ODTÜ'de 2. Savunma Sanayii Zirvesi neden ertelendi?
“Bu ülkenin üniversitelerinde okuyan bir genç, Afrin’de PKK
saflarında savaşacak ve orada ölecek kadar nasıl zehirlenmiş olabilir?” diye
sormuştum bir yazımda. Evet, kim zehirliyor bu gençleri?
Asıl konuşmamız gereken temel sorun budur.
Düşünün, Türkiye’nin
en iyi üniversiteleri arasında gösterilen ODTÜ maalesef terör örgütlerinin
propagandalarıyla gündeme gelen bir üniversite haline geldi.
Daha yakın bir zamanda ODTÜ’de "Kimyasal silah insanlık suçudur. Katil devlet hesap verecek"
yazılı bir pankart asılmıştı.
Bu pankartı alıp
yerine Türk bayrağı asarak bizleri gururlandıran TGB’li(Türkiye Gençlik
Birliği)vatansever gençler olmuştu.
Bereket versin üniversitelerimiz de TGB gibi vatanını,
milletini seven cesur ve kaliteli gençlerimiz de var.
Bugün 70 ilde, 65 üniversitede etkinlikler tertip eden, mavi
vatan projesini anlatan bu gençlerimiz terör gruplarına karşı da büyük bir
mücadele vermektedir.
5 Ocak 2023 tarihinde ODTÜ’de benim de davetlisi olduğum 2.
Savunma Sanayi Zirvesi gerçekleşecekti.
ODTÜ Savunma Sanayii Topluluğu 5-6 Ocak 2023 tarihlerinde
ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi içerisinde 2. ODTÜ Savunma Sanayii Zirvesi
etkinliğini düzenlemek için gerekli tüm izinleri almıştı.
Bu etkinliğe, Savunma
Sanayii Başkanlığı(SSB), Vizyoner Genç, Teknokent Savunma Sanayii Kümelenmesi
ve Savunma Sanayii İmalatçılar Derneği(SaSaD) desteklerini paylaşmıştı.
SSB, Aselsan, Havelsan, Roketsan, TUSAŞ, Meteksan, Nero,
Asisguard, Görev Dış Ticaret, Milsoft ve Tübitak Sage gibi önemli kurum ve
firmalara konuşma oturumları verilen etkinliğe milli savunma sanayiimizin
SimBT, MKE gibi pek çok önemli firması da standlı katılım gerçekleştirecekti.
Bu önemli firmaların
ODTÜ'de okuyan öğrencilerin geleceği açısından ne denli önemli olduğunu
söylememe bilmem gerek var mı?
Neticede ileride çalışmak istedikleri firmalarla bir araya
gelip fikir alışverişinde bulunacaklardı. Buraya kadar her şey normal.
Ne var ki bir grup
PKK destekçisi ve aralarında pek çoğu ODTÜ öğrencisi olmayan terör
sempatizanları ile birlikte sabahın erken saatlerinde etkinliğin düzenleneceği
ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezine geliyor.
ODTÜ öğrencisi TGB’li
gençler ise sabah 07.00'den itibaren okula alınmıyor. Bu arada da içeride PKK
sempatizanı bir grup zirve öncesi kurulan stantları yıkmaya başlıyor.
TGB’li gençler yönetimle görüşmek isteseler de kabul
edilmiyor. Üstüne bir de güvenlik güçleri çağrılarak öğrencilerin önüne barikat
kurduruluyor
TGB Genel Başkanı Kayahan Çetin ve beraberindeki öğrenciler
ise bu duruma; “ODTÜ yönetimi gelip
bizimle görüşene kadar, bize kendini açıklayana kadar buradan ayrılmayacağız” diyerek
tepkilerini dile getiriyor.
Tüm bunlar, PKK’lı gruplar içeride etkinlik salonunu işgal
ederken oluyor!
ODTÜ Yönetimi ise bu vandallığı engellemek yerine; “….resmi
olmayan bazı grup ve topluluklar, Kültür ve Kongre Merkezi önünde sabahın erken
saatlerinden itibaren toplanmaya başlamışlardır. Üniversitemizde istenmeyen
olayların çıkmasını önlemek amacıyla zirveyi bir başka tarihe erteledik”
şeklinde bir açıklama yapmakla yetiniyor.
Etkinliğin yapılmaması amacıyla toplanan “Resmi olmayan
gruplar(!)” nasıl oluyor da içeride olurken zirve için etkinlik yapacak olan
TGB’li gençler dışarıda tutuluyor?
Yönetim, terör örgütüne mensup öğrenci ve kişileri korumak
gibi bir niyetlerinin olmadığını, öğrenci grupları arasında olası bir kavgayı
önlemek maksadıyla böyle bir yola başvurduğunu ifade ediyor.
Oysa asıl sorun şu; 2.
Savunma Sanayii Zirvesi’ni bir kavga nedeni haline getiren bir zihniyetin
ülkemizin başkentinde yer alan en büyük devlet üniversitelerinden birinde nasıl
olup ta baskın çıktığı gerçeğidir.
Bu mesele soruşturma açılarak çözülebilecek bir mesele
midir?