Dolar (USD)
35.14
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Eylül 2023

​Okul yöneticiliği konusunda bir öneri

Bundan sekiz yıl kadar evvel okul yöneticileri mülakatla seçiliyordu. Mülakatın nasıl ve ne şekilde yapıldığını tahmin etmek güç değil. Bugün ilaveten EKYS denilen Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme Sınavı eklendi.

Öğretmenlerin arasından seçilen ve şartları uyan kişilerin bir devlet okuluna müdür olarak atanma süreci işte bu kadar sade ve kolay oluyor. Oysa okul yönetimi başlı başına uzmanlık gerektiren bambaşka ve önemli bir alan.

Hal böyle olunca, herhangi bir okula idareci olan öğretmenlerden birçoğunun eğitim meselesini, katı disiplinden, öğretmen ve öğrenci nöbetinden, kılık kıyafet bekçiliğinden, günü kurtaran göstermelik etkinliklerden, törenlerden ve sıkı sıkıya Kemalist ilkelere bağlılıktan ibaret saymaları gibi bir durumla karşı karşıya kalıyoruz.

Bugün size bu konuda sadece iki ülkeden örnek vermek istiyorum. Belki bu sayede bizde de farklı bir yol ve yöntem denenebilir.

İlk örnek Almanya’dan. Burada eyaletler arası bazı farklı uygulamalar var ancak ben size Bavyera Eyaleti’ndeki uygulamayı yazacağım.

Burada 2009-2010 eğitim öğretim yılından itibaren okul müdürlüğüne başvurabilmek için iki yıl süren bir kursu tamamlamış olmak gerekiyor. Yine bu eyalette okul türüne göre bazı okul müdürleri göreve başladıktan sonra iki haftalık bir seminer ile formal bir hazırlık eğitimi almaktadır.

Bazı eyaletlerde okul müdürlüğüne başvuru yapmadan önce konuyla ilgili eğitim almış olma şartı aranmaktadır.

Aşağı Saksonya Eyaleti’nde ise okul müdürünün geliştirmesi gereken niteliklere ilişkin dört alanda modüler bir eğitim programı belirlenmiştir. Programı aşamalı olarak bir yılda tamamlanmak zorundadırlar.

Programdaki modüllerin içeriğinden bahsedeyim; Öğretmenlikten müdürlüğe rol değişimi; bir meslek olarak okul yöneticiliği. Okulda kalite gelişimi kavramı ve kalite geliştirme araçları. Personel yönetimi ve personel geliştirme. Okul ve çevre arasında ilişkilerin geliştirilmesi.

Gelelim İngiltere’ye;

İngiltere’de okul müdürü olmak isteyenlere mesleki becerileri kazandırmak amacıyla NPQH (Okul Yöneticiliği İçin Ulusal Mesleki Yeterlik) programı uygulanır. Bu programla okul müdürü olmak isteyen öğretmenlere okul geliştirmeye dayalı, uygulamalı ve mesleki bir eğitim sunulması hedeflenmektedir.

Bu programa katılan adaylar kendilerinin mevcut liderlik stillerini incelerler, okul yöneticiliğinin gerektirdikleri ve okul yöneticisi olmanın getirdiği zorlukları öğrenirler ve aldıkları eğitimle okul yöneticisi olmadan önce, eğer gerekiyorsa, liderlik stillerinde değişiklikler yapma şansını yakalarlar.

NPQH kapsamında ele alınan okul yöneticiliğiyle ilgili beş kritik konu şunlardır;

Geleceği şekillendirme. Eğitim-öğretime liderlik etme. Kendini geliştirme ve grupla çalışma. Yönetim ve organizasyon. Hesap verme zorunluluğu. Toplumu güçlendirme.

NPQH bir bakıma programa katılan adaylara müdürlüğe atanmadan önce, adayların ihtiyaç duyacakları bilgi birikimi ve tecrübeyle donanmalarını sağlayan bir seminer programıdır.

Kısacası bu ülkede müdür olabilmek için öncelikle okul geliştirme ve stratejik liderlik, insan kaynakları yönetimi, finansal yönetim ve insan kaynaklarını geliştirme gibi alanlarda belirli saatlerde seminerlerden geçmeniz gerekiyor.

Tamam, bu ülkeleri olduğu gibi taklit edelim demiyorum, ancak bu ülkelerdeki yönetici atama uygulaması bizden çok ama çok farklı değil mi?

Mülakat esaslı yani torpille müdür atamak yerine neden biz de adaylarımızı ciddi seminerlerden geçirmiyor ve onları eğitmiyoruz? Hem bu sayede okullarda kalite artmaz mı? Ne dersiniz?