Ölümlerin en acısı!
Kısa adı WFP olan Dünya Gıda Programı İcra Direktörü David Beasley söylemiş: Her 5 saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor…
Yani günde 17.280 çocukaçlıktan ölüyor.
Yani haftada 120.960
çocukaç
kaldığı için ölüyor.
Yani ayda 518.400 çocuk, yaniaydayarım milyonu aşkın çocuk gıda bulamadığı için
ölüyor.
Yani yılda 6.311.520
çocuk (Altı Milyon Üç yüz on
bir bin beş yüz yirmi) boğazından yiyecek bir gıda inmediği için ö-lü-yor.
Üstelik;
Açlık çeken insan sayısı
her yıl artıyor hem de milyonlarca!
Meselâ, 2019 yılında yani bundan 2 yıl önce açlık çeken kişi sayısı 690 milyondu. 2018 yılında bu sayı 680 milyon iken 10 milyon artış kaydedildi. 2013
yılına kıyaslandığında açlık çeken insan sayısının 60 milyon arttığı görülmektedir. COVİD-19’dan dolayı bu yıl 260 milyon
insan daha açlık çekecek.
Yani bir milyar insan açlık
çekiyor!
Daha nasıl anlatayım,
bilmiyorum!
Bizler, yani çoğu kez haklı olarak hayat pahalılığından şikâyet eden biz dar gelirli
milyonlarca aile,
Bu pazar sabahı,
En az 5 çeşit ürün ile
kahvaltı yaparken,
Her 5 saniyede 1 çocuk
açlıktan öldü.
Biz, yaklaşık 30 dakika süren kahvaltımızı bitirdiğimizde,
Tamı tamına 360 çocuk aç
kaldığı için,
Yani yiyecek bir şey
bulamadıkları için öl-dü!!!
Evet,
Dünyada,
Her 5
saniyede 1 çocuk açlıktan ölüyor!
Üzüldünüz, çok üzüldünüz!
Kiminiz, bazı ihtiyaçlarını
karşılayamadığı halde daha önce hayır işi yapan STK’lara maddi yardımlarda da
bulundu. Allah kabul buyursun.
Ama siz, “Benelimden geleni fazlasıyla yaptım, dahane
yapabilirim ki?” diyemezsiniz.
Bu dünyada hiçbirimiz sorumluluktan kurtulamayız.
Tabi ki size, aç çocukların öldüğü ülkelere elinizde
tencere-tabak ile gidin demiyorum. Size, bu çocukların açlıktan ölmelerine
sebep olan emperyalist devletlere karşı savaş açın
da demiyorum.
Ya ne diyorum?
Unutmayın, diyorum.
Unutmayın ki siz bu dünyada
Allah’ın halifelerisiniz, yani Allah cc sizi bu dünyada kendisine halife seçti.
Halifelik, ikincil olmaktır:
“İlk” Allah!
İkincil olan halife, “İlk” olan Allah’ın yolundan yürüyendir. Yani ‘İlk’in yolunu takip edendir,
Yani “İlk” olan Alemlerin Rabbi nasıl merhametli
ise nasıl cömert/Cevad ise nasıl
Rezzak ise nasıl Kerim ise nasıl Ğaniy ise halifesi de O’na uyup (O’nun kadar değil, çünkü olunmaz, olunamaz) O’nun gibi davranmak zorundadır!
Bununla birlikte kimse size
varınızı-yoğunuzu alın açlıkla kıvrananlara gönderin de demiyor, ama keşke kimse size söylemeden bunu yapabilecek
yüreğe sahip olsaydınız diyorum. Siz-biz
bu yüreğe sahip olmuş olsaydık o çocukların en az yüzde 10’u hayatta olacaktı.
Ama hakkınızı yemiyoruz:
Elhamdülillah!
Türkiye, ekonomik gücü baz
alındığında son yıllarda muhtaç
ülkelere en çok yardım eden ülke olma şerefini taşıyor. Elbette bu yardım sizin
vergilerinizle, bağışlarınızla, fitre, zekât ve sair infaklarınızla oluyor. Hükumetin duyarlılığı sayesinde
vergileriniz büyük hayra dönüşüyor.
Demek ki yetmiyor. Yetmiyor
ki hâlâ her 5 saniyede 1 çocuk açlıktan telef oluyor.
Mesele, sen-ben meselesi
değil,
Mesele, ben çok verdim, siz
az verdiniz meselesi de değil.
Bu çocuklar açlıktan ölüyor
ve biz: Ne
yapalım? Biz üzerimize düşeni yaptık!Elimizden
bundan başka ne gelir? diyemeyiz. Bu çocukları bu hale getiren güçler,
bu çocukların bu halde kalmasını isteyen devletler, bu çocukların bu haline
aldırmayan milletler bizden ırak değiller.
İnsafsızdırlar,
vicdansızdırlar! Kendileri dışında kimseyi düşünmeyecek kadar bencil,
hissizdirler.
Olsunlar!
Açlıktan ölen çocukların
ülkelerini taşan etmeselerdi nasıl
yaşadıkları umurumuzda olmazdı.
Sömürdükleri ülkelerde, 5 saniyede 1 çocuğun açlıktan ölmesine
sebep olan devletlerin çocukları
tokluktan ölüyorlar. Obezite denilen meret yemekten, çok yemekten, çok çok
fazla yemekten meydana gelen bir hastalıktır.
Ama talan ettikleri
ülkelerin çocukları açlıktan ölüyor.
Başa dönüyorum:
Dünyada,
Her 5 saniyede,
1 çocuk,
Açlıktan ölüyor!
Siz ne derseniz deyin, ne
söylerseniz söyleyin, ne yaparsanız yapın!
Siz de bundan
sorulacaksınız!
Bu sabah kahvaltıdaki
israfımızdan,
Kalan gıdaları çöpe
atmaktan,
Ölçüsüz, hesapsız
davranmaktan dolayı hesap vereceğiz!
Ne kadar?
Nasıl?
Bilemem, lakin hesabın sorulduğu gün asla
kayırma olmayacak!