Onlar seslerinden tanınırlar
Tarih: 13 Haziran 1996
Refah Partisi adına Mehmet Ali Şahin TBMM’de konuşuyor:
“Değerli arkadaşlarım, haber şöyleydi: “ Habitat ll Toplantısı nedeniyle Süleyman Demirel’in davetlisi olarak ülkemizde bulunan İsrail Cumhurbaşkanı Ezer Weizman, uçakta “Refah Partisi iktidara gelirse ne olacağını soran İsrailli gazeteciye: “ Demirel yakın dostum, bunu engellemek için elinden geleni yapacağına eminim; ordu da sessiz kalmayacaktır.” cevabını verdi. Haber bu şekilde. Dünkü (12 Haziran) gazetelerde çıktı ve bugünkü gazetelerde de yankıları hala devam ediyor.”
Bu konuşmadan 15 gün sonra Refah-Yol hükümeti kuruldu.
Ancak ömrü 1 yıl 2 gün sürdü.
28 Şubat süreci başlatıldı.
Milletin üzerine tüm unsurlarıyla abandılar.
Topyekûn savaş ilan ettiler.
O günden bugüne hiç değişmediler.
Onlar seslerinden tanınırlar…
İsmail Heniyye’nin katillerine selam için yarış halindeler.
Binlerce masumun kanına girenlerin koçbaşları aynı aymazlık içindeler.
Müslümanın üzülünce sevinenler, Heniyye’nin (Filistinlilerin) “icabına bakıldığından, bahsediyorlar.
Hamas da seçimi kazandığı halde 2006’da iktidarı vermediler. Hani Türkiye’dekiler diyorlardı ya yüzde doksan beşle de kazansanız size iktidarı vermezler diye. Aynen öyle…
Aynı tarihler olması da tesadüfi midir?
Şiir okumasından tüm seçilme hakları elinden alınan Recep Tayyip Erdoğan bundan dolayı İsmail Heniyyeleri çok iyi anlamakta…
Bugün Gazze’ye bomba yağdıranlar, o günlerde başörtülüleri linç ediyorlardı, iktidar partisini kapatıyorlardı, kapatma davası açıyorlardı.
Cumhurbaşkanı seçimlerini sabote etmek için her türlü hile ve desiseye başvurmaktan geri durmuyorlardı.
“İşte çağdaş Türkiye!” narasıyla milletin sesini bastırmaya çalışan “Gül diyarının yapma gülü” Çoban Sülü bihakkın görevini ifa için canla başla çalışıyordu. Adlarının açıklanmasını istemeyen bazı “omuzu kalabalık” da “cüzdanıyla vicdanı arasında sıkışmış zevata” emirler yağdırıyordu.
Sesinden, nefesinden tanınırlar…
3 Ağustos’ta Şehit Heniyye’nin vasiyetini yerine getirmek için meydanlara koşanlara inat onlar, işgal ettikleri makamlardan Karagöz-Hacivat oynatmak, “vur patlasın çal oynasın” organizasyonlar telaşındaydılar.
Depremde vatandaş enkaz altında can derdindeyken onlar enkaz üstünde iç savaş çıkartabilecek söylem ve eylem peşindeydiler.
Acımazlar…
Merhametleri yoktur.
Terör örgütlerinin kuluçka merkezidirler.
Kuruluşlarının, yapılarının her biri “Siyonist Tarikat”tır.
İsrail’in ruh ikizidirler…
Müslüman üzülünce sevinirler. Ama lazım olduğunda da “Müslümanlığı” da kimseye bırakmazlar…
Her ülkenin “Demirelleri” vardır; Filistin’inki de 15 Ağustos’ta TBMM’de hitap edecek.
Sorulmalı o zaman…
2006’da Hamas’ın seçim zaferini neden kabul etmediniz, Filistin’i yalnız bıraktınız?
Neden 18 yıldır seçim yapmıyorsunuz?
İsmail Heniyyeler, Halit Meşaller sizin neyiniz olur?
Halit Meşal, İsmail Heniyye’nin halefi sıfatıyla TBMM’de hitap etmeli…
“Sası dinli kâfir elinde” tüm insanlık esir mi?