Ölümden gayri ne varsa ümittir!
Edebiyat dünyasının ünlü isimlerinden Behçet Necatigil "ya ümitsiniz ya da ümit sizsiniz; ya çaresizsiniz ya da çare sizsiniz." diyerek tarihe iz bırakan bir söz bırakmıştır.
Geri dönüşümü olmayan ölümden gayri ne varsa ümittir. Can çıkmayan beden ümitle dirilir. Ümidin bitmesi hayata yenik düşmektir. Yenilgiye doymayan pehlivan gibi olmak gerek. Zira devam edilirse muhakkak başarı kendini bulacaktır.
Hayat; hayalleri olmayan, geçmişten ders almayan, geleceğe yatırım yapmayan, anın kıymetini bilmeyip eline geçen fırsatlardan faydalanmayanlara gülmeyecektir.
Yükseklerde olan, başarı elde edenler elbette hayali ve ideali olanlardır. Hayali büyük olanlar adımlarını kocaman atarlar. Zira insan kendini neye hazır hissederse o da kendisini beklemektedir.
Zirvelere yılanlar sürünerek tırmanırken, kartallar ise uçup süzülerek gelir. Nereye gelindiği önemlidir. Lakin nasıl ve ne şekilde zirvede olunması, başarının kalıcı olmasına ve insanı tatmin etmesine bağlıdır.
Değişime, yenilenmeye, acı çekmeye, yeniden doğuşa hazır olmayan, zamanından ve malından fedakarlık yapmayan hedefine ulaşamaz. Başarının anahtarı, ömrün bereketi vermekledir. Acı yoksa kazanç yoktur. İmtihan ağır değilse başarı geçicidir.
Ömrü 70 yıla kadar çıkabilen kartalın hayat hikayesi eğer doğruysa oldukça manidardır. Uzun yaşamak için ciddi bir karar vermelidir. Zira zorlu bir mücadele kendisini beklemektedir. Hikayesi şu şekildedir;
40 yaşında avını kavradığı pençeleri sertleşmiş, gagası uzamış ve göğsüne doğru kıvrılmış, kanatları yaşlanmış ve ağırlaşmıştır. Artık bu kanatlar onu taşıyamaz durumdadır.
40 yaşında vereceği karar, onu hayata tekrar bağlayacak ve yaşaması için gerekli olan pençelerini, gagasını ve kanatlarını geri verecektir.
150 gün süren zorlu bir süreçte , bir dağın başına gidecek ve gagalarını sert bir şekilde kayaya vurarak gagasını kökünden söküp düşürecektir. Yeni çıkan gagasıyla pençelerini yerinden sökecek, kartlaşmış tüylerini de bu pençeleriyle yolacaktır.
Bir dağa çekilişinden tam 5 ay sonra, kartal 20 ya da daha fazla yıl yaşayacak kadar yaşamaya hazırdır. Artık hayata yeniden başlamak için çıktığı dağdan, zorlukların ardından yeniden doğuşun uçuşunu yapacaktır.
Dağlara inmek için çıkan kartal, hayat mücadelesine kaldığı yerden devam edecektir. Yükseklerde olmak onun fıtratındandır. Aşağılarda olursa aç kalacaktır. Kendisine konulan kanun budur. Uymazsa sonucu hüsrandır.
Hüsrana uğramamak ancak Cenneti bir hayat yaşamakla mümkündür. Bu da insanın iç dünyası ile barışık olmasıyla mümkündür. Kurallara uymak, görevlerin yerine getirmek, sınırları bilmek ve iç benini duymak huzuru sağlayacaktır.
Konulan kurallar medeniyetin hakim olduğu bir dünyada yaşama hakkı olan insanların canının, malının, namusunun, neslinin ve aklının korunması içindir.
Adaletin hakim olunmadığı, devamlı kendisine haksızlık yapıldığı kanaatinde olunduğu algısı insanları çatışmaya itecektir. Çatışma hali karşıdakini ön yargılı dinlemektir. Önyargının olduğu ortam iletişime kapalı alandır.
Cehennemi bir hayat yaşamak hiç de zor değildir. Geçmiş ile geleceği kıyaslayamamak, geldiği yeri görememek, geleceğe ve hayallere de gözlerini ve gönüllerini kapatmakladır.
Fırsatlar ve imkanlar dünyası her insana aynı olmayabilir. İnsanın beyaz doğması, siyahın ne demek olduğunu anlamamasına sebep olabilir. Bu durum beyazların siyahları görmemesi, hayallerinin olmamasındandır.
Washington Irving "Büyük insanları idealleri, sıradan insanların hevesleri vardır." der. Aklın yolu devamlı birdir. Büyük insanlar hedefleri olup, hedefi doğrultusunda hareket edenlerdir.
Yan gelerek yatan, yorulmayan, gayreti olmayan kömür olmaya, paslanmaya mahkumdur. Zira elmas yontulmadan kusursuz hale gelmez. İnsan da acı çekmeden olgunlaşmayacak, hayata daha emin adımlarla ilerleyemeyecektir.
Hasılı; ölümden gayri ne varsa hepsi teferruattır.