Dolar (USD)
34.31
Euro (EUR)
36.06
Gram Altın
2992.80
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Nisan 2018

Organik pazarlarda son durum

Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Organik Pazar Çalıştayı" geçtiğimiz günlerde İstanbul'da gerçekleşti.

Organik Pazar Çalıştay'ına Buğday Derneği ile birlikte birçok sivil toplum kuruluşu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Tarım Ürünleri Ticareti Dairesi Başkanlığı, bilim insanları, üreticiler, organik pazar esnafı, İstanbul %100 Ekolojik Pazar müşteri temsilcileri, kontrol ve sertifika kuruluşu temsilcileri, organik pazarların açıldığı belediye temsilcileri ile aynı bölgelerin Gıda ,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İl ve İlçe teşkilatı temsilcileri katıldı.

Türkiye'ye organik ürünü tanıtan, ekolojik ürün üreticisiyle, kullanıcısını buluşturan ekolojik pazarlar, bir yanda 2006'ya kadar ihracat odaklı olan organik ürün sektöründe iç pazarın gelişmesini sağlarken diğer yandan organik ürün iç pazarında mevzuat eksikliklerinin giderilmesini ve tarladan tezgaha izleme ve hassas kontrol mekanizmalarındaki eksiklerin ortaya çıkmasını da sağlayarak, organik ürün sektörünün izlenebilirlik konusunda kendisini yenilemesine ön ayak oldu. Üreticiden tüketiciye sunulan hizmet sayesinde belgenin de ötesinde bir güvence sunarken organik ürün fiyatlarının da daha makul seviyelere inmesini sağladı. İç pazara yönelik ürün çeşitliliği arttı. Türkiye, organik süt türevi ürünler başta olmak üzere, birçok ürünle organik pazarlar sayesinde tanıştı. Organik pazarlar üreticinin bir araya gelmesine ve örgütlenmesine sebep oldu.

Organik tarım iç pazarının gelişebilmesi için organik tarım bir hükümet politikası haline gelmeli. Milli tarım politikamızın Türk milletinin de sağlıklı organik ürünler yiyebilmesinin önünü açacak şekilde stratejiler içermesi ve organik tarımın ihracat odaklı yapıdan çıkartılması gerekiyor.

Sayısı 18 olan, üreticiden tüketiciye pazarlama anlamına gelen organik pazarların sağlıklı, güvenilir bir yapı ile yaygınlaştırılması, geliştirilmesi ve desteklenmesi lazım. Bugüne kadar ne yazık ki 11 organik pazar kapandı. Mevcut 18 pazarın ise 8'ine katılan üretici veya esnaf sayısı 2 ila 7 arasında. Geriye kalan 10 pazardan ikisi de mevsimlik yani yaz sezonunda 3 ay açık kalan pazarlar. Bu sebeple bugüne kadar organik ürünlerin ülke içinde yaygınlaşması ve tanıtımına en büyük katkıyı sağlamış organik pazarlara yönelik, ilgili bakanlıklarca çıkarılacak mevzuatlarda pozitif ayrımcılık yapılmalı.

Daha çok kişinin daha uygun fiyatlara organik ürünlere ulaşabilmesi ancak bu üreticilerin ve organik pazarların desteklenmesi ile mümkün. Ulaşılabilirlik sorununun önüne geçilebilmesi için Kayseri, Adana, Konya gibi illerde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülen Organik Tarımın Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması projelerinin diğer illerde de yaygınlaştırılması gerekiyor.

Organik tarım üreticisinin tohumdan fideye, organik mücadele malzemelerinden organik sertifikalı gübreye kadar girdi sorunu AR-GE projeleri ile desteklenmeli.

Tüketicinin tüketim alışkanlıklarında sağlıklı ekolojik ürünler yönünde köklü değişikliklerin yapılabilmesi için organik tarımın ne olduğu ve ne olmadığının kamuoyuna, ilgili bakanlık, sivil toplum örgütleri, bilim insanları, odalar ve üretici birliklerince çok iyi anlatılması, belediyelerin organik pazarlara sadece organik ürün satılan bir alan değil, sosyal ve kültürel anlamda da bir dönüşüm alanı olarak bakması gerekiyor.