Operasyon sinyali
Başkan Erdoğan’ın Suriye’ye Türkiye’deki bir milyon geçici sığınmacıyı yerleştirmek için askeri harekat sinyali vermesiyle operasyon çocuklarının Suriyeli göçmen düşmanlığı söylemlerinibıçak gibi keserek rafa kaldırdıklarını izledik hayretle. Operasyon elemanları objektiflerini göçmenlerden Erdoğanve çevresine fokuslayarak muhtemel Suriye harekatını durdurabilmenin yollarını aramaya başladılar.
Erdoğan’ın operasyon sinyali verdiği gün ABD Büyükelçisi JeffreyFlake’nin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve HDP eş başkanlarını ziyaret etmesi, Kılıçdaroğlu’nunaynı gün ABD temsilcisi Özcan Yurter’denkopyalaığıMade in USA ‘Erdoğan kaçacak’ söylemlerini dillendirmesi, aynı gün ABD’nin 700 milyon dolar yardım ettiği terör örgütüne mühimmat ve silah sevkiyatı hızlandırması, terör örgütünün Suriye’de işgal ettiği bölgelerde çukur ve hendek hazırlıklarına yeniden başlamaları gözlerimizi Ukrayna’dan güney sınırlarımıza çevirdi.
Ukrayna savaşında bile Türkiye’yi görmezden gelmeye çalışan Pentagon Sözcüsü John Kirby, Türkiye’nin Suriye’deki askeri faaliyet niyetlerinden endişelerini dile getirerek, “Bizim endişemiz, açıkçası sivil nüfusun güvenliği olacaktır. Türkiye’nin operasyonlarının DEAŞ’e karşı başarıyla mücadele eden SDG personelini bu savaştan uzaklaştıracaktır.” İfadelerini kullanıyor.
Bu hengamede günah çıkarmadan da geri kalmayan ABD medyası Mcgurk’ü Beyaz Saray’ın Ortadoğu dikttörü ilan ederek, DEAŞ’e güç kazandırdığını, önce evi ateşe verip sonra da yangın hortumuyla ateşi söndürmeye çalıştığını ifade ediyor.
Ukrayna savaşı sebebiyle 30 bin askerini Suriye’den çeken Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ise, Suriye’de meşru hükümetin talebi üzerine bulunduklarını Esed’in Suriye topraklarının tamamını geri almasına destek olacaklarını vurguluyor.
Bölgede Rusya’nın boşalttığı alanları doldurmak isteyen İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, “İran, aralarında anlaşmazlıkları çözmek için diğer ülkelerin topraklarında herhangi bir askeri harekata ve güç kullanımına karşı çıkıyor” açıklamasını yapıyor.
Türkiye, ABD’nin Irak ve Suriye’yi ateşe vermesiyle yangının Anadolu’yu da yakarak kül edeceğinin görülmesi üzerine, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarları, Bahar Kalkanı operasyonlarından sonra bölgeye beşinci bir operasyona mecbur değil mahkum hissediyor kendini.
Tavşana kaç, tazıya tut politikalarıyla 11 milyon Suriyeli’yi yerinden eden emperyalist akıl, Suriyelilerin vatanlarına dönmemesi için her türlü numarayı çeviriyor. Türkiye’de geçici göçmenler üzerinden Türk-Arap düşmanlığını körükleyenler, geçici göçmenlerin güvenliklerinin sağlanarak yurtlarına dönmelerini dengeleri bozucu girişim olarak değerlendiriyor. Yüzde 5 ile yüzde 95’e hükmetmek isteyen Nusayri Esed, geçici sığınmacıların dönmesi halinde iktidarda kalamayacağını bildiği için Haleplilerinin evlerine Şii milislere peşkeş çekmiş durumda. Yine peşkeş çektiği Halep’in Şeyh Mansur mahallesine bile giremeyen Esed’in Suriye’nin meşru devlet başkanı olduğu varsayımının ne kadar komik bir olgu olduğunu gözler önüne seriyor.
Münbiç’i defalarca Türkiye’nin kontrolünde Suriyelilere devredeceğini anlaşmalarla deklere eden ABD-Rusya devlet onurunu ayaklar altına alarak nüfusun yüzde birini bile oluşturmayan PKK yandaşlarına yönetimi peşkeş çekmesi bölgenin Müslümanlardan arındırılarak İsrail’e alan açılması hayallerinden kaynaklanıyor. Türkiye’nin operasyonla Kürtleri hedef alacağını iddia eden Türk-Kürt (Müslüman) düşmanlığı devşirmeye çalışan hain ve gafiller, PKK’dan kaçan Suriyeli Kürtlerin Gaziantep’te Türkiye’nin desteği ile üniversite kurmalarını gizlemeye çalışıyorlar. Afrin’den Kandile kadar terör unsurları bölgeden silinmeden hiçbirimize bu topraklarda rahat, huzur olmayacak.
Son söz, Türkiye, ya etrafında emperyalistler tarafından bütün Müslümanları kül etmek maksadıyla yakılan yangından korkup kaçarak vatanının parçalanmasını seyredecek veya İslam ümmetinin umudu olarak yangının üzerine üzerine giderek oluşturacağı güvenli bölgelere 11 milyon Suriyeli’nin dönmesini sağlayarak, bölgenin de insanımızın da geleceğini kurtaracak. Millet Fetih gününden Fatihin torunlarından davullu zurnalı operasyon sinyali değil gönülleri fethedecek mazlumu sevindirecek zalimleri kahredecek harekatlar bekliyor. Vesselam.