Ödül-Mükâfat
Edebiyat, sanat ve kültür mükâfatlarının gerekli olduğuna inananlardanım. İyi ve ehil bir seçici kurul olursa, tercih oyları hakkaniyet üzere verilirse bu mükâfatlar, ustalara vefa dolu bir teşekkür, gençler için de teşvik görevi yapar.
Geçmişte ‘ödül’ kelimesi uydurukça kabul edilir ve hocalarımız bu söz yerine ‘mükâfat’ kelimesinin kullanılması gerektiğini söylerlerdi. Ama nasıl olduysa ‘ödül’ kelimesi bir anda yaygınlaştı ve ‘galat-ı meşhur’ kabul edilip herkes tarafından kullanılır oldu. Solcularımız da sağcılarımız da bu kelimeye zamk gibi yapıştı. Hâlbuki mükâfat kelimesinin ahengi, musikisi bambaşkadır.
Bugünlerde çeşitli müesseseler tarafından ardarda mükâfatlar veriliyor. Bazıları ilk defa açıklanıyor, daha önce duyurulanlar ise sahiplerini buluyor. Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat, Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER), Necip Fazıl ve son olarak İlim Yayma mükâfatları kısa süreli aralarla topluma ve kültür sanat camiasına duyuruldu.
Edebiyat, sanat ve kültür dünyasında mükâfatların faydası âşikâr. Ben de elimden geldiği kadarıyla bu ‘şükran’ları ve ‘aferin’leri desteklemişimdir. Hatta bazı organizasyonlarda da jüride bulundum. Ömer Seyfeddin, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Safiye Erol, TYB ve ESKADER mükâfat dağılımında seçici üyeler arasında olmak, benim için unutulmaz birer hatıradır. Özellikle merhum Ahmet Kabaklı Hocamız ile birlikte bereketli ve hareketli geçen Ömer Seyfeddin Hikâye Yarışması’nda görev almak, hayatımın müstesna günlerine tekabül eder.
Necip Fazıl Mükâfatları’nın sahiplerini bulduğu geceyi, yazarımız Nurettin Taşkesen ile birlikte Haliç Kongre Merkezi’nde takip ettim. Seçkin bir davetli kitlesi büyük salonu hınca hınç doldurmuştu. Kusursuz bir geceydi ve çok seviyeli bir şekilde başlayıp sona erdi. Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak’ın konuşmasında önemli hususlar vardı. Albayrak, önümüzdeki yıllarda mükâfat kurumunu zenginleştirecek iki önemli adımın müjdesini verdi ve şunları söyledi: “Geçen beş yılda, kurumsallaşma sürecini tamamlayan Necip Fazıl Ödülleri’nde, ikinci aşamaya geçiyoruz. Necip Fazıl Ödülleri’ni, Üstadın, ömrünü adadığı gençliğin ve öğrencilerin katılımıyla, yıl boyu devam eden bir sürece taşıyoruz. Yılın ilk aylarında başlayan bir takvimle, öğrencilerimizin; Necip Fazıl’ı, eserlerini ve fikirlerini daha yakından tanımalarını sağlayacak yarışmalar düzenleyeceğiz. Dereceye giren eserleri, ödül töreninde, bizzat sahiplerinden dinleyeceğiz. Ayrıca, Necip Fazıl Ödülleri’ne ekleyeceğimiz, ‘Akademik Araştırma’ kategorisiyle, Üstadın hayatı, eserleri ve görüşleriyle ilgili, akademik bir müktesebat oluşmasına, katkı sağlamayı amaçlıyoruz.”
Gecede Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yürek diliyle yaptığı hitabe, olağanüstüydü. Kültür, sanat ve medeniyet merkezli konuşmada birikimimize dikkat çekildi, Türkiye’nin manzarası ana hatlarıyla verildi. Gecede hislerimize tercüman olan klasik Türk İslam sanatları hocası, sanat tarihçisi Prof. Uğur Derman ise, plâketini aldıktan sonra “Türkçemizde ödül güreş, cirit gibi tarihi sporlar için verilir. İlim, kültür ve sanat bahislerinde mükâfat kelimesi kullanılırdı. Eminim ki Necip Fazıl Bey de yaşasaydı bu sözlerime katılırdı. Benden teklif etmesi.” dedi. Bu sözler, salonda alkış aldı ve hüsn-ü kabul gördü. Nitekim, Uğur Hocadan sonra konuşan Cumhurbaşkanımız da ‘ödül’ yerine ‘mükâfat’ kelimesini tercih etti ve hep bu şekilde kullandı. Ertesi akşam Dolmabahçe Sarayı’nda İlim Yayma Ödülleri de sahiplerini bulmuştu. Oraya katılan Cumhurbaşkanımızın konuşmasını dinledim. Yine ‘Mükâfat’ kelimesini kullandı ve Uğur Derman Hocaya göndermede bulundu.
Bazı kelimeler yaygınlaşmış olsa da kulağımıza daha hoş gelen farklı kelimeleri seçip kullanmak hakkımız. Bu sene böyle bir teklif gelmiş, takdir ve tasvip görmüş, böyle bir tercihte bulunulmuş ve fiilen de ‘mükâfat’ kelimesi kullanılmıştır. İnanıyorum ki üstat Necip Fazıl ve Büyük Doğu Mektebi’ni sevenler, bu hoş değişimi anlayışla, hatta minnet ve dua ile karşılayacak, refikimiz Star Gazetesi yönetimi de tercihini bu yönde kullanacaktır. 2020’de gerçekleşecek olan “7. Necip Fazıl Mükâfatları” şimdiden hayırlı uğurlu olsun.
