Öğretmenler nezdinde merak edilenler…
Göreve geldiği günden beri ısrarla okulları açmaktan yana duruş sergileyen ve bu yönde demeçler veren Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in bu denli net olan açıklamalarına rağmen kamuoyunda, özellikle de eğitimciler arasında okulların açılması ile ilgili tartışmalar dur durak bilmiyor. İzleyici ve gözlemci kimliğim ile tartışmayı sosyal medya gruplarında yakından takip etmeye, fikirleri öğrenmeye/algılamaya çalışıyorum. Kamuoyunun görüşünü bilmiyorum, nabzını yoklamadım ama eğitimcilerin beyan ettikleri görüşlerden anladığım şu ki bazı konularda halen kafaları karışık. Ve bu karışık konularda MEB'den net açıklama bekliyorlar.
Zamanı geldiğinde resmi yazı ile açıklama yapılıp netlik kazanılacak konular olmasına karşın pandemi gibi olağanüstü bir dönemde olmamız nedeni ile biraz erkenden öğrenmek istemelerini belki de anlayışla karşılamak gerekir. Merak ettikleri konular şunlar:
- Okullar haftanın 5 günü tamamen yüz yüze mi açılacak yoksa Ziya Selçuk döneminde olduğu gibi birkaç gün okulda yüz yüze eğitim birkaç gün de online, uzaktan eğitim şeklinde mi dersler verilecek? Bu konu en çok tartışılan konulardan biri. (Bana kalırsa Sayın Mahmut Özer’in açıklamaları gayet net. Ama nedense hâla bu konu sosyal medya gruplarında tartışılmaya devam ediliyor)
- Aşı karşıtı olan öğretmenler, aşı olmayan/olamayan öğrenciler var ise, okullar bunlar için de açık olacak mı? Bunlar için kapalı olma durumu söz konusu olacak ise, yani istisna tutulacaklar ise, bu kararı suiistimal edenler olabilir düşüncesi de hakim. Bu nedenle Bakanlık bu yönde de net bir açıklama yapmalıdır, diyen eğitimciler var. Hatta aşı olmayan öğretmenlerin haftada bir PCR testi yaptıracağı MEB tarafından zorunlu kılınacak diye algı oluşturmaya da çalışıldığını bir köşeye not edelim. MEB bu algıyı kırmalı…
- Eğitim gün boyu mu devam edecek? Yani 40 dakika ders, 10 dakika teneffüs şeklinde mi olacak? Yoksa 30 dakika ders 10 dakika teneffüs şeklinde olup dersler daha mı erken bitirilecek? Eğer yarım günde dersler bitirilecek ise, öğretmenler gün boyu okullarda kalıp ertesi günkü derslerin hazırlık ve planlamasını mı yapacak yoksa bu planlamayı evde yapmak üzere eve mi gidecek?
- Okul, öğrenciler için zorunlu mu olacak veli isteğine bağlı mı olacak? Öğretmenlerin büyük çoğunluğunun görüşü şu ki; ısrarla okulu açmakta duruş sergileyen Bakanlığın, okulu, öğrenciler için zorunlu hale getirmesi eğitimin verimliliği açısından daha doğru olacağı yönünde. Öğrencilerin, önceki dönemde olduğu gibi belli bir devamsızlık hakkının bulunması ve bunu aşanların sınıf tekrarına bırakılacağı, bu kararın esnetilmemesi gerektiğini düşünüyorlar. Aksi halde sınıflarda, derslerini anlatırken iyi bir dinleyici bulamayacakları, derslerini istimal eden öğrenciler olacağı kanaatindeler.
- Öğle arası olacak mı? Yani okullarda kantinler, yemekhaneler işletilecek mi? Öğretmenler veya öğrenciler beslenmesi nasıl olacak? Kantin ve denetimlerin denetimi için öğretmenler mi görevlendirilecek yoksa sağlık kuruluşlarından teknik ekipler mi talep edilecek?
- Sınıflar seyreltilecek, yeni şubeler açılacak mı; öğretmenler kalabalık normal dönemde olduğu gibi eski sınıflarında mı ders verecek? Sınıflarda oturma düzeni nasıl olacak? Her sıraya en fazla iki kişi oturacak şeklinde mi olacak yoksa pandemiden bağımsız, eski dönemde olduğu gibi oturma düzeni mi sağlanacak?
- Okulların bir iki hafta açık kalacağı ve sonrasında bir sebeple kapatılacağını düşünen öğretmenler de var. Geçen sene bu yönde yaşanan bir tecrübe ne yazık ki öğretmenlerde farklı bir algı oluşmasına neden oldu. Bu nedenle bu sene de benzer bir şey yaşanacağını düşünenler var. Sayın Özer okulları açmakta ısrarcı olduğu kadar, şayet okullar açılacak ise, okulların açık kalmasında da, yani sürdürülebilir olmasında da en az o kadar ısrarcı olmalı ve çevreden gelecek her türlü baskıya karşı dik durmalı diyen, bu yönde fikir beyan eden öğretmenler de var. En azından ben şu an için Bakan Bey’den bu yönde bir dik duruş sergileyeceğini şu ana kadar yaptığı açıklamalardan rahatlıkla okuyabiliyorum.
Okulların açılacağı nedeni ile heyecanlanan öğretmenler olduğunu söylemek mümkün. İlk atama gibi yeniden göreve başlayacakları bir hisse kavuşan, mesleğini icra etmek üzere heyecanlanan öğretmenler var. Bakanlık nezdinde de bir heyecan olduğunu söylemek mümkün. Bakalım bizi nasıl bir eğitim dönemi bekleyecek?