Ömer Halisdemir'in Mezarını Ziyaret
Rüyalarımıza hakikati sığdırabilir miyiz Ey Ömer!Toprağa düştüğünde sana şahitlik eden melekler ruhunu mevlaya teslim etmişlerdi. Ve bize hakikatin sırlarını gösterdiler ki o gece sen olmasaydın, senin adına hakikat olmasaydı belki bu ülke evsizler yurduna dönecekti. İç savaştan can çekişen anneler, yavrular ağlaşacaktı. Kimimiz Aylan bebek gibi denizin azgın dalgalarına kurban gidecek, kimimiz ise evet kimimiz ise-kelimeler dilime dolanıyor- söylememeliyim ama hakikat bana söyletiyor.- bindirilmiş kıtaların azgın tayfaları tarafından linç edilecektik. Ve cesetlerimizin üzerine bir not bırakacaklardı. Evine Dön ya da Go Home!
Bin yıldır İslamla şereflenen bu yurdu bize ilelebed değerlerimizi yaşayacak bir yurt olarak sundun. Sen ve şehit düşen diğer arkadaşların ne güzel insanlarsınız. Şairin dediği gibi kucağını açmış duruyor peygamberimiz. Ezanlarınızı Bilal-i Habeşu00ee okusun. Bu gün mezarını çocuklarla beraber ziyarete geldik. Ağıtlar çok yakıldı senin için biliyorum. İnşallah ruhun şad olmuştur.
Çocuklar, bizim geleceğimiz ey şehit. Geleceğimize şahitlik edecekler. Gelincik tarlasında uçurtma uçursalar bile. Onlara Ömer Halisdemir kimdir diye bir soru sorduklarında cevapsız kalmasınlar istedim. Cevap verirken de öyle bir heyecan içinde olsunlar istedim. Ben de onlarla birlikte heyecanlandım inan. Senden ayrı düşmüş olsak da düzgün ve dürüst bir hayatı sana ve diğer şehitlerimiz adına sürdüreceğiz. Davamızı ve değerlerimizi çiğnetmemek adına yemin ediyoruz.
Senin ölümünle biz de öldük. Ama binler dirildik. Bir çığlığın cesaretiydi cesaretin. Esir dünyamızdan sonsuzluğa açılan bir nota verdin. Bu topraklar ne Endülüs olacak ne de Filistin. Sen yaşarken de öyle şehit düşerken de. Endülüs gitti elimizden. Arkasından bir toz bulutu bıraktı. Ama Filistin hicranlı yaralarımızı sarar gibi duruyor yanı başımızda. Bir gün oraya da uzanacak ellerimiz. Bir gün orayı vatan kılacağız, söz! Bu topraklarda ızdırap dolu bakışlar biter bitmez Kudüs'te olacağız. Zaten Kudüs'ü vatan kılmamak için üzerimize ne ağlar örüldü. Badireler atlayıp savrulmuş bir dünyanın çocuklarıyız şimdilik. Hicran saatlerinde hicret etti gözyaşlarımız. Suskun dillerimiz ve gönüllerimiz çare ararken uğultular içinde Mescid-i Aksa'dan da şehit haberleri bir bir geldi. İlk defa Mescid-i Aksa'da Cuma Namazı kılınmadı. Fırtınalar kopuyor kalbimin coğrafyasında. Gökyüzüne sereceğiz namaz seccadelerimizi ölmeden önce.
Temmuz, Temmuz'un on beşi...Senin doğduğun köye gelmek de vardı nasibimizde. 15 Temmuz 2016 tarihi birileri için bir nostalji, birileri için bir eğlence ya da birileri için kontrollü darbe olarak adlandırılıyor. Ama bizim için Ömer Halisdemir ve o gün şehit düşenleri rahmnetle ve minnetle anmak olacaktır. Ve mezarının üzerinde yazılmış levhayı unutmyacağız. "Sordular vatan nedir, memleket nedir? Cevapladım...Ömer Halisdemir.