Ordu'nun gençleri umut vadediyor
Filistin’de İsrail vahşeti devam ederken, şehit askerlerin haberleri üzüntümüzü daha da derinleştirmiştir. Türkiye’nin Ana muhalefet Partisi’nin Mecliste terörü lanetleyen ortak bildiriye imza atmamış olması üzücü olmanın da ötesinde gelecek açısından düşündürücü bir durumdur.
Hâlbuki muhalefet
partileri, alternatif projeler geliştirdiklerinde farklı fikirler bizi
zenginleştirir, bilgi birikimimizi geliştirir, farkındalık yelpazesini genişletir.
Ancak ülkenin milli birlik ve bütünlüğüne aykırı takınılan tutum, eleştirel
düşüncenin etkisini azaltır ve siyaseti kısır çekişmelere düşürür. Bu da fikri
duraklamalara, yanlış bakış açılarına neden olur. Tıpkı kırık bir aynada olduğu
gibi, gerçeğe aykırı olarak görüntüyü biçimsizleştirir.
Ancak bu olumsuzluklara
rağmen, ülkemizde umut vadeden güzel
gelişmeler de yok değildir. Geçtiğimiz Cumartesi günü Türkiye Gençlik Vakfı
(TUGVA) ile Ordu Üniversitesi’nin Koordinatörlüğünde ‘’Yeniler Kulübü’’ işbirliği ile düzenlenen ‘’İhtisas Akademi Eğitim Projesi’’ kapsamında Ordu’ya davet
edildik.
‘’Eleştirel Düşünce Bağlamında
Küreselleşen Dünyada Çağı Anlamlandırmak’’ Konu başlıklı bir sunum yaptık. Öncellikle bu önemli
konuyu bize verilmesinden onur duyduk. Gerek bölgemizde gerekse ülkemizde bazı
üzücü hadiseler yaşanırken, bu tür fikri girişimler, geleceğe ilişkin umut veriyor.
Güzel bir
halk deyimi vardır, ‘’yiğit düştüğü
yerden kalkar’’ bugün Müslümanlar olarak top yekûn acı çekiyorsak
düştüğümüz yerden henüz kalkamayışımızdan kaynaklanmaktadır. ‘’Düştüğümüz yer neresidir?’’ diye
soranlara cevabım, fikirdir. Çünkü
fikir ile ancak karanlığın örtüsünü yırtarak yeniden başlayabiliriz.
Toplumların
onur kaynağı, yetiştirdiği faziletli insanlar ve onlardan yükselen ölümsüz fikirlerdir.
Zira fikri hareketler umut verir.
Kemal Sayar hoca der ki ‘’umut varsa
yenilmek yoktur, direniş ve gayret vardır, bir çaba üzere olmanın huzur ve
itminanı vardır.’’ Umut,
yaşadığımız hayatı daha iyi yapmaya cesaret etmektir. Bu anlamda Ordu’daki gençlerin gayreti umut vadediyordu.
Birçok insan
tarafından zannedilir ki, toplumları dönüştüren, ileri aşamalar kaydettiren
yalnızca teknik teknolojik buluşlardır. Elbette bunların katkısı belli bir ölçüde
olduğunu kimse inkâr edemez. Ancak toplumsal dönüşümün görünmeyen gerçek yüzü,
o toplumun fikir adamları, edebiyatçıları ve âlimleridir. TUGVA ve Ordu
Üniversitesi’nin ‘’İhtisas Akademi Eğitim Projesi’’ bu tür amaçlara hizmet
etmektedir.
Bir Çin
atasözünde, ‘’Bir ağaç dikmek için en iyi vakit 20 yıl önceydi, ikinci en iyi
vakitse şimdi’’ der. Ordu TUGVA il temsilcisi Ömer Faruk Yücedağ ve arkadaşlarından,
Öğretim Görevlisi Dr. Samet Karahüseyin Bey’den ‘’ikinci ağacı dikme’’ çabasını
gözlemledim.
Bu bağlamda,
Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş Beye, Kulüp Danışmanı Öğretim Görevlisi
Dr. Samet Karahüseyin Beye, TÜGVA Ordu İl Temsilcisi Ömer Faruk Yücedağ Beye,
Proje Sorumlusu Caner Can Cihan Beye teşekkür ederim. Bugün küreselleşme ile
birlikte her şey tek tipleşti.
Hangi ülkeye
gidersek gidelim, kaybolmakta olan farklı kültürlerin ve anlamsızlaşan bir
dünyanın enkazı üzerinde yaşadığımızı hissederiz. Bunu tersine çevirmek için
Ordu Üniversite yönetimi ile TUGVA yönetiminin çabaları oldukça kıymetlidir. Bu
vesileyle bu programda emeği geçen herkese teşekkür eder, başarılar dilerken:
Ordu’nun Gençleri, Umut Vadettiğini özellikle belirtmek isterim