Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3008.33
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Ocak 2022

Ömürden bir gün…

BİR yılı daha bitirdik. Hatta yeni yılın ilk gününü de…

Yani ölüme 12 ay daha yaklaştık. Yani sen, ben, o… yani biz, ortalama birkaç on yıldan müteşekkil ve adına ömür dediğimiz dünyada kalış süremizden bir yılı daha geride bıraktık, eksilttik.

Bazen tatlı, bazen acı.

Gelin yıl, mevsim, ay, hafta, gün matematiğinde dört işlemi kullanarak duygularımıza “zulm(!)” edelim.

Gelin bu geçirdiğimiz bir yılın tümünü değil, bir gününe farklı bir pencereden bakalım. Bakalım neler olmuş o bir günde…

O bir günde;

Yeraltı ve yer üstü zenginlik kaynakları “GelişmişÜlkeler” tarafından talan edildiği için gelişmemiş ülkelerde önlenebilir hastalıklardan dolayı 30.000 çocuk yeterli ilaç ve aşı bulamadığı için hayatını kaybetti.

O bir günde;

146 milyon çocuk hâlâ temiz su bulamadığı için ya hastalandı ya da salgın hastalıklarla mücadele veriyor o bir günde.

O bir günde;

810 milyon çocuk ve bebeğin anneleri çocuklarına yokluk ve yoksunluktan dolayı tek bir kerecik olsun bir tabak sıcak çorba içiremedi.

O bir günde;

Eğer AB ülkelerinde ineklere verilen sübvansiyon (destekleme yardımı) bu ülkelerin çocuklarına verilmiş olsaydı o para ile Afrika’da o gün aç çocuk ve insan kalmayacaktı.

O bir günde;

Köpeklere yapılan ekstra bakım harcaması ile bir ay boyunca hiç bir çocuk aç ve susuz kalmayacaktı.

O bir günde;

366 milyon çocuk ve anne-baba aç akşamladı ve tabi ki yine aç sabahlamak zorunda kaldı.

O bir günde;

Yüzlerce anne daha yoksulluktan, açlıktan dolayı “sütsüz anneler” kervanına katıldı ve bir daha asla bebeklerine göğüslerinden süt verip onları emziremeyecekler.

O bir günde;

Milyonlarca çocuk için geçim kaynağı olabilecek binlerce dönümlük toprak daha kuruyup çöl olmaya doğru yol tuttu.

O bir günde;

Bütün kıtada ilaçsızlıktan ölen çocukların tümünün ilaç ve aşılarına yetecek kadar Afrika halkına ait servet, o çok çok “hümanist” olan “medenibatı”daki devletlere ait bankalara gitti.

O bir günde;

Gelişmiş çağdaş dünyanın! gelişmemiş ülkelerinde “o en büyük devletlerin” tasarımı ile 400 milyon suçsuz-günahsız çocuk ve ebeveyni savaşta kurban olmanın sırasını bekliyor.

O bir günde;

Hala 27 milyon köle insan; evet yanlış okumadınız 27 milyon insan insanlar tarafından köle olarak çalıştırılmakta.

O bir günde;

Bütün annelerin bebeklerine bir yıl boyu verecek mama parasına denk olan yerlilerin öz malı altın, elmas ve mücevher o “uygar batı” tarafından talan edildi.

O bir günde;

Fakir ülkelerden 2000 genç kız; (hatta çocuk denecek kadar küçük 2000) kız batı pazarlarında erotik fanteziler için satıldı.

O bir günde;

Bir buçuk milyar Müslüman sadece sadakalarını kendileri için bugüne kadar hiçbir şey yapmadıkları bu ülke çocuklarına verebilselerdi hiçbir çocuk saydığımız sebeplerden dolayı ölmeyecekti.

O bir günde;

İslam dünyası yediklerinin yarısını onlara ulaştırmayı başarabilseydi beş yıl aç kalan çocuk olmayacaktı.

O bir günde;

Ben inananlardanım, diyenler içtikleri sigara, cola, kahve vs. parasını o halkın ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullansaydı mazlum ve mağdur olan o halkın çocukları 10 yıl boyunca su sorunu yaşamayacaklardı.

O bir günde;

“Ben insanım, Allah’ın yeryüzündeki halkını seviyorum” diyenler sadece o gün, “Ey Batı! Allah’ın mazlum ve mağdur halkından ve çocuklarından ne istiyorsunuz?” diye seslenebilselerdi o halk ve o halkın zavallı çocukları, bebekleri için çoook şey değişirdi.

Veyl olsun onlara ki “Bunlar beni/bizi ilgilendirmez” diyorlar…