Öncemiz ve sonramız bayram olsun.
Bir Ramazan ayı daha geride kaldı.
Kim bilir belki bu bizim son Ramazanımızdı.
Oruçla neyi fark ettik? Bu dünyaya ait olmadığımızıu2026 Yemeye, içmeye ve cinsel ihtiyaca belli zaman dilimlerinde ara vererek daha ulvi bir yaşamın arayışında olduğumuzu gösterdiku2026 Aidiyetimizin adresini ortaya koyduku2026
Evet, "Kuşkusuz biz Allah içiniz!.." Dünyanın içinde olsak bile dünya için olmayız.
Muttakiler için hayırlı olanın ahiret yurdu olduğunu hatırladıku2026 Zaten hatırlamak zorundaydık, zira bizi yoran, yıpratan, yanıltan dünya yaşamı değil miydi?
Yorgun ruhlarımızın imdadına Ramazan yetiştiu2026 Umarım, oruç üzerinden yeni bir dinamizm, güzel bir disiplin, ciddi bir duyarlılık yakalamış olduku2026 Çoktandır inanç, bilinç, direnç zindeliğine ihtiyacımız vardı.
Her Ramazan yeni bir başlangıçtıru2026 İstidatların inkişafı için, görevlerin ifası ve iştiyakı için, hayatın ıslah ve inşası için bulunmaz bir fırsattır. Kabul etmek gerekir ki, modern dünyanın Müslüman'ı yorgun, yalnız ve yitiku2026 Bu, bireysel bir vak'a da değil, toplumsal bir yorgunluk ve kitlesel bir yalnızlıku2026
Yorgunluğumuz yoğunluğumuzdan mı? Değilu2026
Yalnızlığımız kimsesizliğimizden mi? Hayıru2026
Evet, yürümeden yorulmaku2026 Ciddi yükler yüklenmeden tükenmeku2026 Oturduğu yerde yığılıp kalmak normal midir? Bu duruma doğal diyebilir miyiz?
Bu bir hata mıdır? Halsizlik midir? Hastalık mıdır?
İdeallerinden kopmuş, iradeleri çökmüş, iddialarından vazgeçmiş kimi İslami oluşumların gidişatı nasıl bir akıbetin habercisi?
Buna ne diyeceğiz?
Sendrom mu? Travma mı? Kriz mi? Kırılma mı? Savrulma mı? Fetret mi? Ric'at mı? Bilemiyorumu2026 Kronik mi, şimdilik mi? O da belli değilu2026
Yoksa gaflet, kasvet, rehavet, atalet halleri mi?
Daha da beteri sanki herkes halinden memnunu2026 Dertsizlik derdi ile malulu2026 Takattan düşmüş, mecali kalmamış, kendini koyvermiş bir ruh haliu2026 Lakayt, laubali veya kendini layüs'el görme yanılgısıu2026
Kendimizi ne yaptık?
Kaybettik mi? Kahrettik mi? Katlettik mi?
Şimdi biz kendimizi inkar edebilir miyiz? İptal edebilir miyiz? İhmal edebilir miyiz? Teklifi yok sayabilir miyiz? Asla! Çünkü biz müminizu2026 Mesuluz, mecburuz, çünkü kusurlu da olsa kuluzu2026
Karamsarlık, kararsızlık ya da birilerine kahrederek kenarda duramayızu2026
Kenarda durmakla kar edemeyeceğimizi, huzur bulamayacağımızı bilmek durumundayızu2026 Çünkü "dünyada rahat yok" gerçeğinin farkındayızu2026 O halde başımıza bir çile, bir bela, bir ceza gelecekse Allah yolunda olması tercihe şayan değil midir?
Sitemimiz kime? Bunca suçlama ve şikayet neden? Hepimiz çoban değil miyiz?
Yük almak varken hep yük mü olacağız?
Ümit olmak dururken hep ümit mi edeceğiz?
Rüzgar estirmek beklenirken esen rüzgarlara tabi mi olacağız?
