içici, bebek katili Netanyahu’yu
büyük bir küstahlıkla aleni olarak desteklemekte. Hatta yaptığı katiamlarda ahlaksızca
teşvik etmektedir. O zaman tehlike çok büyük! Şu anda yeryüzünde büyük bir
muharebe, bir “İman-Küfür Kavgası” yaşanıyor. Bir tarafta masum sivillere,
bebeklere, çocuklara, kadınlara ve mabetlere saldıranlar, öte yanda bu kan
içici güruha karşı koyanlar!
Mustafa Necati Özfatura gibi
münevverler uzak görüşlülükleriyle tehlikeyi yıllar öncesinden görmüş, vahameti
fark etmiş, önce bizi, sonra bütün Türk dünyası ve İslam âlemini, hatta
insanlığı uyarmış, bugün şahidi olduğumuz yaşanacaklar hadiseleri anlatmak istemişlerdir.
Uyanık şuur sahipleri bunu sezdi ve gördü.
Yaşanan hadiseler sadece Müslümanları,
Arap âlemini ve Türk dünyasını rahatsız etmiyor, vicdan sahibi olan herkesi
tedirginliğe sürüklüyor. Bu şeytanlar güruhunu kim durduracak? Aslında çözüm
son derece kolay. Artık işlevini yitirmiş olan BM yerine merkezi İstanbul’da
olan hakkaniyetli ve adaletli yeni bir milletler topluluğu oluşturmak. Bunu 57
İslam devleti ve bütün hür dünya gerçekleştirmek zorunda. Aksi takdirde bugün
Filistin ve Lübnan’ın başına gelenler, Allah korusun yarın Suriye ve Irak’ın
başına gelebilir. Müslümanlar birlik ve beraberliğin önemini kavramalı,
İttihad-ı İslam fikrine sarılmalıdır. Zira başka kurtuluş çareleri de yok!
Mustafa Necati Özfatura büyüğümüz bu mühim
konular üzerinde duruyordu. Geçmişte Türkiye’de İslam ülkeleriyle siyasi ve
bilhassa iktisadi ve kültürel münasebetlerin dondurulduğunu hatırlatıyor, sonra
da çeşitli propagandalarla Türk-Arap kardeşliğine karşı sinsi tavırlar
geliştirildiğini dile getiriyordu. Amaç belliydi: İslam Birliği’nin önüne set
çekmek, bütün Müslümanları parçalayıp güçsüz hâle getirmek. Ne yazık ki bu
hedeflerinde büyük ölçüde başarılı oldular.
Bakınız cennetmekân Özfatura, 5
Haziran 1978 tarihli yazısının başlığını nasıl atmış: “Yahudi’nin siyaseti
Arapları birbirine düşürmek ve Türkiye’yi İslâm ülkelerinden tecrit etmektir.”
Müslümanları haince kuşatanlar, bugüne kadar bu şeytani tuzakları kurmadı mı?
Mademki Türklere Arap, Araplara Türk
düşmanlığı İngiliz emperyalizmi tarafından aşılanmaya çalışıldı. O zaman bize
düşen en büyük görev, Müslümanca İslam kardeşliğini yeniden tesis etmektir!
Şimdi büyüğümüzün yazdıklarını
okuyalım ve ümitle düşünelim: “Vahşi saldırılar İsrail için sonun
başlangıcıdır. ABD’nin İsrail’e desteği sınırsızdır ama ABD’nin gücü ve Orta
Doğu’da kalışı sınırsız değildir. Geleceğini ABD desteğine bağlayanlar çok kötü
hüsrana uğrayacaklardır. İsrail’in geleceği karanlıktır.” (2009) “Orta
Doğu’daki savaşların tohumu adaletsiz barıştır. Gelecekte İsrail’in felaketi
Siyonizm sebebiyle olacaktır. Ömrü olan İsrail’in tarihten silineceği günleri
görecektir.” (2011) “Yahudi ve İsrail’in sebeb-i felâketinde ne Araplar ne
Müslümanlar ne de anti-siyonistler rol almayacaktır. İsrail’i bizzat Siyonizm
yıkacaktır.” (2011) “İsrail, attığı her füze ile kendi devletinin temelini
yıkmaktadır. Yahudilerin Filistin’de İsrail adı altında toplanmalarının elbette
bir hikmeti vardır. Kur’an-ı Kerim’de bildirilen helâk olan (toptan yok edilen)
kavimler gibi İsrail de yok olacaktır. O günü görmeyi çok isterdim.” (2014)
“Osmanlı’yı yıkan Siyonizm’dir. Şu anda Siyonizm’in bir numaralı hedefi
Türkiye’dir.” (2014) “İsrail Filistinlilere Soykırım yapmaktadır. Şurası inkârı
mümkün olmayan bir gerçektir ki; Filistinliler o topraklarda kıyamete kadar
kalacaktır. Ama Yahudiler için Filistin geçici bir vatandır. Zulüm pâyidar
olmaz. Er ya da geç sonlanır. Allahü teâla zalimin hasmıdır. Ve ihmal etmez
imhal eder. Mehil verir. İsrail’in batışını görür gibiyim.” (2014)