Öğretmen, öğrenmeyi bilendir!
Eğitim, öğretmen ve öğrenci konuları sürekli olarak gündemimizde durmaktadır. Bu kavramları sürekli olarak konuşmamızın nedeni, bizim kadim bir eğitim sorununa sahip olmamızdan kaynaklanmaktadır. Eğitim alanında başarılı, verimli ve yapıcı pratikler ortaya koyamayışımız, eğitim alanının başarısızlıklar ve hayal kırıklıkları alanı olarak karşımıza çıkarmaktadır. Eğitim alanındaki başarısızlıklar, öğretmen ve öğrencilerle ilgili sürekli bir nitelik ve verimlilik sorununun tartışılmasını doğurmaktadır. Eğitimde bir sorun, kaçınılmaz bir şekilde birçok sorunu doğurmakta ve beslemektedir. Eğitimle ilgili anlamamız gereken en önemli şey, eğitimde hiçbir şeyin tek başına olmadığı, her şeyin ve herkesin birbiriyle ilgili ve ilişkili olduğu gerçeğidir. Okulu aileden, sokağı okuldan, öğrenciyi akranlarından, öğretmeni toplumdan ayrı düşünmek mümkün değildir. Eğitimi, bütün insan ilişkileri bağlamında ele alan bütüncül bir anlayışa ihtiyaç vardır. İnsana dair olan her şeyin, eğitimin ta kendisi olduğu hakikatini kavramamız gerekmektedir.
Öğretmenlik konusu, sürekli olarak gündemimizdedir. Öğretmenlik mesleği için ışık, aydınlık, bilgi taşıyıcısı, aydınlık yarınların mimarı gibi metaforlar kullanılmaktadır. 12 Eylül döneminde uygulamaya konulan 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlamasıyla, öğretmenlerin insan yetiştirmedeki rollerine dikkat çekilmektedir. Öğretmenlik ve eğitim konusu basma kalıp klişelerle tüketilmemeli ve sığlaştırılmamalıdır. Eğitim ve öğretmenlik hakkında daha ciddi ve nitelikli sözler söylemeli, bu konuda ufuk açıcı felsefi ve entelektüel bakış açıları geliştirilmelidir.
Öğretmen kavramı, bilgiye sahip olan anlamında üst bir otorite şeklinde tepeden otoriter tarzda öğretmeyi ifade eden bir anlamı barındırmaktadır. Eğitim, bir emir-komuta faaliyeti değildir. Öğretmen, bilgileri etrafına talim ve emirler yoluyla empoze eden bir kumandan değildir. Öğretmenlik, bilgiye sahip üst bir komuta merkezi değildir. Öğretmenlik, en doğal insani ilişkiyi gerçekleştirmeyi amaçlayan insanın kendisi olma halidir. Öğretmen, eşitlik, paylaşım ve birikim oluşturma temelinde diğer insanlarla birlikte öğrenmeyi, bilgi oluşturmayı ve birbirinin dünyalarına yollar açmayı başaran kişidir. Öğretmen, diğer insanlardan ve kainattan sürekli olarak öğrenmeyi öğrenen kişidir. Öğretmenliğin esası, öğreten değil, öğrenen olmaktır. Öğrenen öğretmene duyduğumuz ihtiyaç, öğreten öğretmene duyduğumuz ihtiyaçtan daha fazladır. Öğreten öğretmen, donuk, durağan ve cansız öğretmendir. Toplumun büyük bölümü, öğreten öğretmeni başarılı olarak değerlendirirken, öğrenen öğretmenin nasıl gerçekleştirileceği konusunu ise pek düşünmemektedir.
Öğretmen, canlı olan insanlarla ilişki içinde olmalıdır. Öğretmen, canlı ve hayat dolu olanı araştırmalı, öğrenmeli ve paylaşmalıdır. Eğitim, hayat sahibi olanların hayatı her yönüyle yaşamaları, öğrenmeleri ve zenginleştirmeleri faaliyetidir. Eğitim, hiçbir şekilde ölülerin felsefesiyle ilgilenmez. Eğitim, hayat sahibi olanların tecrübesi ve pratiğidir. Öğretmen için en temel soru, hayatın sahici anlamda nasıl yaşamaya değer olduğunu diğer insanlarla birlikte keşfetme, anlama, yorumlama ve değiştirmenin yollarını ve imkanlarını bulmaktır. Eğitimin amacı hayatın etrafında sahici bir insani kültür oluşturmaktır. Ölümü, ölüyü, yıkımı, şiddeti, kabalığı ve saldırganlığı besleyen ölüm kültürünü besleyen her türlü düşünce, tutum, değer, inanç ve yapı, eğitimin, öğretmenin ve insanın karşısındadır. Öğretmen, insanı ve hayatı korumanın, yüceltmenin ve geliştirmenin yollarını eğitim tecrübesi içinde keşfetmeli, paylaşmalı ve bu konuda insani birikimin oluşturulmasına katkı sunma sorumluluğuyla hareket etmelidir.
Eğitimin başında, ortasında ve ilerlemesinde insan vardır. Öğretmen, insanla ben-sen ilişkisi anlamında sahici muhataplık ve ortaklık ilişkisi kurmayı başaran kişidir. Onur ve özgürlük sahibi bir varlık olarak insan, kendisine değer verilmesini ve saygı duyulmasını ister. Öğretmen, eğitim ve sosyal faaliyetler içinde kendisinin değerli olduğunun fark edilmesini ister. Kendisini değerli ve özel hisseden öğretmen, diğer insanların birbirlerine nasıl saygı duyacaklarına, hayatı birlikte nasıl kucaklayacaklarına daha fazla katkı sunmaya kendisini daha fazla motive ve mobilize edecektir. Öğrenen öğretmen, motive ve mobilize olan öğretmedir.