Ömrün İmtihanı

Hayat imtihanlarla doludur. Doğarız, büyürüz ve emaneti teslim eder gideriz. Bahşedilen ömrümüzü güzelliklerle süslersek sonuçta sevinç duyarız. İmtihanlar çeşitlidir. Kimi yazılı, kimi sözlü çoğunluğu ise yaşadıklarımızdır. Hayatın soruları herkese farklılık gösterir. Her dersin imtihan salonu, öğretmenleri, sınıfları, hatta ders arkadaşları ayrıdır. Uyumlu olur, verilen derslere iyi çalışılırsa nihayetinde mutluklar, güzellikler bizimle olur.

Okullarda imtihanda nereden ne sorulacağını az çok tahmin ederdik. Başarısız geçen imtihanlarda arkasına sıklıkla saklandığımız bahanemiz ise “Çalıştığımız yerden soru çıkmadı” olurdu. İstisnası olmakla beraber genelde hocanın farklı yerlerden sormuş olması bahanesine sarılırız.

Eve geldiğimizde annemiz, “Yavrum kaç aldın?” diye sorunca “Hiç aldım” deyip “Çalıştığım yerden sormadı” diyerek suçu kısa yoldan öğretmene havale ederdik. Derslerden geçebilmek, başarılı not alabilmek için haftalardır çalıştığımızı hatırlayalım. Uykusuz kaldığımız geceler çoktur. Çabamız sınıfımızı geçip, okulumuzu iyi derece ile bitirip iş güç sahibi olmaktı.

Mutlu olmak için yaşadığımızın farkında olmalıyız. Şu kısacık ömrümüzde sabahtan trafik yoğunluğunda ulaştığımız çalışma ofisimizde, iş yerimizde akşama kadar vakit öldürenimiz olduğu gibi üretime katkısı olan binlercemiz vardır. Evimize helal lokma götürme çabasındayız.

Bana birisi “Büyük gün hangi gündür?” niye sorsa öldüğümüz gün derim. O gün defterimizin son sayfalarını yazmışızdır. İmtihan kâğıtları toplanmıştır. El-kol hiçbir uzvumuz artık verilen vazifesini yapamaz durumdadır. Elimizdeki imtihan kâğıdı üzerine minik bir nokta bile koyamayız. “Dünyada yapacaklarınız bu kadar” uyarısı gelmiştir. Dünya hayatımızın imtihanı sona ermiştir. Yaptıklarımız, ettiklerimiz, ne bir eksik ne bir fazla hepsi yazıcıdan dökülürcesine çıktısı alınmıştır. Keşke şunu da yapsaydım veya bunu yapmasaydım iyi olurmuş deseniz de iş tamamlanmıştır.

Hesap gününde sorulacak sorularla ilgili konulara geldiğimizde;insan öldüğü zaman, dünyada işlemiş olduğu, iyilik veya kötülük, büyük veya küçük her amelinden sorguya çekilecektir. İyilik işlemişse, karşılığında mükâfat görecektir. Kötülük işlemişse, karşılığında azap görecektir. Hesap günün ilk merhalesi, kabirdir ve ilk soru “Rabbin kim, dinin ne?” suallerini takiben peygamberimizin kim olduğuna cevap vereceğiz.

Şunu unutmayalım ki, mezara girince sorguda ilk olarak hesaba çekileceğimiz amelimiz namaz olduğunu sahih kaynaklardan öğrendik. Ömrümüzü nerede harcadığımızdan, gençliğimizi nerede kaybettiğimizden, malımızı nereden kazandığımızdan ve nereye harcadığımızdan, bildiğimiz ile amel edip etmediğimizden hesaba çekileceğiz.

Allah Teâlâ en iyisini bilir diyerek hayatımızda imtihan edileceğimiz yerlerin bildiğimiz yerlerden olması için kavli ve fiili duamızı sürdürelim. Şayet çalışmadığımız yerden imtihan edilirsek de yine sabır ve metanetle dua ve zikrimizle üstesinden gelelim ve’s-selam.