Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Eylül 2021

Okullar açıldı, kitaplar da hakikatlere açılır mı?

Kafalarda kayıtlı kötü anılardan, kötü arşivlerden kirli ambar ve depolardan çok daha iğrenç ve pis olanı kitap yapraklarına istiflenmiş doğru olmayan ve hatası çok bilgilerdir. Bir milletin müfredatı inadına hakikatlerden yana ise ve tarih gerçeklerin elinden sımsıkı tutmuş ise o millet düşse de; sağlam bir şekilde yeniden ayağa kalkar. Okullar hakikat dolu kitapları ile sağlam bilgiler peşinde milletleri oluşturmalıdır.

Basılı her kitap gerçekleri yazmalıdır, okuyanın hukuku muhafaza edilmelidir. Okul kitapları öyle doğru ve öyle temiz olmalıdır ki çocukların aklı istismar edilmesin ve beyinleri çürük bilgilere hamallık etmesin… Hayâsız ve onursuz yalan dolu bilgiler ve faili meçhul hadiseler akılları sersemleştirmesin... Eserler, sanatkârlı anlatıldığın de eksiksiz olur. Ne hikmetse; kâinatın ustasına sıra gelindiğinde okul kitapları kör ve dilsiz oluyor. Bilim sadece esere önem vermez, sanatkârını da görmesi en büyük vazifesidir…

Okul kitaplarının herhangi bir sayfasını açtığınızda karşılaştığınız şeyler sizi şok etmeyecek, okuduklarınız ise bir eksikliğinizi tamamlayacak kıymette olmalıdır. İçinde sadece bir yalan bulunan kitapların bilgileri, çocukların kafasında asla maya tutmaz, aydınlık insan haline dönüştürmez, o yalan hakikatlere de gölge düşürür. Yenileyecek olursak: kitaplarda, sanatkârsız sanat olmayacağı, kâinatta en ince hesaplarla kurulmuş olan nizamın arkasında İlah’ı ve sonsuz bir kudretin var olduğu öğretilmelidir. Ayrıca kâinatın işleyişinde bile bir ahlak ve edebin var olduğunu öğrenen çocuklarımız hem kendilerine hayırlı olur hem de ailelerine ve de vatana – millete de...

Okul ve kitaplar, ibret verecek tarihi doğru dürüst anlatmıyor, matematik, fizik ve astronomiye hayran bırakmıyor, sanata ilgi arttırmıyor, öğrenmenin de tüm markalar ve zevklerden çok daha üstün olduğunu hissettirmiyor, öğretmiyor ise çocuklarımız yarınlara eksik ulaşacaklardır. Çocuklarımızı, okullara, dizilerdeki ölçüsüz ayarsız öğrenciler gibi sadece öylesine takılmak ve azgın ergenliği serbest bırakmak için gitme düşüncesinden acilen kurtarmalıyız. Üniversite hedef olduğu gibi ahlaklı ve hain olmayan bir insan olmakta hedefte olmalıdır.

Okullarda görülen tüm derslerin önünde sancağı taşıyan şey daima ahlak ve vatanseverlik olmalıdır. Darvin ve tüm sapık fikirler, ispatlar ile yerlere çarpılmıyor, bilime ve öğrenmeye ilgi arttırılmıyor ve de öğreten öğretmen ve hocaya karşı ahlaklı ve saygılı davranma sağlanmıyor ise çocuklar ahlak ve bilgi ile değil şerlerle donatılmış demektir. Yeri gelmişken söylemekte fayda var: Eskiden okullarda dayakla düzen sağlanmaya çalışılırdı, öğrenci saygısız tavır sergilemekten çekinirdi. Şimdi dayak yok ama öğrenci ölçüsüz tavırlarıyla, saygısızca ifadeleriyle öğretmenlerini evire çevire dövüyor... Üç yıl liselerde girdiğim derslerde hem öğretmenlik deneyimi hem de şimdiki nesillerin öğretmen ve okul idaresi karşısında ne kadar ölçüsüz bir rahatlık içinde olduklarını müşahede ettim. Bizler okula gittiğimiz dönemlerde ailelerimiz sıkı sıkıya tembihlerdi: Sakın öğretmenlere saygısız davranmayın ve kimseye ilişmeyin diye. Evet, eskiden dayak yemiş öğrenciler öğretmen oldu ve şimdide edep fakiri öğrencilerinden saygısızlık dayağı yiyorlar...

Evet, okullar açıldı ama kitaplar kapılarını yapraklarını yalnız ve yalnızca hakikatlere açacak mıdır?

Okullar açıldı fakat kitaplar karanlık bilgilerden, failsiz fiil anlatımından vazgeçecek midir?

Okullar açıldı; satırlarda yerleşmiş tertemiz bilgiler, öğretmenin tertemiz öğretme arzusu ile senkronize olup, çocukların beyinlerine sağlıklı bir şekilde iniş yapacak mıdır?

Mesela çok isterim: Kahraman reisimiz Erdoğan’ın, yaptığı muhteşem projelerle yıldızlı pekiyi almıştır. İnşallah müfredat ve okul kitaplarıyla da tarihe geçecek büyük bir kararlılık ve emek sergiler ve bu emeği de karnesinin en iyi notu olur. Evet, kitaplarımız kitap gibi; eğitimimiz de gerçek eğitim olmalıdır…

Düşen yaprakların yerini alan yapraklar var ama aklı vicdanı ahlakı yitirilmiş gençlerin yerini alacak hiçbir şey yoktur! İşte bu kayıpların yaşanmaması ve çocuklarımızın sağlıklı bireyler olması için kitaplar insanı insan eden, yaradılış gayesini öğreten ve ilme teknolojiye ilgiyi artırıcı bilgilerle dolu olmalıdır, ayrıca öğretmenin öğretmekte ki azmi, hiç bitmeyen heyecanı olması da çok önemlidir…