Okullar açıldı, kitaplar da hakikatlere açılır mı?
Kafalarda kayıtlı kötü anılardan, kötü arşivlerden kirli ambar ve depolardan çok daha iğrenç ve pis olanı kitap yapraklarına istiflenmiş doğru olmayan ve hatası çok bilgilerdir. Bir milletin müfredatı inadına hakikatlerden yana ise ve tarih gerçeklerin elinden sımsıkı tutmuş ise o millet düşse de; sağlam bir şekilde yeniden ayağa kalkar. Okullar hakikat dolu kitapları ile sağlam bilgiler peşinde milletleri oluşturmalıdır.
Basılı
her kitap gerçekleri yazmalıdır, okuyanın hukuku muhafaza edilmelidir. Okul
kitapları öyle doğru ve öyle temiz olmalıdır ki çocukların aklı istismar
edilmesin ve beyinleri çürük bilgilere hamallık etmesin…
Hayâsız ve onursuz yalan dolu bilgiler ve faili meçhul hadiseler akılları
sersemleştirmesin... Eserler, sanatkârlı anlatıldığın de eksiksiz olur. Ne
hikmetse; kâinatın ustasına sıra gelindiğinde okul kitapları kör ve dilsiz oluyor.
Bilim sadece esere önem vermez, sanatkârını da görmesi en büyük vazifesidir…
Okul
kitaplarının herhangi bir sayfasını açtığınızda karşılaştığınız şeyler sizi şok
etmeyecek, okuduklarınız ise bir eksikliğinizi tamamlayacak kıymette olmalıdır.
İçinde sadece bir yalan bulunan kitapların bilgileri, çocukların kafasında asla
maya tutmaz, aydınlık insan haline dönüştürmez, o yalan hakikatlere de gölge
düşürür. Yenileyecek olursak: kitaplarda, sanatkârsız sanat olmayacağı,
kâinatta en ince hesaplarla kurulmuş olan nizamın arkasında İlah’ı ve sonsuz
bir kudretin var olduğu öğretilmelidir. Ayrıca
kâinatın işleyişinde bile bir ahlak ve edebin var olduğunu öğrenen çocuklarımız
hem kendilerine hayırlı olur hem de ailelerine ve de vatana – millete de...
Okul ve kitaplar, ibret verecek tarihi doğru dürüst
anlatmıyor, matematik, fizik ve astronomiye hayran bırakmıyor, sanata ilgi
arttırmıyor, öğrenmenin de tüm markalar ve zevklerden çok daha üstün olduğunu
hissettirmiyor, öğretmiyor ise çocuklarımız yarınlara eksik ulaşacaklardır. Çocuklarımızı, okullara, dizilerdeki
ölçüsüz ayarsız öğrenciler gibi sadece öylesine takılmak ve azgın ergenliği
serbest bırakmak için gitme düşüncesinden acilen kurtarmalıyız. Üniversite
hedef olduğu gibi ahlaklı ve hain olmayan bir insan olmakta hedefte olmalıdır.
Okullarda görülen tüm derslerin önünde sancağı taşıyan şey
daima ahlak ve vatanseverlik olmalıdır. Darvin ve tüm sapık fikirler, ispatlar
ile yerlere çarpılmıyor, bilime ve öğrenmeye ilgi arttırılmıyor ve de öğreten
öğretmen ve hocaya karşı ahlaklı ve saygılı davranma sağlanmıyor ise çocuklar
ahlak ve bilgi ile değil şerlerle donatılmış demektir. Yeri gelmişken
söylemekte fayda var: Eskiden okullarda
dayakla düzen sağlanmaya çalışılırdı, öğrenci saygısız tavır sergilemekten
çekinirdi. Şimdi dayak yok ama öğrenci
ölçüsüz tavırlarıyla, saygısızca ifadeleriyle öğretmenlerini evire çevire
dövüyor... Üç yıl liselerde girdiğim derslerde hem öğretmenlik deneyimi hem
de şimdiki nesillerin öğretmen ve okul idaresi karşısında ne kadar ölçüsüz bir
rahatlık içinde olduklarını müşahede ettim. Bizler okula gittiğimiz dönemlerde ailelerimiz sıkı sıkıya tembihlerdi:
Sakın öğretmenlere saygısız davranmayın ve kimseye ilişmeyin diye. Evet,
eskiden dayak yemiş öğrenciler öğretmen oldu ve şimdide edep fakiri öğrencilerinden
saygısızlık dayağı yiyorlar...
Evet, okullar açıldı ama kitaplar kapılarını yapraklarını
yalnız ve yalnızca hakikatlere açacak mıdır?
Okullar açıldı fakat kitaplar karanlık bilgilerden, failsiz
fiil anlatımından vazgeçecek midir?
Okullar açıldı; satırlarda yerleşmiş tertemiz bilgiler,
öğretmenin tertemiz öğretme arzusu ile senkronize olup, çocukların beyinlerine
sağlıklı bir şekilde iniş yapacak mıdır?
Mesela çok isterim: Kahraman reisimiz Erdoğan’ın, yaptığı
muhteşem projelerle yıldızlı pekiyi almıştır. İnşallah müfredat ve okul kitaplarıyla da tarihe geçecek büyük bir
kararlılık ve emek sergiler ve bu emeği de karnesinin en iyi notu olur.
Evet, kitaplarımız kitap gibi; eğitimimiz de gerçek eğitim olmalıdır…
Düşen yaprakların yerini alan yapraklar var ama aklı vicdanı ahlakı yitirilmiş gençlerin yerini alacak hiçbir şey yoktur! İşte bu kayıpların yaşanmaması ve çocuklarımızın sağlıklı bireyler olması için kitaplar insanı insan eden, yaradılış gayesini öğreten ve ilme teknolojiye ilgiyi artırıcı bilgilerle dolu olmalıdır, ayrıca öğretmenin öğretmekte ki azmi, hiç bitmeyen heyecanı olması da çok önemlidir…