Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Temmuz 2023

Ölüm gerçek

Ölüm denen gerçekle yüzleşmeyen bir hayat yok. Er yâda geç yüzleşilen bu gerçekten ibret alınsa yaşanılan hayatlar bu kadar ibretlerle dolu olmazdı.

Merhum üstadım Mehmet Şevket Eygi’nin dünya hayatından, ukbaya göçüşünün dördüncü sene-i devriyesinde dostları ile mezarı başında buluştuk.

Nerede ise dün gibi diyeceğim ama aradan dört koca yıl geçmiş.

Zaman denen izafi kavram su gibi akıyor değerli dostlar. Farkında olsak da olmasak da her geçen bir saniye ömür denen hazineden biz farkında olmadan bir şeylerimizi alıp götürüyor.

Merhum üstadımın doktoru olmam hasebi ile kendisinden çok şey alma fırsatı bulmuşluğum var. Bizzat yaşayarak öğrettiği o kadar çok gerçeklik var ki, birkaç cümle de olsa bahsedeceğim.

Hal ve gidişi ile bizzat yaşayarak örnekti üstadım.

Mesleğimle ilgili sıklıkla tekrarladığı şu cümleleri pratik hayatımda hastalarıma uygulamaya çalışıyorum.

“Hekim güler yüzlü olmalı, müşfik olmalı, güven vermeli, hastası ile iletişimi çok iyi olmalı “derdi.

Doktorlukla hekimliğin farklılıklarından bahseder ve reçete memuru olmayın derdi. Kimyasal ilaçlara karşı olmasına rağmen bendenizin verdiği ilaçları kullanırdı.

Tedavisi için götürdüğümüz bir meslektaşımızın kendisi ile kurduğu olumsuz iletişimi örnekleyerek hastalarınızla böyle bir iletişim içine girmeyin derdi.

Ölüm ne kadar gerçek olursa olsun, onun soğuk yüzü, nefislerimize hep onu unutturarak hiç ölmeyecekmişiz gibi bizleri dünya için çalıştırır.

Hubbu dünya öyle bir şey ki, sadece ölümü unutturmaz aynı zamanda insana, deniz suyu içittirerek çatlatır patlatır hatta ölçü kaçmaya devam ederse rezil rüsva bile eder.

Değerli okurlarım ölüm gerçekliğinden ibret alanlardan olalım.

Hadisi şerifin ikinci cümlesini unutmadan ölçülü yaşamaya çalışalım.

Peygamber efendimiz (SAV) hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışın, yarın ölecekmiş gibi ukba için çalışın diyerek evrensel gerçekliğin manifestosunu aslında veriyor.

Zenginlik için kanaati, sevgi saygı için muhabbeti referans alıp haddini hududunu bilen mütevazı insanlar olarak yaşamaya çalışalım.

Alt beynimizin ilkel ve hayvani dürtülerini, üst beynimizin irfani ve rahmani düsturları ile dengeleyerek adam gibi adamdı dedirtecek bir yaşamı ve yaşlanmayı tercih edelim.

Uzun yâda kısa olan ömürlerimizin içine bırakacağımız iyi örneklerimiz olursa, ruhlar âleminde pişmanlıklarımız az olur.

Uzunca yaşadığı halde insanlığa bir zerre faydası olmamışlardan olmak yerine kısa ömrüne kürreler yerleştirenlerden olmanın yollarından gitmeye çalışalım.

**

Ahirete irtihal eyleyen menzil cemaatinin manevi önderi Seyyid Abdulbaki El Hüseyniye Rabbim rahmeti ile muamele eylesin. Ümmetin birliği için çalışan devlet ve millet düşmanlarına karşı birlik hamurumuzu pekiştiren Gavs-ı Sani Abdulbaki Efendi hazretleri, yüzbinlerce Müslüman tarafından tekbirlerle tehlillerle Menzil’de dün ebedi istirahatgahına defnedildi.

Soysuz medyanın bazı soysuzlarının dünkü cenaze merasimi için sarf ettikleri soysuz cümlelerden de anlaşılıyor ki, merhum üstadımızın irtihali milletimiz için yeri zor doldurulacak bir kayıp.

Tıpkı yakın geçmişte dünya hayatından ukbaya uğurladığımız diğer üstazlarımız gibi.

Değerli okurlarım, dünya fani ölüm ani.

Bu gerçekliği tüm hücrelerimize nakşederek yaşayanlardan olalım.

Olalım ki, hubbu dünya bizi yutmasın.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.