Öğretmenin değeri!
Öğretmen çalışmıyor.
Öğretmen çok maaş alıyor.
Öğretmen çocuğuma bir şey öğretmiyor.
Öğretmenin tatili çok.
Öğretmen çocuğumun psikolojisini bozdu.
Öğretmen, öğretmen, öğretmen…
Elimize geçen her fırsatta öğretmenlere etmediğimiz lafı bırakmadık. Ders anlatışından tutunda, sınıfta ki konuşmalarına varıncaya kadar onların her şeyini eleştirdik. Öğrencinin başarısızlığını dahi öğretmenlere yıktık. Bazılarımız bunlarla da yetinmeyerek öğretmenlere psikolojik baskı bile yaptı. Hatta bazı şuursuzlar işi öğretmene fiziki müdahaleye etmeye kadar götürdü.
Öğretmenlere çok ayıp ettik çok…
Etme bulma dünyası demişler.
Virüs tedbirlerinden dolayı tekrardan uzaktan eğitim sistemine geçtik. Çocuklara da belli saatler haricinde dışarıya çıkma yasağı kondu. Evde bol bol çocuklarınızla vakit geçireceksiniz. Çocuğunuzun eğitim durumunu yakından takip edeceksiniz. Yani artık “Benim çocuğum çok zeki ama öğretmen anlatamıyor!” gibi öğretmeni zan altında bırakacak bahaneler ardına sığınamayacaksınız. Çocuğunuzun derse karşı ilgisini ve durumunu kendiniz görecek ve takip edeceksiniz.
Ve en önemlisi de…
Yemek masanızın üzerinde sanatsal faaliyetler başladığında,
Evinizin duvarlarında kocaman yazılar belirdiğinde,
Salonunuz futbol sahasına döndüğünde,
Banyonuzda ufak çaplı bir yüzme havuzu oluştuğunda,
Evin prizlerinin zevk için söküldüğünü gördüğünüzde,
Çeşmeler kırıldığında, tepkiniz hiç de okullara geldiğinizde öğretmenlere söylediğiniz gibi “Çocuktur yapar!” şeklinde olmayacak. Kullandığınız bu savunma sistemi kendi evinizde işe yaramayacak. Bunun gibi daha yazmadığım ve evin içerisinde meydana gelecek birçok olayda çocuğunuza demedik lafı bırakmayacaksınız. İşte o an geldiğinde “Allah’ım neydi günahım!” diyerek sınıfta sizin çocuğunuzla birlikte bazen yirmi bazen kırk kişiye ders vermeye çalışan öğretmeni anlayacaksınız. Ve yüz yüze eğitimin başlaması için bol bol dua edeceksiniz.
Maske, mesafe ve temizliğine dikkat etmeyen bazı kendini bilmezler yüzünden tekrardan uzaktan eğitime geçmiş bulunmaktayız. Oysa bazı kademelerde yüz yüze eğitim başlamış, diğer kademelerde de yüz yüze eğitimin başlaması için günleri bile saymaya başlamıştık. Fakat vaka sayılarında ki artış, birçok alanda olduğu gibi okullarla ilgili kısıtlamaların gelmesine de sebep oldu. Milli Eğitim Bakanlığı virüsün ortaya çıktığı ilk günden beri uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerin sorun yaşamaması için çok çalıştı. Öğrencilerin uzaktan eğitim faaliyetlerine daha rahat ulaşabilmeleri için EBA destek noktalarına kadar her şeyi uygulamaya konuldu. Dünyaya örnek oldu uzaktan eğitim faaliyetlerimiz...
Okul yöneticileri ve öğretmenler öğrencilerin virüsten korunmaları ve yüz yüze eğitimi başlatabilmek için ellerinden geleni yaptılar. Özellikle meslek liseleri virüse karşı verilen mücadeleye büyük katkı sağladı. Meslek liselerinde üretilen dezenfektan, temizlik malzemeleri, maske, siperlik vb. gibi maddeler üretilerek tüm okullara dağıtıldı. Ve ben Milli Eğitim Bakanlığımızın yüz yüze eğitimin başlaması için aldığı tedbirler konusunda çok da başarılı olduğunu düşünüyorum.
Fakat eğitim camiasının bu çabasına karşılık maske, mesafe, temizlik kurallarını hiçe sayanlar yüzünden tekrardan kısıtlamalar getirildi. Gerçi bu kendilerine dahi saygısı olmayan kendini bilmezler de sorumluk aramak bizim için nafile bir çabadır. Bunların birazcık saygıları olsaydı maskesiz dolaşmaz, gece partileri düzenlemez, virüslü olduğunu bile bile karantinadan kaçıp da sokaklarda dolaşmazlardı…
Bunlar gibi sorumsuzlar yüzünden,
Ne öğrenci okuluna ne de öğretmen öğrencisine kavuşabildi.
“Ne olacak beklesinler.” diyebilirsiniz. Ama eğitim-öğretim faaliyetleri için sınıf ortamının önemini bilemezsiniz. Öğrencinin toplum kurallarına uyum sağlaması için okulun gerekliliğini anlayamazsınız. Sosyalleşemeyen çocuğun gelişiminin ne ölçüde etkileneceğini tahmin edemezsiniz. Evde kalan çocuğun teknolojisi uyuşturucusuna bağlanacağını düşünemezsiniz.
Siz siz olun kendiniz için olmasa da çocuklar için biraz olsun virüs tedbirlerine özen gösterin. Maske, mesafe temizliği unutmayın. Ne demek istediğimi virüse yakalandığınız zaman net bir şekilde zaten anlayacaksınız.
Öğretmenler günü haftasındayız. Bu ülkenin çocuklarının bir yerlere gelmesi için fedakârca mücadele eden tüm kadrolu, sözleşmeli, ücretli, atama bekleyen öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun.
Saygılarımla…