Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Kasım 2021

Öğretmen: Özgürce öğrenmek, eğlenmek ve yaşamak

İnsan merak etme ve öğrenmek eğilimine sahip bir varlıktır. Sahip olduğu merak ve öğrenme eğilimi sayesinde insan, kendisinin, toplumun, doğanın ve bütün canlıların bilgisini, değerini ve işlevini merak etmekte, onlarla ilgili sorular sormakta ve araştırmalar yapmaktadır. Öğrenen ve öğreten bir kişi, her şeyden önce kendisini tek bir cevaba mahkûm etmemelidir. Birçok seçenek üzerinde düşünmeyi ve sorgulamayı esas alarak sürekli sorular sormak suretiyle bilgisini yenileyen, öğrenmek için hep yolda olan kişi öğretmendir. Öğretmenliğin asli niteliği, soru sormayı bilmektir.

Evren, dünya, toplum ve insan sürekli olarak yenilenmekte ve değişmektedir. Fiziksel, sosyal, psikolojik ve akli olarak sürekli şekilde yenilenen insanın, evrenin ve doğanın anlaşılması ve tecrübe edilmesi için kişinin aklını sürekli olarak işbaşında tutması gerekmektedir. Öğretmen, aklı işbaşında tutan kişidir. Eğitimde akıl ve tecrübe, bütün öğrenme faaliyetlerinin başında, ortasında ve sonunda yer almalıdır.

Eğitim, hayata hazırlık değildir. Eğitim, hayatın kendisidir. Kişi, eğitimi hayat olarak anlamalıdır. Hayata hazırlık şeklinde ayrı bir eğitim süreci yoktur. Hayatta mutlak ve kesin bilgi yoktur. Bütün bilgiler, fikirler ve kabuller sürekli olarak değişmektedir. Bilgi, düşünme ve öğrenme hiçkimseye bağımlı hale getirilemez. Bilgi, öğrenme ve hayat konusunda hiçkimse, mutlak otorite konumunda değildir.

Öğretmenlik, insanların birbirine bağımlı olması ve köle olmasının aracı değildir. Birbirlerine bir harf öğretenler, aslında birbirlerine özgür olmayı öğretmektedirler. Kişiye bir harf öğreten, aslında kişiyi bir harf daha özgür ve yaratıcı hayatın içine sokmaktadır. Öğretmene olan bağımlılığı dayatmak için” bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” (Bu söz, hiçbir şekilde Hz. Ali tarafından söylenmemiştir) şeklinde ifade edilen hiçbir anlamı, değeri ve işlevi olmayan anlayış terk edilmelidir. Öğretmenin değerini ifade etmek için, öğrenme, öğretme ve özgürlük karşıtı bu ifade referans alınmamalıdır. Hayatın kendisi olarak bilginin ve öğrenmenin peşinde olan kişi, diğer insanlarla ve canlılarla beraber öğrenmekte ve öğretmektedir.

Öğretmen, eğitim adı altında insanlara bağımlılığı öğretmez. Eğitim, insanın bağımsız olarak öğrenmesini, yaşamasını ve çalışmasını amaçlamaktadır. Öğretmen, baskıcı metotlar olarak kullanarak başkalarının düşüncelerini kontrol etme şeklinde bir göreve, hakka ve imtiyaza sahip değildir. Öğretmenin görevi, kendi düşünceleri ışığında başkalarının düşüncelerini, kişiliklerini ve dünyalarını şekillendirmek değildir. Her bireyin kendisine özgü olduğu gerçeğinin hiçbir şekilde unutulmaması lazımdır. Öğretmen, diğer insanların kendi ihtiyaçlarına ve ideallerine uygun bir şekilde hayat içinde öğrenmelerine yardımcı olan, asla yönlendirmeci ve dayatmacı olmayan bir kolaylaştırıcı işlevini yerine getirmelidir.

Eğitim insani bir tecrübedir. Öğretmen, insani ve sosyal aktivist olarak davranmalıdır. Eğitimde öğretmen, çoğunluğun veya hâkim grubun kültürünü dayatma şeklinde bir yol izlememelidir. Öğretmen, bütün kültürlere saygılı olan ve bütün kültürler karşısında eleştirel düşünebilen kişidir. İnsanlığa ve doğaya karşı sorumlu, eleştirel ve çoğulcu bir yaklaşımla yaklaşan öğretmen, diğer insanlarla öğrenmeli, gelişmeli ve yenilenmelidir.

Öğretmen, eğitimi sıkıcı, kuru, verimsiz ve ruhsuz hale getirmemelidir. Öğretmen, başka insanları eğitmenin değil, başka insanlarla eğlenmeyi bilmelidir. Eğitim, eğlencedir. Eğlence kavramını, hafiflik, ciddiyetsizlik ve zaman geçirme anlamında kullanmıyorum. Eğitimin coşku, sevinç, mutluluk ve doyum sağlayan keyifli bir faaliyet olarak gerçekleştirilmesi anlamında eğitimin eğlence olduğunu ifade etmek istiyorum. Öğretmenin eğitimin eğlence olduğunu fark etmesi büyük önem taşımaktadır. Eğitimi eğlenceli hale getirmeyi başaramayan öğretmenlerin, öğrencilerinden koptuğu ve yabancılaştığı gerçeğinin farkında olmaya ihtiyaç vardır. Eğitimin eğlence olarak gerçekleştirilmesi sorunu, büyük bir meydan okuma olarak bütün öğretmenlerin önünde durmaktadır.

Eğitimin ve öğrenmenin keyifli, eğlenceli, diriltici ve yaratıcı olması için öğretmenin kendisini özgür hissetmesi lazımdır. Eğitim ve öğrenmenin temeli, özgürlüktür. Özgür hisseden, düşünen ve davranan öğretmenler, eğitimin herkes için özgür ve eğlenceli süreçler olmasının imkânlarını oluştururlar. Özgür öğretmenin yokluğu, eğitimin temel sorunudur. Eğitim faaliyetlerinin verimsizliğinin arkasında öğretmenin kendisini özgür hissetmemesi vardır. Düşünce, duygu ve bilim açılarından öğretmenin özgür hale getirilmesi sayesinde paylaşımcı, demokratik, katılımcı ve eşitlikçi bir eğitimi hayatın kendisi haline getirmek mümkün olabilir.