Okul yöneticiliği konusunda bir öneri
Bundan sekiz yıl kadar evvel okul yöneticileri mülakatla seçiliyordu. Mülakatın nasıl ve ne şekilde yapıldığını tahmin etmek güç değil. Bugün ilaveten EKYS denilen Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme Sınavı eklendi.
Öğretmenlerin arasından seçilen ve şartları uyan kişilerin
bir devlet okuluna müdür olarak atanma süreci işte bu kadar sade ve kolay
oluyor. Oysa okul yönetimi başlı başına uzmanlık gerektiren bambaşka ve önemli
bir alan.
Hal böyle olunca,
herhangi bir okula idareci olan öğretmenlerden birçoğunun eğitim meselesini,
katı disiplinden, öğretmen ve öğrenci nöbetinden, kılık kıyafet bekçiliğinden,
günü kurtaran göstermelik etkinliklerden, törenlerden ve sıkı sıkıya Kemalist
ilkelere bağlılıktan ibaret saymaları gibi bir durumla karşı karşıya kalıyoruz.
Bugün size bu konuda sadece iki ülkeden örnek vermek
istiyorum. Belki bu sayede bizde de farklı bir yol ve yöntem denenebilir.
İlk örnek Almanya’dan.
Burada eyaletler arası bazı farklı uygulamalar var ancak ben size Bavyera Eyaleti’ndeki uygulamayı
yazacağım.
Burada 2009-2010
eğitim öğretim yılından itibaren okul müdürlüğüne başvurabilmek için iki yıl
süren bir kursu tamamlamış olmak gerekiyor. Yine bu eyalette okul türüne
göre bazı okul müdürleri göreve başladıktan sonra iki haftalık bir seminer ile
formal bir hazırlık eğitimi almaktadır.
Bazı eyaletlerde okul müdürlüğüne başvuru yapmadan önce
konuyla ilgili eğitim almış olma şartı aranmaktadır.
Aşağı Saksonya
Eyaleti’nde ise okul müdürünün geliştirmesi gereken niteliklere ilişkin dört
alanda modüler bir eğitim programı belirlenmiştir. Programı aşamalı olarak bir
yılda tamamlanmak zorundadırlar.
Programdaki modüllerin içeriğinden bahsedeyim; Öğretmenlikten müdürlüğe rol değişimi; bir
meslek olarak okul yöneticiliği. Okulda
kalite gelişimi kavramı ve kalite geliştirme araçları. Personel yönetimi ve
personel geliştirme. Okul ve çevre arasında ilişkilerin geliştirilmesi.
Gelelim İngiltere’ye;
İngiltere’de okul müdürü olmak isteyenlere mesleki
becerileri kazandırmak amacıyla NPQH
(Okul Yöneticiliği İçin Ulusal Mesleki Yeterlik) programı uygulanır. Bu
programla okul müdürü olmak isteyen öğretmenlere okul geliştirmeye dayalı,
uygulamalı ve mesleki bir eğitim sunulması hedeflenmektedir.
Bu programa katılan
adaylar kendilerinin mevcut liderlik stillerini incelerler, okul
yöneticiliğinin gerektirdikleri ve okul yöneticisi olmanın getirdiği zorlukları
öğrenirler ve aldıkları eğitimle okul yöneticisi olmadan önce, eğer
gerekiyorsa, liderlik stillerinde değişiklikler yapma şansını yakalarlar.
NPQH kapsamında ele alınan okul yöneticiliğiyle ilgili beş kritik
konu şunlardır;
Geleceği
şekillendirme. Eğitim-öğretime liderlik etme. Kendini geliştirme ve grupla
çalışma. Yönetim ve organizasyon. Hesap verme zorunluluğu. Toplumu güçlendirme.
NPQH bir bakıma programa katılan adaylara müdürlüğe
atanmadan önce, adayların ihtiyaç duyacakları bilgi birikimi ve tecrübeyle
donanmalarını sağlayan bir seminer programıdır.
Kısacası bu ülkede
müdür olabilmek için öncelikle okul geliştirme ve stratejik liderlik, insan
kaynakları yönetimi, finansal yönetim ve insan kaynaklarını geliştirme gibi
alanlarda belirli saatlerde seminerlerden geçmeniz gerekiyor.
Tamam, bu ülkeleri olduğu gibi taklit edelim demiyorum,
ancak bu ülkelerdeki yönetici atama uygulaması bizden çok ama çok farklı değil
mi?
Mülakat esaslı yani
torpille müdür atamak yerine neden biz de adaylarımızı ciddi seminerlerden
geçirmiyor ve onları eğitmiyoruz? Hem bu sayede okullarda kalite artmaz mı?
Ne dersiniz?