Düşünüyorum da dava azmimizi, mücadele aşkımızı kıran hangi günahlarımız? Hangi ihmallerimiz? Ne tür zaafiyetlerimiz?
Dostlar, dünü sorgularken, geleceği tasarlarken; ilkelerimizi, değerlerimizi, görevlerimizi gözden geçirmemiz gerekmiyoru2026 Yapılması gereken, kendimizi gözden geçirmektiru2026 Gerçeğimizle yüzleşmektiru2026
Ne eleştiri ne de özeleştiri, sadece tevbe ve tezkiyeu2026
Ademce bir tevbe ileu2026 Yunusça bir nedametleu2026
Şayet bunu da yapmaz isek sonrası hüsran ve helaktıru2026 Yarın hesabını veremeyeceğimiz bir hayat şimdiden bize ait olmamalıdıru2026
Hayata ne yüklediğimiz önemliu2026 Esas olan amel defterine ne kaydettiğimizu2026 Zaten her şey kayıt altındau2026
Sadece kuru söylem ve sloganlarla bir yere varamayız, salih amellerimizi konuşturmamız gerekiyoru2026
"Kahrolsun" ve "yaşasın"larla sorunlar çözülmüyor, sorumluluk bitmiyoru2026
Düşünce, söylem ve eylemde haklılık yetmiyor, süreklilik gerekiyoru2026
"Başarı odaklı" uğraşlar yerine, "istikamet ayarlı" bir mücadeleyi esas amalıyızu2026
Rejimler, sistemler bile kabuk değiştirirken, kendini yenilerken biz, olduğumuz yerde saymaya devam edemeyizu2026 Dinamik bir fıkıhla hayata müdahil olmalıyızu2026 Sadece kitap okumakla da fıkıh oluşmuyor, hayatı da okumak gerekiyoru2026
Kabiliyetlerimiz var, kararlılığımız yoksa ne yol alabilir ne de değer üretebilirizu2026
Mevcudu korumakla yetinemeyiz, müsait zamanların Müslümanlığı ile menzile varamayız, mutlaka her güne yeni bir şey yüklemeliyizu2026
İki günü müsavi olanın kaybının ne olduğunu en iyi biz bilirizu2026
Dudak ucu ile söylenen söz, parmak ucu ile yapılan iş sonuç vermiyoru2026 Yüreğimizi ve varlığımızı ortaya koyup elimizi taşın altına uzatmalıyızu2026
Güne dönük, gündem olacak, gönüllere işleyecek güzel ve güçlü sözlerimiz olmalıu2026 Bunun için öncelikle güç birliğine gitmemiz gerekiyoru2026 Yeryüzünde saygınlık için haklı olmak yetmiyor, güçlü olmak da lazımu2026
Şimdi biz küresel trajedi, toplumsal yozlaşma karşısında pasif nesneler olmayı içimize sindirebilir miyiz?
Artık bize düşen vahye şahitliğimizi yüzakı ile sürdürmektiru2026
Yapaylaşan, yavanlaşan ilişkilerimize yeni bir ruh yüklemektiru2026
Birbirimizden elimizi çekebilir miyiz? "Ne haliniz varsa görün!" diyebilir miyiz? Tam da nesillerimiz bir ateş çukurunun kenarında kendilerine uzanacak bir el bekliyorkenu2026
Uzatın ellerinizi, bugün bayramu2026 Bayramlaşmak içinu2026 Kardeşleşmek içinu2026
Daha nice bayramlarau2026 Ve yüce bayramlarau2026 Bayram mı dediniz?
Bayram bir "hakediş"tiru2026
Bayram, rengarenk elbiseler giyme işi değil, takva libasına bürünme işidiru2026
Bayram, yağlı ballı sofralara misafir olmak değil, takva azığına nail olmaktıru2026
Bayram, jeeplere binmek değil, sırattan geçme becerisidiru2026
Bayram, diploma, kariyer, icazet sahibi olmak değil, amel defterini sağ tarafından almaktıru2026
Meryem oğlu İsa (a.s.) dili ile dileğimiz o ki;
"Öncemiz ve sonramız bayram olsun." (Maide 114)