'Öğrenci olayları' yalanı!
Merkez medyadaki köşeleri, gençliğinde ODTÜ'deki marjinal öğrencilerle aynı kafada olan isimler kapmış hep. Bu "solcu" yazarların en büyük özelliği ise 'sol' kökenli her türlü şiddeti romantize etmeleridir. Yıllarca PKK şiddetine eleştiri dahi getirmemelerinin altında da bu "devrimci" genler yatar.
Haftalardır ODTÜ'yü gündemden düşürmüyorlar. "Başbakan 3 bin polisle niye ordaydı?" diyorlar. Nedense birkaç gün önceden okulun duvarlarına ve bahçedeki ağaçlara "Tayyip'i ODTÜ'ye sokmayacağız" afişleri asıldığını söylemiyorlar!
***
Asıl sorulması gereken yıllardır medyanın ulusolcularının bize yutturmaya çalıştığı bu yalancı dolmadır. Medya, 10 bin kişilik ODTÜ'de 100 öğrenciyi, "ODTÜ'lü öğrenciler" diyerek tüm öğrencilerin sözcüsü yapma hakkını nereden buluyor?
Zaten bu yüzden ne 2,5 metrelik çözünürlüğe sahip Göktürk2 Uydusu'nun sağlayacağı faydaları konuşabildik ne de Göktürk2'den niçin İsrail'in büyük rahatsızlık duyduğunu.
Medyanın yıllardır en küçük üniversite karışıklığına "Öğrenci olayları" diyerek yaklaşması ve kullandığı genellemeci dilin, medyatik bir operasyon olduğunu biliyoruz.
***
"Operasyon" dememi haklı çıkaran gazete manşetleri, haberler ve köşe yazıları devam ediyor.
Baksanıza olaydın üzerinden 10 gün geçmesine rağmen Milliyet "Tehlikeli cepheleşme" manşetiyle çıkıyor hala!
Nerdeymiş cepheleşme? Kamuoyunda kimsenin hissetmediği "tehlike"yi niye her zaman olduğu gibi belli bir yayın grubunun gazeteleri fark eder?
AK Parti iktidarının ilk yıllarında hatırlarsanız Cumhuriyet gazetesi de, "Tehlikenin farkında mısınız?" diyerek aylarca "ülkenin İran'laşmaya doğru gittiği" yönünde kampanya yürütmüştü.
***
Ya CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, ODTÜ'nün marjinal öğrencilerini "Yörük Ali Efe" ilan etmesine ne demeli? Kılıçdaroğlu temsil ettiği partisinin en azından şiddetle arasına mesafe koyduğunu vurgulamak için "Çantasında Molotof kokteyli ve taş taşıyanlar hariç diğer protestocular Yörük Ali Efe'dir" diyebilirdi.
***
ODTÜ olayları aklıma her seçimin ardından özellikle "ulusolcu" kesimin hezeyan boyutuna varan bir iddiasını getirdi.
Türkiye'de son seçimde oy kullanan yaklaşık 42 milyon seçmenin yarısı AK Parti'ye verdi oyunu.
Son seçimlerin ardından ulusolcu çevre, AK Parti'nin aldığı oyların "sahte" olduğunu filan iddia etti.
Bu biraz da çaresizliğin getirdiği gerekçe bulma ihtiyacından kaynaklanıyor tabi. Çünkü oyunu talep ettiğin halk seni tercih etmedikçe "Cahil halk" deyip milleti aşağılamak nereye kadar?
Hani üç bin beş bin olsa neyse de milyonlarca oyun mobilizasyonundan bahsediliyor burada! Açıklama yapılamayacak kadar mantık ve izan dışı bir şey bu!
Bu yüzden, seçimi kaybetmenin faili olarak halk yerine teknik bir gerekçe uydurulup "Oyların çalındığını", "Bilgisayarda düzenlendiğini" filan söylemek daha mantıklı(!)
Zaten seçimlerden kısa bir süre sonra da bunlar pek dillendirilmedi.
***
Şimdi ODTÜ deyince seçimlere nasıl geldik diye soracaksınız. Anlatayım. İster Amerika'dan gelsin oylar ister çöpten. Kabul edin ya da etmeyin karşımızda seçilmiş bir hükümet var değil mi?
Peki ODTÜ başta olmak üzere üniversitelerde medyanın "Öğrenci olayları" diyerek tüm öğrencilerin temsilcisiymiş gibi genellediği bu marjinal öğrencileri kim seçti?
Öğrencilik hayatım boyunca bir kez bile böyle bir öğrenci temsilcisi seçimine tanık olmadım. Şimdi de bu öğrencilerin kendi kendilerine gelin güvey olduklarını, öğrencilerin yüzde 99'luk kesiminin onların eylemlerini tasvip etmediğini biliyoruz.
Öyleyse niye televizyonlarda ısrarla "Üniversite öğrencileri hükümeti boykot etti" diye verilir haberler?
***
1980 öncesi doktor, avukat, mühendis, öğretmen olacakken, üniversitelerdeki 'anarşi' nedeniyle okullarını yarıda bırakıp çoluk çocuğa karışan, işsiz gezen, esnaf vs. olan on binlerce insan vardı. Siz de yakın çevrenizden muhakkak buna benzer öyküler dinlemişsinizdir.
Demem o ki, hangi siyasi düşünceye sahip olursa olsun genel olarak vatandaş, okullardaki bu tür "anarşi" olaylarına acayip gıcıktır. Marjinaller de adı üstüne marjinal olduklarından halkı tanımaz ve ısrarla üç beş cümleden oluşan sloganları ile öğrencilerin geneli üzerinde baskı oluştururlar.
***
Okullarını yangın yerine çeviren marjinaller, "ODTÜ AKP'ye teslim olmayacak!" diye pankart açmışlardı.
Unutmayalım ki hangi siyasi gruptan olarsa olsun her halükarda seçilmişler, "atanmış" marjinallere bel bağlayan odaklardan daha iyidiru2026