Obezite veya şişmanlık
Gelişmiş batı ülkelerinin ciddi sorunu. İster şişmanlık deyin ister obezite. Hafızalarımızı biraz yokladığımızda,geçmiş yıllarda zayıflama mucizesi bir takım bitkileri takviyelerini ve mucizevi tedavileri hemen hatırlayabiliriz. Mesela altın çilek ne oldu? Yağ yakıcı çaylar nerede? Bir ayda 10-20 kg zayıflatan tohumlar çaylar vs… nerdeler şimdi? Lahana kürleri soğan kürleri turp şalgam vs…
Obezite pazarı elbette yeni tohumlar bitkiler alternatifler üretecek. Bundan hiç kaygınız olmasın. Bu alan doyumsuz vahşi kapitalizmin doyum kanallarından birisi çünkü.
Sonuç ne acaba sorusunu soran pek yok. Herkes hamaset peşinde. Armut piş ağzıma düş kolaylığı ile fazla kilolarından kurtulmak istiyor. Sağlıkta arz-talep dengesi olmamalı ama maalesef var.
Yeme bağımlısı bir toplum olma yolunda bizden ileri ülkeleri geçmek için tüm gayretimizle çalışıyoruz. Bu gidişin doğal sonucu kısa yoldan zayıflama mucizelerine kanmaya devam edeceğiz.
Sağlık bilincimiz düne göre biraz daha geliştiği için obezite ile bizi tuzağına düşürecek hastalıklar konusunda farkındalığımız giderek daha artıyor.
Eskilerin nadir hastalıkları giderek gençlerimiz de dahil tüm toplumu tırpanlamaya devam ediyor. Çare ve çözüm dendiğinde de ilk akla gelen ise zayıflamak. Formda olmak fit olmak.
Ama nasıl?
Bu sorunun cevabı hem çok kolay, hem de çok zor. Teorik olarak cevap çok kolay. Alınan enerjiler kısılacak. Harcanan enerjiler ise artırılacak. Pratikte cevap gerçekten zor. Çünkü insan basit bir makine değil. Ruhu, zihni, duygusu, algısı, dürtüsü, zaafları olan ve evdeki hesabın çarşıya uymayacağı bir çok tepkisi var.
Çaresizlik durumlarında çare olarak türetilen şeylerde sonuçları itibarı ile insanı dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan edebiliyor. Sayısız örnekleri olduğu için de yoğurdu üfleyerek yemek gerekiyor.
Böyle bir gerçeklik zemininde son günlerin modası olarak giderek yaygınlaşan mide küçültme ameliyatlarını ele alabiliriz. Nerede ise peynir ekmek gibi piyasadaki alıcılara satılan bu işlem ilerde ne gibi sakıncaları içinde barındırıyor? Yeteri kadar tecrübe edildi mi?
Ameliyat yolunu tüm tedbirler sonuç vermediği zaman yine iki kere düşünerek açmak daha doğru gibime geliyor. Bugün ameliyat olanların yıllar sonraki durumları ile ilgili elimizde yeteri kadar veri henüz yok.
Değerli obez kardeşlerim siz siz olun hemen bıçak altına yatarak görselinizi düzelteyim derken daha ciddi sorunlarla boğuşma riskine girmeyin. Mide küçültme ameliyatlarından sonra midenizi eski duruma getirme imkânı yok. Ameliyat sonrası psikolojik sorunlar yaşayan insanlar gelmeye başladılar. Kimisi şişkinlikle ilgili kimisi hazımla ve barsak faaliyetleri ile ilgili şikayetlerden geliyor. İş işten geçtikten sonra ah vah dememek için iki kere üç kere düşünün diyorum.
Ameliyat kararından önce alacağınız basit tedbirler sizi arzu ettiğiniz duruma getirebilir. Yeter ki kararlı olun. Her şeyden önce niyetle işe başlamak gerekiyor. Nasıl oruç için niyet ederek saatlerce açlığa susuzluğa dayanabiliyoruz. Aynı şekilde sağlıklı kiloya kavuşmak için de niyet etmeliyiz.
Sabır ve sebat nasıl bir çok şeyde maymuncuk gibi işimize yarıyorsa burada da işimize yarayacak. Alınan gıdalarda maalesef çok fazla şeker ve gizli şeker maddesi var. Katkı maddeli gıdalar sanıldığından fazla yağa dönüşme potansiyeline sahip.
Günlük hiç olmazsa bir saatlik yürüyüşlerle beraber alınan gıdaları sansürleyerek yarıya indirebilirsek hayalimizdeki formumuzu yakalayabiliriz. Önce niyet sonra sebat ve sonra da sabırla sonucu almak için bu makale bir başlangıç olsun .
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.
Sevgili dostum ve hocam Sefa Saygılı’nın RUHA ŞİFA 33 REÇETE’yi takdim ettiği son çalışması; günümüzün mutsuz ve umutsuz insanlarının derdine derman olmaya çalışmış. Nerde ise her insanın şöyle veya böyle muzdarip olduğu bir çok hastalığa çare ve çözümü bulabileceğiniz bu kıymetli eser Timaş yayınlarından çıktı. Ruha Şifa 33 reçeteden ibaret bu değerli eseri okurlarıma tavsiye ediyorum.
Değerli hemşerim Ahmet Maraşlı kardeşimin iki kitabı fuarda kendine yer buldu. Genç beyinlerin istifade edeceği ZEKA’dan DEHA’ya isimli eseri gençler mutlaka okumalı.
Ahmet Maraşlı hemşerim memleketimizin suyunu içmişliğin zekatı olarak bir de şiir kitabı kaleme almış. DÜNYDAN GEÇERKEN isimli deruni anlamlı bu eseri de okurlarıma tavsiye ediyorum.