Dolar (USD)
34.48
Euro (EUR)
36.22
Gram Altın
2961.54
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
31 Mart 2021

Öğrenciler nasıl başarır. (Kalıcı başarı yöntemi )

Belki de en zor sorulardan biridir bu. Nasıl başarılır. Nasıl sorusuna cevap bulmadan önce ‘neden’ sorusunu sormalı. ‘Neden başarmalıyım’ sorusunu sormak daha sağlıklı bir soru olacaktır. Bu temellendirme daha da çoğaltılarak zenginleştirilebilir; ama biz bu suallerle şimdilik sınırlı tutalım. Çocuklarımızı ‘‘yarış atı’’ gibi koşturmadan önce onlara bilinç yüklemeliyiz. Çocuklarımıza hayal kurdurmalıyız. Hayali olanın bir maksadı, bir amacı, dolayısıyla hayata dair bir gaye ve gayreti yani teşebbüsü olur. Çocuklarımızın dünyalarına bir amacı nakşetmezsek, çocuklarımız hayatı sığ bir meslek seçiminden ibaret görür. Çocuklarımıza bir davayı özümsetmez benimetmezsek koskoca bir imkan olan hayatı bir diploma kağıdından ibaret görür ve kendi ellerimizle çocuklarımızı maaş kartına hapsetmiş oluruz. Oysa bir amaç peşinde koşan bir çocuğa geleceğe dair bir hayal kurdurduğunuzda o kişi hayatından lezzet almış olur, hedefine daha sağlam odaklanarak diploma da alır, maaş kartı da alır, işte tam da burda bu bireyi kendi hayatının başrolüne almış olursunuz, kendi hayatına esir olan değil, amacına daha hızlı ve daha sağlam koşmanın yanında, hayatı kendi istediği istikamet doğrultusunda oynatır, koşturur…

Öteden beri düşünür, yazar çizerim bu hususu. Çocukları cebir, tarih coğrafya öğrenmesi için zorlamayın. Bir çocuğa hayal kurmayı öğretmeli. Hayali olan, hayaline zemin oluşturmak için ders öğrenme becerilerini daha da geliştirir, algılarını sonuna kadar açar. Tarih boyunca bir maksada kendini odaklayıp da başarmayan bir örnek mevcut değildir. İyi bir rehberlik her şeyden önce gelmeli. Rehberlikten kasıt, okumayı öğretmek, ruh dünyasına temas etmek, kalbe nüfuz etmek, beyin frekanslarına hitap etmektir…

Henüz küçük yaştan başlayarak çocukların el ve zihin becerilerini geliştirmeye yönelik eğitimlerle çocuklarımıza imkan sağlamalıyız. Çocuklarımıza sorumluluk vererek, düşünmelerini sağlayarak, onlara o tarihi soruyu sordurmalıyız: ‘‘Ben ne istiyorum!’’ bu suali içselleştiren bir bireyin başarısının önünde hiçbir engel duramaz. Düşünmeye başlayan bir öğrenciyi ve onun başarısını hiçbir set durduramaz…

Çocukların her istediğini temine temin etmek, çocuklara yapılabilecek en büyük fenalığın başında gelir. Hayatımızı adadığımız çocuklarımıza ‘‘dur’’ demesini bilerek, onları bezdirmeden, bıktırmadan, küstürmeden frenleyebilmeliyiz. Lükse, şatafata dalan bir bireyi ordan çıkarmak neredeyse imkansızdır. Çocuklarımızı çağın sosyal mecra bataklıklarından ne kadar uzak tutabilirsek, onları o kadar daha berrak bir zihinle başbaşa bırakabiliriz. Bunları asla yasaklama olarak algılamamalı, çocukları 21. asrın gerçeklerinden yüzde yüz uzaklaştırma olarak anlamamalıyız. Onları bu çağın gerçeklerinden kökünden men etmenin teknik ve yöntemlerini aramaya başlarsak bu sefer çocuklarımız daha büyük bir duvar olur karşımızda…

Çocuklarımıza ufuk çizerek, imkanlar geliştirerek onları şımartmadan, onların ne istediklerini önce biz keşfederek, sevdikleri işleri yapabilmeleri için daha iyi gözlem ve tespitler yapabilmeliyiz. Konfüçyüs der ki: ‘‘Sevdiğiniz işi yaparsanız bir gün bile çalışmazsınız.’’ Çocuklarımıza hem sevdikleri işi yapabilmeleri için gayret göstermeli, hem de daha başarılı olmanın temellerini atmış olursunuz. Başarılı olmak da görecelidir, neye göre başarılı olunur, soruları da sorulabilir; lakin bana göre ‘başarılı olmak’ demek, hayal kurmak demektir, okuyarak daha fazla hayal kurmak ve hayalleri hayatla buluşturmak demektir. İşte bu hayalin hayatı için, evlatlarımıza okumayı sevdirmeli, hayal dünyalarına göç etmelerini sağlamalıyız, işte orda kendini bularak, kendini keşfederek hayatın merkezine müthiş bir dönüş sağlarlar. Ordan doğacak başarıya herkes şaşırarak tanıklık edecektir…