Orantılı
Polis orantısız güç kullanmış!
Peki Taksim'e giden gençler orantılı güç mü kullandı da polis orantısız kaldı.
***
Agaç meselesi değil
BAŞBAKAN açıkladı, Taksim Gezi Parkı olayı artık AĞAÇ meselesi olmaktan çıktı. Meselenin özünde "AĞA AÇ" sendromu yatıyor. Yani faiz lobisi... Gezi Parkı'nda yatıp kalkanlara yemek verenler, sigara verenler, içkilerini servis edenler, hatta ve hatta, evet iddialı biçimde söylüyorum "Para bile verenler", faiz lobisinin uzantılarıdır.
***
Neyin mücadelesi oldu
GEZİ Parkı için sokaklara dökülenlerin verdiği mücadele ağaçları savunma mücadelesi değildir. Ben en baştan bile bunun ağaç için verilen mücadele olmadığına inanıyorum. Koç Üniversitesi yapılırken, kesilen binlerce ağacı görmezlikten gelenler yeni mi uykudan uyandı. Asıl mücadele, memleketi yöneten inanmış insanlarla, onları bir türlü hazmedemeyen inanmamışların, dinsizlerkin, ateistlerin, komünistlerin mücadelesidir.
***
Müzezzin doğru mu söyledi?
DOLMABAHÇE'deki Bezmi Alem Valide Sultan Camisi'ne girerek, etrafı pisleten, içki içen, alemvari manzaralar serdeden, Allah'tan korkmaz insanlar ve onları savunanlar, caminin müezzininin söylediklerine itibar ediyor. Cami müezzini demiş ki, "Camiye ayakkabıyla giren olmadı" Adamcağız korkmuş... Tabii ki eylemcileri kızdıracak, onların tepkisini çekecek bir açıklama yapmayacak. Zaten onlarca saat de onların yanında olması mümkün değil. Onun camida olduğu saatlerde ayakkabıyla giren olmamış olabilir. Ama, cami içinden çekilen görüntülerde, kutsal mekanda Allah'ın gazabını çekecek işler yapıldığı gün gibi ortada.
***
Sloganlar aynı mı?
BAŞBAKAN'ı havaalanında karşılayan grubun söylediği sloganlar ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuştuğu bir mitingde söylenen sloganların aynı olduğu iddia edildi. Hal böyle olunca, "Bize dava açıldı, onlara da açılacak mı?" deniliyor. O gece canlı yayınlanan konuşma sırasında "Vur da vuralım, öl de ölelim" biçiminde slogan atılmadı bir kere. Atılan sloganların en radikali "Yol ver gidelim, Taksim'i ezelim" biçimindeydi ki bu da çok kısa sürdü ve hemen sonlandırıldı. Başbakan da konuşmasının sonunda "Herkes sakince evine gitsin" çağrısı yaptı ve nitekim de öyle oldu.
***
Fırsat düşkünü hakim!
TAKSİM olaylarıyla iş çığırından çıkarılmaya çalışırken, fırsat düşkünü bir hakim de böylesine kaotik bir ortamı bulmuşken, verdiği bir kararla, inanan insanları galeyana getireceğini zannetti. Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak'ın, tesettürlü avukat eşi Zübeyde Kamalak'ı duruşma salonundan çıkardı. Üstüne üstlük müvekkiline de "Avukatını değiştir"me fırsatı verdi! Kanunlarla elde edilmiş bir hakkı gaspetmeye çalışan bu tip hakimlerle adalet sağlanamaz. Ayrıca, "Hak, özgürlük ve demokrasi" için toplanan baro mensuplarının da, Sayın Kamalak'a karşı takındıkları hasmane tavır, bunların tıynetinin ne olduğunu bir kere daha ortaya koydu. Ama yağma yok, müslümanlar öyle hemen galeyana gelmez... Bizler sabırlı insanlarız... Metanetli insanlarız. Bizim de hatalarımız, kusurlarımız, günahlarımız olabilir ama asla, birilerinin maşası, goygoycusu, yardakçısı olmayız.
***
Teşkilata söz geçmedi!
Yeni Şafak gazetesinin haberine göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu teşkilatına söz geçirememiş. Haberde, Kemal Bey'in parti teşkilatlarına "göstericilerden uzak durun" biçiminde talimat gönderdiği ancak bu talimatın ulusalcılar tarafından hiçe sayıldığı, 54 il başkanının, bu talimata uymayacağını açıkladığı belirtiliyor. Bunun üzerine CHP'nin etkin ismi Adnan Keskin'in, parti teşkilatlarına gönderilen genelgenin geri çekildiğini söylediği belirtiliyor.
Ne yazık değil mi? Başbakan "Evlerinize gidin" diyor binlerce sempatizanı hiçbir taşkınlık yapmadan evlerine gidiyor. CHP Genel Başkanı ise "Göstericilerden uzak durun" diye yazılı talimat yolluyor ama teşkilatın önde gelenleri onu takmıyor. Ve böyle bir genel başkan o koltukta oturmaya devam ediyor.
***
Bahçeli'nin sözlerinin anlamı!
DEVLET Bahçeli, Gezi Parkı olaylarında masum halkın taleplerinin olduğunu vurguladı ancak olayların arkasında PKK'nın olduğunu ifade etti. Hükümetin yürüttüğü çözüm sürecini eleştiren Devlet Bahçeli "Sözde çözüm sürecinde PKK'nın, İmralı'nın talebi olarak ortaya çıkan 5 konferansı düzenleyenlerle Gezi Parkı eyleminin arkasındaki isimler örtüşüyor. Orada PKK intifadasının hazırlık çalışması yapılıyor" ifadelerini kullandı. APO'nun da İmralı'dan, "Direnişi anlamlı buluyor ve selamlıyorum" demesi kafaları karıştırdı. Ama aynı Apo sözlerinin devamında şunları da söylemiş: "Ancak hiç kimse ulusalcı, milliyetçi, darbeci çevrelere de kendini kullandırmamalı"
***
Boyner'e veto!
Gezi olaylarını desteklemek için "Ne sağcıyım ne solcu, çapulcuyum çapulcu" yazılı pankart taşıyan Cem Boyner, ticaret hayatını ne derece riske attığının farkında mı acaba? Günü gelir o pankartı ona sorarlar... Şahsen ben bundan sonra Boyner firmalarından alışveriş yapmam. Çapulcularla işim olmaz arkadaş!