Ölüm dirilmektir
Günlerden Cuma...Bir yanımız neşe, bir yanımız buruk. Hayatın bize biçtiği rolü en iyi şekilde oynamanın telaşı içindeyiz. Neşemiz; neredeyse 20 yıla yakındır aynı gazetelerde gündemin peşinde koştuğumuz Ahmet Zeki Gayberi’nin mahdumu Taha Fehmi’nin düğün merasimi var. Burukluğumuz ise; Salı gününden beri yoğun bakımda olan Hasene annenin ciddiyetini koruyan durumu. Hasene anne kim?.. Gönüldaşımız, yoldaşımız, Genel Yayın Yönetmenimiz Ali Adakoğlu’nun biricik anacığı.
80 yıllık çile dolu hayatının son
deminde beynine atan pıhtıdan dolayı operasyon geçiren Hasene anne dünya ile ukba arasında nefeslenirken, sevdiklerinin
yanında biraz daha kalabilme mücadelesini veriyor.
Cum’a vaktinde...
Dua saatinde...
Eller semada...
Gönüllerniyazda...
Hasene annenin sevenleri her şeye
Kâdir’e teslim olmuş bir vaziyette umuda hicret ediyor. Herkes birbirini teskin
ediyor...Kritik 72 saat eşiği aşılıyor...“Her
şeye hazırlıklı olun” denildiğinde “sekeratü’l-mevt”
anları, ayrılık ateşi yüreklere kor gibi düşüyor.
“Mucizeler,
umutlar tükendiği zaman belirir” misali bekleniyor...
*
Gün akşam oluyor... Müjdeli komutan
Fatih’in ordusuyla gedik açtığı Topkapı Surları’nın içinde dostlar meclisi
toplanıyor. Bir vuslat anına şahitlik ediyor. Bir tarafta Taha Fehmi, diğer
tarafta Kevser hanımefendi iyi günde kötü günde birbirlerinin yanında olmaya “evet” diyerek kutlu bir yola giriyor.
Ay ışığı surların üzerine vururken,
merasime katılanlar bu mutlu anı paylaşırken Ali Adakoğlu bir kara haber paylaşıyor: “Annemi kaybettik.”
“İnnâlillâhi ve innâileyhirâciûn...”
Ana; dünyayı güzelleştiren, zorlukları
kolaylaştıran, yemeyip yediren, giymeyip giydiren, dahası ayaklarının altı
öpülesi olandır.Çocuk ise anasının öldüğü gün öksüz kalandır.Öksüzlükise alışılması
zor, ağır bir imtihandır...
*
“İyi
dost; iyi günde çağrıldığında, kötü günde çağrılmadan gelendir” şiarı
gereği Adakoğlu ailesinin acısını paylaşmak, Hasane anneye son görevimizi
yapmak için İstanbul’dan Balıkesir’in Dursunbey ilçesine yol alıyoruz.
Dursunbey Çarşı Cami’nin şadırvanında
abdest alanlar, minaresinin gölgesinde cem olanlar mâtem havası soluyor. Okunan Fatihalar,
Yasinler caddelere, sokaklara semâya yayılıyor.
İkindi vakti!..
Dua vakti!..
Ayrılık vakti...
Sevenin sevdiklerinden ayrılıp, Sevenine
kavuşma vakti!..
Okunan ezanla birlikte Merkez Cami’nden
arşa yükselen selânın arkasından okunan ezana iştirak edenlerin üzerine rahmet
dökülüyor. Musallada Hasene anne “Her
nefis ölümü tadacaktır” ayetinin canlı örneği olarak cemaate ders veriyor.
Ayrılığı kor gibi ocaklarına düşen Adakoğlu
ailesi omuz omuza saf tuttuğu cemaatle birlikte Hasene anneyle helalleşip, “iyi bilirdik” şehadeti ile tabuta omuz
verip, en sevdiklerini toprağa veriyor.
Ağabey Yılmazve Ali Adakoğlu öksüz
kalmanın gözyaşları içinde annelerini türâbla buluştururken, bir kenarda baba Ahmet Adakoğlu sevincini, acısını,
hüznünü, sırrını, dahası ömrünü paylaştığı yol arkadaşını kaybetmenin yalnızlığını yaşıyor.
*
“Hüve’l-bâkî”
başlıklı binlerce mezar taşlarının arasına dökülen hazan yaprakları Hasene anne
ile birlikte toprağa düşüyor. Ardından hüzünle yoğrulmuş gözyaşları katre katre
ıslatıyor; sevgiyle yoğrulmuş, hasrete bulanmış, acıyla harlanmış bedenleri...
Bir daha yaşanmayacak hâtıralar canlanıyor; vuslatın sessizliğinde... Bir can
öldüğünde bir insan ölmez sadece... Hayatın anlamı, mutluluk, hayaller ölür...
Dahası karşılıksız sevenin, çehrendeki tebessümün, sarılarak huzura erdiğin
koskoca yürek ölür. Ölüm öyle acı, öyle soğuk bir mevsim ki; onda ancak âşıklar
dirilir. Ölüm dirilmektir; hayatın inanan ve sâlih ameller işleyenler dışında
hiç kimsenin kazanamadığı bir oyun olduğuna iman edilmişse eğer...
*
Hayat ne menem bir
şey?.. Bir tarafta vuslat, bir tarafta mâtem diğer bir tarafta ise duyguların
coştuğu “Suçıktı Şiir Akşamları”.
Dursuybey’de23’üncüsü düzenlenen ve 7 ülkeden 20 şairin iştirak ettiği
etkinlikte sevince, hüznü dahası hayata dair dizeler ayaza rağmen gönülleri
ısıtıyor. Gün geceye evrilirken yola revân oluyoruz, dünyanın “iki kapılı bir han”dan ibaret olduğunu
olduğunu unutmadan.
Hasene anneye rahmet, geride kalanlarına sabr-ı cemil
niyazıyla...