Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.36
Gram Altın
2921.35
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 Ağustos 2021

Orman yangınları, fırsatçılık!

Milyonlarca canın cayır cayır yandığını derin bir çaresizlik içinde izlerken ciğeri yanan vatandaş, politikacıların, partilerin takındığı tutumları bir yerlere not ediyor.

Anadolu insanındaki irfanı, feraseti görmezden gelirseniz, ona, bir takım sözde sanatçı, lümpen tipler gibi “koyun” gözüyle bakarsanız burnunuz sürtülür!

O, kendisini hafife alanlara mesajını her seferinde vermiştir.

İnancına, ekmeğine, hürriyetine, huzuruna kast edenleri şu veya bu şekilde mutlaka cezalandırmıştır.

Misal mi?

Çok.

Mesela, 1950 seçimlerinde “Yeter Söz Milletindir!” diyerek zaferini ilân etmesi, çaresizlikle izlediği 27 Mayıs darbesine tepkisini sandıkta dile getirmesi, 12 Eylül darbecilerine yine sandık tokadını indirmesi, 28 Şubat darbecilerini, 367 üçkâğıtçılarını usulünce cezalandırması ve elbette, 15 Temmuz’da hainlere hadlerini en net, en sert biçimde bildirmesi….

Öte yandan, geçtiğimiz yerel seçimlerde de mesajını ince ayar verdi bu vatandaş…

Metal yorgunluğundan şikâyet eden siyasi iktidara, “sarı kartını” gösterdi.

“Desteğim kayıtsız şartsız, hudutsuz, şuursuz değildir, silkin ve kendine gel!” dedi.

Seçimlerde istedikleri sonuçlara elde edemeyen taraflar, her seferinde vatandaşı “nankörlükle”, “ehliyetsizlikle” itham etseler de…

Geçiniz!

Vatandaş, her seferinde mesajını “ince ayar” veriyor.

Her seferinde, ya net bir şekilde cezalandırıyor ya da “Ayağını denk al!” diyor!..

Memleketin ciğerlerinin yanışını çaresizlik duygusuyla izlerken, politikacıların, siyasi partilerin tavırlarını bir kenara not almayı ihmal etmeyen vatandaş, “fırsatçılık yapanları”, yangınları adeta “altın fırsat” olarak görenleri cezalandıracaktır!

Kahraman vatan evlâtları, oralarda, yorgunluktan ve uykusuzluktan kan çanağına dönmüş gözleriyle, dumandan isten kararmış ciğerleriyle mücadele verirken…

Sürekli olarak yalan üreterek, iftara atarak, her köşeden “yıpratmaya”, “ateşi büyütmeye” yarar “algı malzemesi” çıkartmaya çalışarak “kârlı çıkacaklarını” zannedenler yanılıyorlar!

Kimin hangi niyetle hareket ettiğini gözden kaçırır mı bu asil vatandaş?

“Ya, bir hafta!..

Sadece bir hafta daha!..”

Böyle seslendik…

“Bir hafta daha sabredin! Şimdi hep birlikte ateşleri söndürmeye odaklanalım. Ateşi göğüsleyen kahraman vatan evlâtlarına hep birlikte moral verelim. Hep birlikte, dua edelim!”

Yok!..

Allah korusun, evin yanmaya başlasa, mutfağını alevler sarsa, ne yaparsın?

Şüphesiz, yangını söndürmeye, olmuyorsa ailenle birlikte oradan uzaklaşmaya çalışırsın.

Tutup da, “Şöyle yapsaydık, bu yangın çıkmazdı ya da bu kadar büyümezdi!” diye sorgulamazsın.

Bunu, yangın söndükten sonra yaparsın ama ocağın yanarken yapmazsın!

Orman yangınlarının meydana geldiği andan itibaren birilerinin yaptıklarına bakın…

Var güçleriyle “bağcı dövmeye” çalışıyorlar.

Dur biraz, dur!

Sorarsın hesabını, bir hafta sonra…

Sadece bir hafta, en fazla iki!..

Önce yangını söndürelim!..

Önce yangını söndürelim!..

Yok!..

Hayır, hayır!

“Sorgulanmasın, hesap sorulmasın, eksikler, gedikler araştırılmasın!” demiyorum.

Sözlerim saptırılmasın.

Dediğim açık:

“Ne yapacaksanız yapın da, orman yangınlarının söndürülmesinden sonra yapın!”

Yok, hayır.

Öyle olmuyor, yapılmıyor.

Bu acele niçin?

İlgili hanımlar ve beyler!..

Bu hesaplar ters teper!..

Vatandaş, “Kimin üzüm yemeye, kimin de bağcı dövmeye çalıştığını” net bir şekilde görür…

Değerlendirmesini de ona göre yapar.

“Hele şu yangınlar bir söndürülsün, hesabı sonra çıkartırız ve sorarız!” tavrında olanlarla, yangından mal kaçırmaya, politik netice üretmeye çalışanları, hiç şüphe etmem ki ayırt eder.

Yanlış hesaplar sandıktan döner!..